Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklamalar yapan Bülent Arınç, Başbakan Erdoğan'ın Çarşamba günü Gezi eylemlerinin temsilcileriyle görüşeceğini açıkladı.

Ana gündemini Gezi Parkı’ndaki gösteriler ve bu gösterilere destek vermek için Tüm Türkiye ’de düzenlenen eylemler olan toplantı, yaklaşık 6,5 saat sürdü.

Toplantının ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bir açıklama yaptı. Arınç açıklamasında şunları söyledi:

-Hükümet olarak Gezi Parkı’ndaki olaylarla ilgili bir müzakere açtık. Alınması gereken tedbirler sayın Başbakanımız tarafından ilgili arkadaşlarımıza iletildi. Bildiğiniz gibi hafta sonu Ankara ve İstanbul’da legal mitingler yapılacaktır. Bu mitinglerde de Sayın Başbakanımız bu olaylar başladığından bu yana geçirdiği safahatı anlatacaktır.

-Taksim’de ve Kızılay’da gruplar zaman zaman toplanmakta. Bir takım aşırı gruplar ve illegal örgütler de bu toplantıları bahane ederek çevreye zarar vermektedir. Ambulanslardan tutunuz, polisimizin kullandığı araçlara ve özel araçlara kadar büyük bir tahribat gözlenmektedir. Giderek azalmaktadır ama bu sürede can kaybı ve yaralananlar olmuştur. Türkiye bunu yaşamamalıydı. Olaylara neden olan gerçek sebebi az çok biliyoruz.

-Türkiye’de artık yasadışı eylemlere kesinlikle izin verilmeyecek ve bunlara karşı gerekenler yapılacaktır. Eğer konu insan hakları, çevre duyarlılığı ve demokrasi ise bunları muhataplarıyla konuşmayı gerçekten isteriz. Sayın Başbakanımız bazı gruplara sanırım Çarşamba günü için randevu verdi. Onlara işin gerçeği anlatılacaktır. Halkımızın huzur ve güvenlik içinde olması için gereken mücadeleyi sürdüreceğiz.

-Başbakan kimlerle görüşecek bilmiyorum. Ama bir grubun talepte bulunduğunu ve başbakanın onlarla görüşeceğini biliyorum. Taksim Gezi Parkı Platformu adıyla beni ziyaret eden grubun açıklamalarını dinlediniz. Kendilerine bu ismi vermiş bir grup benden randevu istemiş, ben de verdim. Taksim Gezi Parkı konusunda ne düşündüklerini sordum, bana bazı bilgiler verdiler. Ben kendilerine ne yapıp ne yapamayacağımızı açıkça söyledim.

-Gösterilerin kaynağı konusunda:

Olayların dış bağlantıları konusunda somut deliller var, bir tane de değil. Yargı sürecindeyiz. Olayın iç ve dış boyutları üzerinde ciddiyetle duruyoruz. Bu olaylar bir merkezden planlanıyormuş gibi ve içeriden de olayları olduğundan daha büyük gösterme noktasında çalışmalar var. Olayın istihbarat boyutu sizlerle paylaşılmayabilir ama gerekenler en kısa sürede yapılacaktır.

-Göstericilerin istifa talepleri konusunda:

Türkiye bir hukuk devletidir. Öyle Patrona Halil isyanında 'kelle isteriz' gibi, 'onu görevden alın bunu şöyle yapın, gözaltındakileri bırakın, şunlara şunlara ilişmeyin, her taraf bizim olsun istediğimizi yapalım' böyle bir anlayış 2013 Türkiyesi'nde AK Parti iktidarında söz konusu olamaz. Yani siz 'bütün gözaltılar kaldırılsın da bu insanlar serbest bırakılsın' derken, polise karşı cinayet işleyenler de bunun içinde değil mi? Şu kadar polis, şu kadar ambulans aracı yakanlara da hiçbir işlem yapılmasın mı?

-Çarşı Grubu üyesinin bıçaklanması konusunda:

Burada içki içilmesin dediği için bıçaklanmıştı. Arkadaşımızın taburcu olurken söyledikleri Türkiye’ye ibret olmalıdır. Bu yaşananları asıl kimlerin provoke ettiğini göstermektedir. Çarşı Grubu bu gösterilerden tamamen çekilmektedir. Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarlarının da işin geldiği bu noktadan sonra biz bu iste yokuz diyerek çekildiklerini ya da çekileceklerini düşünüyorum.

-Borsadaki düşüş konusunda:

Piyasalarda hiçbir olumsuzluk görünmüyor. Hem yabancıların Türkiye'ye getirdikleri para konusunda hem borsadaki alım satımlar konusunda hem de borsa endeksi konusunda belki dış dalgalanmalara bakarak yüzde 3'lük, yüzde 5'lik, ilk günlerde belki yüzde 10'luk bir borsa endeksinin düşüşünden bahsedilebilir. Dışarıda bazı çevreler Türkiye'nin mali bakımdan zora düşmesini isteseler de muvaffak olamadılar. Finansmanımız da makroekonomik göstergelerde de hamdolsun hiçbir gerileme söz konusu değil. Bu da Türkiye'nin sağlam ayaklar üzerinde durduğunu gösteriyor

-Vali Mutlu’nun twitter'dan özür dilemesi konusunda:

Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelmedi. Sayın Vali bugüne kadar görevini yapmıştır. Bu görevler sırasında bir ihmali varsa müfettişlerce incelenmektedir. İyi niyetli adımlar atan mülki amirleri sorgulamak yerine CHP’li Hüseyin Aygün’ün tweet’i sorgulanmalıdır. CHP’li Levent Gök’ün polislere ne kadar ağır küfür ettiğini, annelerine küfür edecek kadar alçalanları ön plana çıkarmak lazım. Bunlar nasıl vekil olmuştur. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bundan haberi yok mudur?

ARINÇ’IN AÇIKLAMASINA İLK YORUMLAR

Bülent Arınç’ın yaptığı “çarşamba günü bazı eylemcilerle Başbakan görüşecek” açıklamasının ardından Taksim Dayanışması’nın twitter adresinden kısa bir açıklama yapıldı. Ayrıntılı açıklamanın toplantının ardından geleceği ifade ediliyor.

Taksim Dayanışması ‏@taksimdayanisma adresinden yapılan açıklama şöyle;

Bülent Arınç’ın görüşeceğini söylediği toplulukların kimler olduğunu biz de merak ediyoruz. Çarşamba günü için Taksim Dayanışması’na yapılmış bir görüşme çağrısı yoktur. Arınç’ın çekildi dediği Çarşı ve diğer taraftar grupları kendi açıklamalarını yapacaktır. Ancak bu güne kadar hükümetin her açıklamasında ortaya koyduğu asılsız iddialar birkaç saat sonra kendiliğinden yalanlandı. Konu netleştikçe bilgi paylaşacağız. Bülent Arınç son açıklaması ile “mesajı aldık ama iade ediyoruz” demiş oldu.

HÜSEYİN AYGÜN DE TEPKİLİ

Bülent Arınç’ın açıklamasında attığı twitleri eleştirdiği ve ölen polis için “intikam alındı” yazdığı iddia edilen CHP’li Hüseyin Aygün daha önce ilgili hesabın kendisine ait olmadığını, başkaları tarafından kendi ismi kullanılarak bu tür mesajlar yazıldığını belirtmişti.

Hüseyin Aygün son açıklama üzerine şöyle yazdı:

“AKP faşizminin Arınç versiyonu CHP'li vekilleri hedef gösteriyor, yalan ve iftira üstünden zavallı bir siyaset yapıyor, Yeni Şafak versiyonu ise sanatçı Mehmet Ali Alabora'yı tehdit ediyor. Beyler, polisiniz, savcınız ve ne olduğu bilinen yargınız aracılığıyla herkesi tehdit ettiğiniz karanlıklar dönemi bitti, artık siz halktan ve milyonların devrimci eyleminden korkacaksınız. Daha yeni başladık, hazır olun!”