Esra Fakıbaba / Demokrat Haber Bolu

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde “Savaşların ve Katliamların Ortasında Barış ve Demokrasi” adlı panelde ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, eski CHP milletvekili doçent doktor Gökhan Günaydın ve EMEP MYK üyesi İskender Bayhan konuştu.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kültür, Edebiyat, Sanat, İletişim Topluluğu’nun 9 Aralık 2015’te düzenlediği panel öncesi 10 Ekim’de Ankara’da düzenlenen IŞİD katliamına ilişkin belgeseli gözterildi.

Açılış konuşmasını yapan Gökhan Günaydın “10 Ekim 2015’te alınmayan önlemlerin tümü daha sonra karanfil bırakmaya gelecekler için alındı’’ dedi.

Türkiye’nin namlunun ucunda olduğunu belirten EMEP MYK üyesi İskender Bayhan, “Bugün için yapmamız gereken ortak mücadele forumu ortaya koymak. Bunun için işçi, emek, kadın gibi 10 başlık ortaya koyabiliriz. Memleketimizde herkes siyaset tartışır bizlerin artık yapması gereken her alanda örgütlü bir mücadele vermektir’’ dedi.

ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, 1 Kasım 2015 seçimlerinden beri toplumsal, siyasal sorgulamaya ihtiyacımız olduğunu belirtti.

10 Ekim 2015 Ankara Katliamı’na da değinen Alper Taş “Çok önemli, barışçıl, renkli, çoğulcu, emek ve sol eksenli kitlesel bir mitingdi. Türkiye’de uzun dönemden sonra en önemli kitlesel barış hareketi olacaktı. Bu tarz katliamların amacı halkın siyasete karışması ve sokağa çıkmasının önüne geçmektir.

Suruç Katliamı ile başlayan süreç 10 Ekim Ankara Katliamı ile devam etti. Bu sürecin esas amacı 2013 Haziran’ında ayağa kalka n, kendi kaderine el koymak isteyen, siyaset yapan halkı sindirme çabasıdır. Katliamların özü budur” diye konuştu.

Katliamlarla solun yeni tanışmadığını, 1 Mayıs 1977’de yaşanan katliamda da sol ve devrimci hareketin yükselişine karşı bir terör operasyonu, insanları pasifleştirme operasyonu olduğunu söyleyen Alper Taş, “Yeni kuşağın ve halkın Gezi Direnişi ile 15 gün içinde doğrudan bir demokrasi yaşattığını gördük. Gezi sonrası süreci çok iyi analiz etmemiz lazım, Türkiye solunun, sosyalist hareketinin, demokrasi güçlerinin yapmadıklarını sorgulayarak yeni döneme bakmamız, öz eleştirel bir tutum almamız, bu süreçleri çok iyi anlamamız lazım” dedi.

Alper Taş sözlerini şöyle tamamladı: “Gezi Direnişi’nden sonra Gezi Direnişi hiç yaşanmamış gibi hayata devam edildi. Sadece 1 Kasım 2015’i ele alarak seçim sonrası Türkiye’yi görmemiz mümkün değil. Ortak güçlü bir seçenek yaratamadık. Ne yapacağımız konusunda fikirler üretmemiz lazım. Türkiye soluna burada düşen birincil görev; hepimiz birbirimizin iyiliğini isteyeceğiz, ya hep beraber kazanacağız ya hep beraber kaybedeceğiz”.