Gazeteci-yazar Aslan Değirmenci’nin Kanal 5’de hazırlayıp sunduğu ‘Son Gündem’ programına katılan Barış ve Demokrasi Partisi Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Dicle Üniversitesi’nde Kutlu Doğum Afişi asılmasını ve programa davet bildirilerinin dağıtılmasının engellenmesi üzerine yaşanan olayları değerlendirdi.

"ŞER GÜÇLERİ SEVİNDİRMEYİN"

Dicle Üniversitesi’nde yaşanan olayların ardından Facebook hesabından bazı grupların hedef alınmasından haberinin olmadığını vurgulayan Tan, “Konu hakkında ben ilk kez konuşuyorum. Yapmadığım açıklamaları sosyal medya’dan yayanlar hakkında da işlem yapılmasını sağlayacağım. Tekrar söylüyorum; o sözler bana ait değil. Diyarbakır milletvekili olarak Diyarbakır’da olan olayları Ankara’da duydum. Yaşanan olayların tatlıya bağlanması için üzerime düşen görevi yerine getirmeye hazırım. Kutlu Doğum Haftası nedeniyle yapılacak etkinliklerin duyurusunu engellemek kabul edilemez bir davranıştır. Bunu bahane ederek provokasyonlar yapmak en fazla şer güçlerin işine yarar. Diyarbakır’ımıza asla bir katkı sağlamaz” dedi.

"ÇATIŞMA KİMSEYE FAYDA GETİRMEZ"

Üniversitelerin özgürlük alanları olduğunu ifade eden Tan, “Her fikir, her düşünce Üniversitelere açık olmalıdır. Çatışma kimseye fayda getirmez. Herkesi sağduyuya davet ediyorum. Fikirlere saygı duymayı öğrenmeliyiz. Kavga içinde olmak kimseye yarar sağlamaz. Önemli olan ateşin üstüne benzin dökmek değil su dökmektir. Sağduyu hâkim olmalıdır” diye konuştu.

Dicle Üniversitesinde yaşanan olayların ardından Altan Tan adına açılan bir facebook hesabından kışkırtıcı açıklamalar yapılmıştı.

"İNŞALLAH AKİL İNSANLARI ALKIŞLARIZ"

Çözüm süreci hakkında da canlı yayında açıklamalarda bulunan Tan, Akil İnsanların desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Akil İnsanların kimsenin kontrolüne girmeden sivil bir inisiyatif bilinciyle hareket etmesi gerektiğini savunan Tan, “Kabul etmediğimiz isimler olabilir. Ancak yapıcı eleştiriden yanayım. İnşallah akil insanlar sürece katkı sağlar. Tarafsız kalırlar. Biz de onları alkışlarız” dedi.

"KÜRT ERGENEKONU UNUTULMASIN"

Devam eden çete soruşturmalarını önemli bulduğunu ifade eden Tan, Fırat’ın ötesindeki karanlık yapılarla da yüzleşilmesi gerektiğini vurguladı. Tan, “Kürt Ergenekon’u ve JİTEM gibi ne kadar kuruluş varsa bunlarla ilgili ciddi bir araştırma yapılmalı. Bir dönem köyler yakıldı, yıkıldı. İnsanlar zorunlu olarak göç ettirildi. Gizli örgütler insanları türlü işkencelere tabi tuttu. Bunları yapanlara dört tane çete denildi. Dört çete bunları nasıl yapar? Fırat’ın ötesindeki yapıların üzerine ciddi şekilde gidilmeli. Roboski üzerine de gidilmedi. Halen karanlık bir şekilde duruyor. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istemeyenler var” diye konuştu.

"BEDİÜZZAMAN’IN ÖĞRETİLERİ DİKKATE ALINMALI"

Bediüzzaman Said Nursi’nin öğretilerinin dikkate alınmadığı için Kürt sorununun bu noktaya geldiğini ifade eden Tan, “Bediüzzaman’ın öğretileri bugünkü sorunlarımızı çözmede de önemli bir yol işaretidir. Eğer sistemin yöneticileri Bediüzzaman’ın sesine kulak verseydiler, öğretisini uygulasaydılar, ‘Kürt Sorunu’ bu hale gelmezdi. Çok daha güzel, çok daha kolay çözülürdü. Kendisini rahmetle yad ediyoruz. Allah rahmet eylesin. Allah talebelerini çoğaltsın ve bütün bir İslam Ümmeti’nin, Dünya’nın da üzerine Allah rahmetini indirsin” dedi.

"SİLAHLA HAK ARANMA SÜRECİ DEMODE OLDU"

Çözüm sürecinde de umutlu olduğunu vurgulayan Tan, silahla hak alma sürecinin demode olduğunun altını çizdi. Özgürlükçü bir anayasa talebini yineleyen Tan, AKP’nin, çözüm sürecine ilişkin Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için verdiği önergeyi de anlamlı bulduğunu açıkladı. Komisyon’a destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Tan, CHP ve MHP’nin uzlaşmaz tavrını eleştirdi.