HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'a konuştu.

'Kürt siyasi hareketi olarak şu üç şeye karar vermemiz lazım' başlıklı söyleşide Altan Tan, çatışma ortamını başlatan Ceylanpınar saldırısıla ilgili konuştu.

PKK'den gelen açıklamaları da değerlendiren Tan, seçimle ilgili sorulara yanıt verdi. parti olarak özerkliği savunduklarını ifade eden Tan, "Parti olarak özerkliği savunuyoruz. Valileri halk seçsin, Kürtçe kamusal alanda kullanılsın, halk meclisleri olsun, bölgesel yönetim olsun... Ama biz bu meseleyi siyasi ve demokratik yollarla çözmekten yanayız, silahla, hendekle, gariban polis ve askerleri öldürerek değil" diye konuştu

Ahmet Hakan'ın Altan Tan ile söyleşisinin bir bölümü şöyle:

KANDİL'den yapılan bazı açıklamalara baktığımızda... HDP'nin seçimi boykot etmesinin istendiği anlaşılıyor.
PKK, "HDP seçimi boykot etsin" diyor. Siz de gelen açıklamaları böyle mi anlıyorsunuz? Gerçekten de
Kandil, sizden seçimi boykot etmenizi mi istiyor?

ALTAN TAN: Çok fazla eğip bükmeye gerek yok. Bazı açıklamalardan çıkarılan netice bu... Ama bu topyekûn Kürt
siyasi hareketinin kararı mıdır, yoksa belli bir kesimin kararı mıdır? Buna bakmak lazım. Mesela ben Öcalan'ın
böyle bir şeyi doğru bulmayacağı kanaatindeyim. Şöyle bir baktığımızda PKK'nın bir kanadının ve Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın böyle bir hesabı var.
*
Cumhurbaşkanı için ancak tahminde bulunabilirsiniz, iddia edebilirsiniz... Ama PKK'nın açık beyanı var.

ALTAN TAN: Bu endişe verici...
*
HDP, PKK'dan gelecek böyle bir telkini kabul eder mi?

ALTAN TAN: HDP'nin seçimi boykot etmesi mümkün değildir. Böyle bir şeyi meşru ve makul kabul etmesi de
mümkün değil.
*
HDP, bunu kabul etmezse... O zaman boykotun gerçekleşmesi mümkün olmaz.

ALTAN TAN: Şu anda adı konulmamış bir olağanüstü hal rejimi var bölgede. Hükümet de PKK da karşılıklı
hesaplarla bu işi nereye kadar götürebilirler, bunun içinde ne vardır, doğrusu bilmiyoruz. Ama endişemiz var. Çünkü
bu hesapların içinde seçimlerin yaptırılmamasının olduğunu da görüyoruz.

Selahattin Demirtaş, PKK'ya "Amasız olarak silah bırak, çatışmaları durdur" çağırısında bulundu. Bunun
üzerine PKK'lı Duran Kalkan, Demirtaş'a ve HDP'ye yönelik zehir zemberek bir açıklama yaptı. Bunun anlamı
nedir?


ALTAN TAN: Strateji farklılığı diyelim buna. Çünkü HDP'yi, PKK'yı, İmralı'yı birbirinden ayrıştıracak ve çatıştıracak
siyasetlerin varacağı bir yer yok.
*
Ama işte Duran Kalkan'ın Demirtaş'a yönelik ağır eleştirileri ortada. Bunu görmeyecek miyiz?

ALTAN TAN: Bana göre yapılması gereken bu farklılıkların arasına kıymık sokmak, çatlatmak değil, bunları
topyekûn daha doğru bir çizgide siyasi noktaya oturtmak, o noktada da HDP'nin sivil siyasetten yana irade beyanına
omuz vermektir.

SURUÇ VE CEYLANPINAR'I AYNI ODAK YAPTI

ÇATIŞMA nasıl başladı? Size göre çatışmayı başlatan somut olay hangisi?

ALTAN TAN: Önce Suruç'ta korkunç bir katliam oldu. Hemen ardından Ceylanpınar'da gencecik iki polis,
yataklarında kurşunlanarak katledildi. Çok profesyonel bir eylem... PKK, bu eylemi ne hikmetse önce üstlendi, sonra
tekrar reddetti. Suruç da Ceylanpınar da düğümdür. Bu iki olay, aynı yerden yapılmıştır.
*
Peki ama PKK niye üstlendi bu cinayeti?

ALTAN TAN: Bizim anlamadığımız nokta da bu.

İLK KEZ SİYASİ KANAT SESİNİ YÜKSELTİYOR

SELAHATTİN Demirtaş PKK'nın saldırıları karşısında gerekli tepkiyi gösterdi mi sizce?

ALTAN TAN: Az mıydı, çok muydu, erken miydi, geç miydi? Bunlar spekülatif şeyler. Ama şunu görmek lazım: Kürt
siyasi hareketinde siyasi kanat, genel başkanından milletvekillerine toplu olarak sesini siyasetten yana yükseltiyor.
PKK'nın bazı hareketlerini anlayamadığını, izah edemediğini ve doğru görmediğini söyleyebiliyor. Bu ilktir ve çok
önemlidir.

BİR NUMARALI SORUMLU ERDOĞAN'DIR


BU noktaya gelinmesinde kimi sorumlu görüyorsunuz?

ALTAN TAN: Bir numaralı sorumlu Erdoğan'dır. Bir ülkenin cumhurbaşkanını sürekli hedefe koymak çok doğru bir
siyaset değil ama vaka bu. Bugün devlet, polis, asker, siyaset... Hepsi bir kişinin uhdesinde toplanmış. Ayrıca
Erdoğan, sorunları çözmek yerine, çatışma, bölme ve kamplaştırmayla iktidarını sürdürmek istiyor.

Ne yani? PKK'ya Cumhurbaşkanı mı "Al silahı, asker­polis öldür" dedi? Somut sorumluluğu nedir?

ALTAN TAN: Mersin, Adana, Diyarbakır'da bombalama eylemleri oldu. HDP'nin 185 seçim bürosuna operasyon
yapıldı. Bingöl'de seçim otobüsünü kullanan şoför yakılarak öldürüldü.

İyi ama Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğu nerede burada?

ALTAN TAN: Devletin sorumluluğu var. Cumhurbaşkanı'nın devletin başı olarak sorumluluğu var. Milli istihbarat,
emniyet... Hiçbiri bu olaylarla ilgili doğru düzgün açıklama yapmadı.

GARİBAN POLİSİ, ASKERİ ÖLDÜREREK OLMAZ

ÖZERKLİK ilan ediliyor farklı il ve ilçelerde. Ne diyorsunuz?


ALTAN TAN: Parti olarak özerkliği savunuyoruz. Valileri halk seçsin, Kürtçe kamusal alanda kullanılsın, halk
meclisleri olsun, bölgesel yönetim olsun... Ama biz bu meseleyi siyasi ve demokratik yollarla çözmekten yanayız,
silahla, hendekle, gariban polis ve askerleri öldürerek değil.

O zaman siz karşısınız özerklik ilanlarına?

ALTAN TAN: Yöntemi doğru bulmuyoruz. Yoksa demokratik özerkliği hepimiz savunuyoruz.

Söyleşinin tamamını buradan okuyabilirsiniz

(Fotoğraf: Selçuk Şamiloğlu)