Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 15. duruşmasına 104’ü tutuklu 13’ü tutuksuz olmak üzere toplam 117 sanık katıldı.

Duruşmaya katılan sanıklar, mahkemece yapılan yoklama esnasında, Kürtçe "buradayım" dedi.

Mahkeme heyeti, duruşmaya ilk kez katılan tutuksuz sanıklardan Seyithan Harran’ın kimlik tespitini yaptıktan sonra sanık savunmalarına geçti.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, sanıklara savunma için söz hakkı verileceğini, ancak savunmaların Türkçe yapılması halinde kayda geçileceğini anlattı.

Yılmaz, savunmanın başka bir dille yapılması halinde söz hakkı sırasının diğer sanığa verileceği uyarısında bulundu.

İlk sanık olarak kapatılan DTP’nin Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek’e söz hakkı veren Mahkeme Başkanı Yılmaz, sanığın Kürtçe savunma yapmaya başlaması üzerine mikrofonun sesinin kesilmesi talimatı verdi.

Başkan Yılmaz, yaşananları "Bilmediğim ancak Kürtçe olduğunu düşündüğüm bir dille savunma yapıldığı anlaşılmıştır" diye kayda geçti.

Mahkeme Başkanı Yılmaz, daha sonra sırasıyla diğer sanıklara söz hakkı verdi.

Duruşmanın sabahki oturumunda 31 sanığa söz hakkı veren mahkeme, sanıkların savunmasını Kürtçe yapıldığı gerekçesiyle kayda geçmedi.

Sanık avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da bunun üzerine sanıkların savunmalarının, mahkeme başkanının talebi üzerine mikrofonun sesinin kesilmesine kadar olan kısmının Türkçe çevirisini yaparak, duruşma zaptına geçilmesini istedi.

Sanık avukatlarından Selçuk Kozağaçlı da müvekkillerinin tamamının anadillerinde sorgu vermeyi tercih ettiğini belirterek, "Ceza yargılamasında kişi en iyi bildiği anadiliyle savunma yapmalıdır. Bu yargılamanın tıkanması taraftarı değiliz. Anadilde savunmaya izin verilmemesi ağır bir hak ihlalidir. Bu işlem tamamlanana kadar müdafiler olarak söz almayacağız" dedi.

Söz alan sanık avukatlarından İbrahim Tali Uysal, Kürtçe savunmayla ilgili olarak mahkeme heyetine yönelik "Siz ne kadar inkar ederseniz edin milyonlarca insan Kürtçe konuşuyor" dedi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı Yılmaz, "Milyonlarca kişinin Kürtçe konuştuğunu biliyorum. Bizim Kürtçe’ye karşı bir tavrımız yok. Söylenenler doğru değil. Biz de Kürtçe’ye saygılıyız" diye konuştu.

Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Aktar, sanıkların duruşma için bekletildikleri bölümde ısıtıcı bulunmadığını, bu nedenle sıkıntı yaşandığını belirtti.

Mahkeme üyelerinden birinin söz konusu nezarethanede inceleme yapmasını ve yaşanan durumu kayıt altına almasını isteyen Aktar, "Mahkeme, sanıkların savunması için sağlıklı bir ortam yaratmak zorundadır. Müvekkillerimiz buz gibi odalarda bekletiliyor. Eğer bu sorun çözülmezse müvekkillerimizin verilen arada duruşma salonunda bekletilmesini talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme Başkanı Yılmaz, sanık avukatlarının daha öncede bu yönde taleplerinin olduğunu hatırlatarak, "Bu konuda savcılıkla gerekli yazışmalar yapıldı. Şu aşamada bizim yapacağımız bir şey yok. Ancak sanıklar verilen arada duruşma salonda bekletilebilir. Ancak ileride bir sıkıntı olursa kararımız değişebilir" diye konuştu.

Mahkeme başkanı duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdi.