Almanya'nın günlük gazetelerinden Tageszeitung (Taz) bugün "PKK Almanya'nın bir parçasıdır" manşetiyle çıktı. Manşeti için PKK lideri Abdullah Öcalan'ın posteriyle gösteri yapan Kürt gençlerinin fotoğrafını kullanan gazete "İŞİD teröristlerine karşı mücadelede övgü gören PKK neden Almanya'da yasaklı?" diye sordu.

Önceki gün Federal Meclis'te yapılan özel bir oturumda Hıristiyan demokrat lider Merkel'in başbakanlığındaki hükümet, Irak Kürdistanı'na göndereceği askeri ve insani yardımları açıklamıştı. Oturum sırasında muhalefet partileri Sol Parti ve Yeşiller Partisi üyesi parlamenterler CDU/SPD hükümetine ısrarla "PKK ve YPG savaşçıları Şengal'de büyük bir dramı engelledi fakat PKK neden hala Almanya'da yasak ve AB'nin terörist örgütler listesinde yer alıyor?" sorusunu yöneltmişti.

Hıristiyan demokratlar ve sosyal demokratlardan oluşan hükümet cephesi bu soruya cevap vermekten kaçınırken, bu konu uzun bir süredir Alman kamuoyu ve medyasında sıkça yer alıyor.

Almanya'daki günlük gazetelerden Tageszeitung (Taz) da bugün "PKK Almanya'nın bir parçasıdır" manşetiyle çıktı.

TAZ: 'PKK NEDEN YASAKLANDI?'

ANF'nin derlediği habere göre; Abdullah Öcalan'ın posteriyle gösteri yapan Kürt gençlerinin fotoğrafını kullanan gazete manşetine şu soruyu taşıdı: "İŞİD teröristlerine karşı mücadelede övgü gören PKK neden Almanya'da yasaklı?" Federal Meclis'in desteğiyle Irak Kürdistanı'na Alman silahlarının gönderileceğine dikkat çeken gazete, PKK'nin bu yardımdan yararlanmayacağını belirterek şu yorumu yaptı:

"PKK ve Almanya'da hala yasaklı olmayan Suriye'deki kolu PYD, IŞİD teröristlerine karşı güçlü bir mücadele verdiklerini kanıtlamış durumdalar. PKK ve devamında kurulan KCK, Almanya'da yasak. Pazartesi günü mecliste gerçekleşen oturumda konuşan Sol Parti Grup Başkanı Gregor Gysi 'PKK terörist bir örgüttür belirlemesi değişmeli ve yasak kalkmalı' çağrısı yapmıştı. Yeşiller milletvekili Christian Ströbele ise 'Bir yandan PKK'yi övmek diğer yandan da hakkında soruşturmalar yapmak şizofreni bir durumdur' dedi.

Daha önce SPD milletvekili Rolf Mützenich PKK'ye yeni bir şans verileceğini söylemişti. Yine Federal Meclis'te CDU'lu parlamenterler Volker Kauderund ve Philipp Missfelder Şengal'e giderek Êzidileri kurtardıkları için PKK ile PYD'yi takdir ettiler. Fakat Missfelder'e göre PKK hala büyük Kürdistan'dan vazgeçmiş değil."

Benzer ifadelerin Anayasa Koruma Örgütü'nün raporlarında da dile getirildiği ve 2010 yılından itibaren Federal Anayasa Mahkamesi'nin kararıyla PKK'nin sadece silahlı kolunun değil bütün PKK'nin "terörist" olarak görülmeye başlandığını yazan gazete "PKK üyeliğinden Almanya'da kaç kişi cezaevinde olduğu bilinmiyor" bilgisini verdi.

BEYAZ SARAY'IN SİTESİNDEKİ İMZA KAMPANYASI

ABD'nin PKK'yi "terörist örgütler" listesinden çıkarması için Beyaz Saray'ın internet sitesinde başlayan imza kampanyasının sürdüğü ve imzaların 100 bini bulması halinde Washington'un bu durumu gözden geçirmek zorunda kalacağına dikkat çeken Alman Taz gazetesi, PKK ve Türk hükümeti arasında süren müzakere ile çözüm sürecini de hatırlatarak şu bilgileri verdi:

"Çok sayıda belediye yönetimi PKK'ye yakınlığıyla bilinen BDP'nin elinde. Yine kardeş partisi HDP'nin mecliste 27 parlamenteri var. HDP meclisteki bütün gruplar içinde kadın kotasını en yüksek şekilde uygulayan tek parti. PKK'ye yakın bütün organizasyonlar son yıllarda güçlenmiş durumdular."

'ALMANYA TÜRKİYE'YE SİLAH VEREREK KÜRT SAVAŞINA KATILDI'

Federal İçişleri Bakanlığı'nın "İç güvenliğimizden dolayı PKK yasağı sürecek" söyleminin gerçeği yansıtmadığını yazan gazete, PKK'nin bu yıllarda değiştiği ve Öcalan'ın "demokratik konfederalizm" tezi etrafında örgütlendiğine dikkat çekti. Almanya'daki yasağın Türkiye'nin NATO üyeliği çerçevesinde verilmiş bir karar olduğunu hatırlatan gazete Almanya'nın da Türk ordusuna silah vererek Kürtlere karşı verilen savaşta yer aldığını ifade etti.

Alman TAZ gazetesi "Neden artık yasak kalkmalı?" sorusuna ise özetle şu yanıtı verdi:

"Yasak sadece dış politikadaki gelişmelerden dolayı kalkmamalı. Bu Almanya'da yaşayan Kürtler için de bir gereklilik arz ediyor. Yasakla birlikte 20 yıl boyunca Kürtlere terörist damgası vuruldu, otomatik olarak bu kelimenin yanına getirildi. Kürtlerin haklarının verilmesi için verilecek her pratik girişim PKK propagandası şeklinde sayılır. Sadece cezai işlemlere tabi tutulmazsınız, aynı zamanda size karşı yabancılar yasasına dayandırılan bir katalog dolu işlem yapılır.

PKK ile bağlantısı olduğu şüphelenen kişilerin oturum müsaadeleri uzatılmayabilir ve bu kişiler sınır dışı edilmekle tehdit edilir. Daha önce verilmiş mülteci statüsü ise göz önüne alınmaz. Çünkü Kürtler siyasi çalışmalarından dolayı kaçmış ve buraya gelmişlerdir. Ancak ne ilginçtir ki burada siyasi faaliyetlerini sürdürmek isteyenler sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Özellikle de Bayern ve Baden-Württemberg eyaletleri bunu hayata geçiriyorlar. Ayrıca bu kişiler vatandaşlığa da alınmıyorlar ve aile birleşimi hakkından yararlanamıyorlar."

'ALMANYA KÜRTLERİN GÜCÜNÜ GÖRMELİ'

"PKK yasağı gerekçesiyle sadece on binlerce Kürdün oturum haklarına müdahale edilmiyor, aynı zamanda Kürtler de kriminalize edildi" diye yazan gazete, Kürt dernekleri, kültür evlerinin kapatıldığını, Kürt basın kuruluşlarına baskınlar yapıldığını hatırlattı.

Öcalan'ın posterleri ile "Başkan Öcalan'a özgürlük" sloganlarının cezaiyi işlemlere tutulduğuna dikkat çeken gazete, son olarak şu yorumu yaptı: "Kürtlerin ve örgütlerinin bölgede önemli bir aktör oldukları gerçeğini hukuk anlamalı. Almanya'da yaşayan Kürtlere terörist gözüyle bakılmaması için yasak kalkmalı."

Ayrıca gazetenin bugün internet sitesinde yer alan ve Christian Jakob imzasını taşıyan haber-yorumun yanına ABD'nin PKK'yi "terörist örgütler" listesinden çıkarması için Beyaz Saray'ın internet sitesinde başlatılan imza kampanyasının linki de verildi.