AKP'ye yakın anket kuruluşlarından ANAR'ın Genel Müdürü İbrahim Uslu, 24 Haziran'da yapılacak seçimlerde muhalefetin birleşmemesi halinde Erdoğan'ın ilk turda cumhurbaşkanı seçileceğini söylüyor. Partilerin oy oranları hakkındaki tahmini rakamları da açıklayan Uslu, genç seçmenin tercihi hakkında çarpıcı oranlar verdi.

ANAR'ın Genel Müdürü İbrahim Uslu Gazete Habertürk'ten Kübra Par'ın sorularını yanıtladı.

Par'ın Uslu ile söyleşisinin bir bölümü şöyle:

Erken seçimi önce Devlet Bahçeli’nin açıklaması, akıllara 3 Kasım 2002 seçimleri öncesi erken seçim çağrısını hatırlattı. O seçimde hem MHP hem de o dönemki ortakları baraj altında kalmıştı. Bu seçim AK Parti veya MHP için riskli bir adım mı?

Hayır, zaten “Bir erozyon var ve o erozyonu engellemek için” yorumuna ya da CHP’nin “Yönetemediğinizi anladınız, o yüzden bunu yapıyorsunuz” argümanına hiç katılmadım. Şu an konjonktür AK Parti’nin ve cumhur ittifakının lehine ve bu avantajlarını kullanmak isteyecekler. Öne çekerek de aslında avantajlarını maksimize ettiler. Gerek tavanlarında, gerek tabanlarında şu an herhangi bir sorun görünmüyor. Parti üst yönetimleri bu ittifaka çok değer veriyor. Teşkilatlar da buna ısındı. Oysaki muhalefet partilerinin hepsi henüz tek başına; hiçbiri bir ittifak kuramadı. Yüzde 50’yi aşan bir blok var, karşısında en büyüğü yüzde 25, hatta şu an yüzde 22-23 civarında olan CHP’yle rekabet söz konusu.

Peki, muhalefet Cumhurbaşkanlığı için seçime ittifakla mı girerse avantajlı çıkar, yoksa ayrı ayrı adaylarla mı?

Yüzde 48.5 kaç parçaya bölünürse bu o kadar iktidarın lehine, muhalefetin aleyhine olur. Muhalefet birden fazla parçaya bölünürse seçimin ilk turda Sayın Erdoğan lehine biteceğini düşünenlerdenim. Rekabet olabilmesi için 48.5’in konsolide olması lazım. Muhalefetin ortak adaysız kazanma şansı yok. İkinci tura bırakma hesabı işlemez.

 Adayların oy oranlarına baktınız mı? Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül, Meral Akşener, Yılmaz Büyükerşen, İlhan Kesici... Muhalefet bir isimde uzlaşırsa ismi zikredilen bu isimler arasında en yüksek şansa sahip aday kim sizce?

 Ölçümlerimizde, muhalefet içinde en yüksek oy alan isim Sayın Gül’dü.

 Kaça tekabül ediyor?

Rakamları hatırlamıyorum ama yüzde 48.5’i en fazla ölçüde toparlayan aday Sayın Gül’dü. HDP tabanının oy vermeye en sıcak baktığı aday Sayın Gül olduğu için kendisi saymış olduğunuz diğer adaylara göre ön plana çıkıyor.

 Ama Abdullah Gül’ün aday olmasının CHP’nin kemikleşmiş kitlesinde bir Ekmeleddin İhsanoğlu tepkisi yaratabileceği söyleniyor...

Orada CHP’nin Sayın İhsanoğlu’na haksızlık ettiğini düşünüyorum. Aslında Sayın İhsanoğlu aday olduğu için ne CHP ne MHP tabanında iddia edildiği gibi bir fire olmadı. O dönemde CHP ve MHP’yi üst üste koyduğunuzda 38 civarı bir oyları vardı. Sayın İhsanoğlu da 38 aldı. Seçmen disiplini en yüksek olan iki parti var: Biri CHP, diğeri HDP. Aday kim olursa olsun, partileri aday gösterdikten sonra oy verirler. CHP, tabanına çok ters isimleri milletvekili ya da belediye başkan adayı yaptı ve firesiz bütün oyları aldılar. Mansur Yavaş, CHP tabanının asla ve asla benimsemeyeceği bir adaydır. Çok tescilli bir ‘ülkücü’den bahsediyoruz. Ankara’daki aşırı sol gelenekten gelen CHP seçmenleri bile firesiz Mansur Yavaş’a oy verdiler. CHP seçmeni, eğer partisi rakibini alt etmek için kendi geleneğinden gelmeyen bir aday gösterirse ona oy veriyor.

Gül’ün adaylığı konusunda son duyumlar ne yönde?

Gördüğüm kadarıyla Sayın Gül bir partinin adayı olmak istemiyor. Muhalefetin ortak adayı olması durumunda adaylığa sıcak bakacağını düşünüyorum. Ama muhalefet ortak aday olarak Sayın Gül’ü göstermezse, tek başına bir partiden aday olmayı uygun bulmaz.

Saadet’ten aday olur mu?

 Yüzde 0.6 oy oranı olan Saadet Partisi’nin adayı olması için hiçbir neden yok.

CHP parti yönetimi Gül’ün adaylığını ister mi?

CHP’nin ikna olması bir şeyi değiştirmiyor. Burada İYİ Parti’nin ve Sayın Akşener’in duruşu çok önemli. Sayın Akşener seçim tarihi açıklandıktan sonra 100 bin imzayla aday olacağını açıkladı. Elbette ki bir partinin genel başkanıdır ve aday olma hakkı vardır. Kimse bundan dolayı onu suçlayamaz. Ama adayını ilk açıklayan İYİ Parti olduğu için süreci akamete uğratan o oldu. Akşener adaylığını açıklayınca bu sefer CHP kiminle ittifak yapacak? Geriye binde 6’lık Saadet kaldı. HDP ile de ittifaka kendi tabanından hiç kimse sıcak bakmıyor. Dolayısıyla CHP’nin ittifak yapacağı oy potansiyeli yüksek bir aktör de kalmadı.

CHP, Gül’ü değil de kendi içinden bir adayı göstermek isterse, şu adayların hangisinin oy olarak daha fazla şansı var: Kılıçdaroğlu, Kesici, Büyükerşen, Muharrem İnce?

Birinci turda hepsi eşit oy alır çünkü CHP tabanı disiplinli bir şekilde, partisi kimi aday gösterirse göstersin gidip ona oy verir. Ama bu isimler bir ittifak olmaksızın sadece CHP’nin adayı olacağı için bence aralarında hatırı sayılır bir fark hiçbirinde olmaz.

Haziran seçimlerine yönelik projeksiyonu 1 Kasım seçim sonuçlarına göre mi yapmalıyız, yoksa referandum sonuçlarına göre mi?

 Gözlemlediğimiz kadarıyla seçmen, Cumhurbaşkanlığı seçiminde referandumdaki gibi, parlamento seçiminde de 1 Kasım’daki gibi davranacak. Bir tek İYİ Parti faktörü var. 1 Kasım’da CHP, MHP ve AK Parti’ye oy vermiş bazı seçmenler kendi partilerini bıraktılar ve İYİ Parti’ye yöneldiler.

 Ama İYİ Parti’nin parlamento seçimlerine girip giremeyeceği henüz belirsiz...

 İYİ Parti olarak girmese bile ya bir başka partinin listesinde ya da bir başka partinin adıyla, bir şekilde girecek. Aslında başka bir partinin listesinden girmek İYİ Parti’nin daha lehine. Çünkü İYİ Parti enteresan biçimde toplamda barajı aşıp birçok ilde o ilde milletvekili çıkarmak için gerekli sayıya ulaşamayabilir.

İYİ Parti’nin oyunu yüzde kaç görüyorsunuz?

 Yüzde 9-11 aralığında bulduk. Hiç 9’un altında görmedik.

Bunu daha çok CHP’den mi, MHP’den mi alıyor?

Yüzde 4 CHP’den, yüzde 4 MHP’den, yüzde 2-3 aralığında da AK Parti’den alıyor. İYİ Parti yeni bir vizyon, yeni bir söylem, yeni bir programla ortaya çıkmadı. Sadece üç partinin mutsuz seçmenlerini kendisine çekmeyi başardı. Fakat mutsuz seçmenler aradığını İYİ Parti’de bulabilecek mi, bu da kampanya dönemindeki performansına bağlı. Şu an İYİ Parti’ye oy vereceğini söyleyen seçmene neden oy vereceğini sorunca, “Şu projesini beğendim, şu vizyonunu beğendim” şeklinde bir şey söyleyemiyor. Öbür partilere öfkesi olduğunu anlıyorsunuz. Aradığını seçim kampanyası döneminde bulamazsa bu ilgi oya dönüşmeyebilir.

Ya ikinci tura kalırsa nasıl bir tablo ortaya çıkar?

İkinci tura kalırsa Sayın Erdoğan’ın kaybetme olasılığını tamamen imkânsız olarak görüyorum. Çünkü şu anki partilerin hepsi kendi adaylarını gösterirlerse ikinci tura kalacak olan aday CHP’nin adayıdır. İkinci turda CHP’nin adayıyla Sayın Erdoğan rekabet ettiğinde, CHP Türk solundan gelen oyları alır. Belki sağcı bir aday gösterirse sağdan bir miktar oy alır. Her durumda Sayın Erdoğan şanslı olacaktır. Sayın Erdoğan bu sefer gerçekten yüksek bir oyla seçilir.

Partilerin şu anki oy oranı nasıl dağılıyor?

AK Parti’yi 46-47, MHP’yi 6-8, CHP’yi 22-23, İYİ Parti’yi 9-11 aralığında görüyoruz. HDP 10 civarında, Saadet’te bir kıpırdama gözlemlemedik.

Bu seçimde yaklaşık 1.5 milyon gencin ilk kez oy vermesi bekleniyor. 24 Haziran’da gençler kime oy verir sizce?

Öncelikle, bu seçmenlerin yarısından fazlası oy kullanmak için sandığa gitmiyor. Sandığa giden yeni seçmenlerin tercihleri de Türkiye ortalamasından farklılaşıyor... Diyelim ki AK Parti’nin oyu Türkiye genelinde 1 Kasım seçimlerinde yüzde 50 civarında iken, yeni seçmen grubundaki oy oranı yüzde 40 civarındaydı. Bu seçmen grubunun da birinci tercihi AK Parti ama desteğin oranı Türkiye ortalamasının altında kalıyor. Eğer sadece bu gençler oy verecek olsaydı, 1 Kasım’da CHP dördüncü parti olacaktı... MHP ve HDP bu yaş grubunun ikinci ve üçüncü partisi ve her iki partiye yönelik desteğin oranı birbirine çok yakındı. Tabii ki bu tablo İYİ Parti’nin denkleme girmesinden sonra biraz değişmiştir...