Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç önceki gece NTV’nin canlı yayınında gündemdeki konularla ilgili konuştu. Oğuz Haksever’in isabetli sorularına cevap veren Arınç, Abdullah Öcalan’ın siyasi durumundan yemin krizine, Ergenekon ve Balyoz davalarının geleceğine kadar pek çok önemli konuda ezber bozan açıklamalar yaptı.

YEMİN KRİZİ

Başbakan ne söylerse tatmin olabilecekleri konusunda ipucu vermiyorlar. Bu topun taca atılmasıdır ve Sayın Kılıçdaroğlu zaman zaman bunu çokça yapıyor. Somut olarak bir şey söylenmeli ve yapılmalı. Mesela yarın Oktay Ekşi nasıl olsa yemin etmiştir, geçici Meclis Başkanı sıfatıyla şöyle bir kanun teklifi verecek dediler. Bunu söyleyen kendileri. Biz biliyorduk ki bu konuda bir kanun teklifi her halde mümkün değil. Çünkü kişiye özel kanun çıkarılmaz.

Uzun süre gidemez, ama bu sözümle onları tahrik etmek istemiyorum. Çünkü kendimi onların yerine koyuyorum, empati yapıyorum, bence yarın bir bahane bulup, ‘Biz pazartesi günü Meclis’e geleceğiz’ demeleri çok doğru olur, çok uygun olur.

Sayın Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında sayın Erdoğan için ‘dişlerini sökeceğim’ dedi. Bu güzel bir benzetme değil, bugün İsa Gök de diyor ki ‘Diz çöktüreceğiz bunlara’... Şimdi bu ikisini yan yana getirdiğimizde bu mantıkla CHP’nin ne bir şey yapması mümkün, ne bir şey söylemesi mümkün, ne bir şey teklif etmesi mümkün.

HATİP DİCLE’NİN DURUMU

YSK’nın kararı kesin. Anayasa Mahkemesi’ne gitmek mümkün değil. Çünkü Anayasa Mahkemesi 85. maddedeki yani milletvekilliği düşürülen, ama Anayasa Komisyonu’nda, karma komisyondan gelerek, dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerinin, yani Meclis’in yaptığı bir eyleme karşı Anayasa Mahkemesi’ne itiraz yolu başvuruyor. Eğer bireysel başvuru diyorsanız, o 2012’de, bilmem hangi ayında yürürlüğe girecek. Şimdi başvurdular ben sonucunun olumsuz olacağını düşünüyorum. En geç 4 yıl sonra, yeni bir milletvekilliği seçiminde bu imkanı kullanabilir veya bir seçim çevresinin tamamen boşalmış olması halinde bu tekrar aday olması yolu açılacaksa tabii ki, yeni duruma uyması mümkün olduktan sonra aday olup, seçilebilirse parlamentoya gelebilir. Ama tabii böyle bir seçim bölgesini bulmak lazım. Milletvekillerinin istifa etmesi lazım... Bugünü değil, ama geleceğimizi bu olaylara bakarak şekillendirebiliriz.