Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal, TBMM'deki 15 Temmuz özel oturumunda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu tehdit etti.

Cumhuriyet’in haberine göre, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasına tepki gösteren Ünal, Kılıçdaroğlu’nun akşamda aynı konuşmayı yapması durumunda ortaya hoş olmayan manzaraların çıkacağını söyledi.

Ünal, "Bugün yaptığı konuşmaya Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız orada olduğu için tepki göstermedik. Çok tahrik edici, çok ağır bir konuşmaydı. Edebimizden sesimizi çıkarmadık ama akşam böyle olmayabilir. Halktan bunu bekleyemezsiniz. Akşam gelip de aynı konuşmayı halka yapacak olursa, orada hoş olmayan manzaralar ortaya çıkabilir. Acısı olan, öfkesi olan, kini olan bir toplumun, bir kalabalığın karşısına çıkacaksınız. Bu akıl işi değil" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'te 15 Temmuz oturumunda yaptığı konuşmada "Darbe girişiminde bulunanları devletin en hassas noktalarına yerleştirenlerin hesap vermeleri sağlanmadan gerçek bir mücadele sağlanamaz" dedi.

Firari Adil Öksüz’ü yeniden gündeme getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Bu soruyu sayın Cumhurbaşkanı dahil herkese soruyorum. Ben Adil Öksüz olayını gündeme getirdim. MİT açıklama yaptı. Bylock’a ilişkin tespitler Mayıs 2016’dan itibaren, çalışmaya konu ham verilerle birlikte adli makamlar güvenlik birimleri ve diğer ilgili makamlara ilgili makamlar biri sarayda oturuyor biri arkada oturuyor. 'FETÖ’ye operasyon için neden 15 Temmuz beklendi. Size mayıs ayında bildirmişler. Bunlar devleti ele geçirdi demişler.

Bu ayrıntıların ortaya çıkması engelleniyor. Darbe girişiminden hemen sonra üç önemli noktaya dikkat çektim. Hukuk içinde yapalım. Hızla normalleşme süreci, üç güçlü bir demokrasi yaratabiliriz demiştim. Ne yazık ki aradan geçen bir yıl içinde yapılması gerekenler yapılmamış yapılmaması gereken her şey yapılmıştır. Hukuk dışına taşmıştır.

Yargıya müdahalelerle engellenmiştir. Darbe araştırma komisyonu soruşturmayı savuşturuyor. Kalıcı OHAL rejimi kurulmuştur. Darbeye karşı bombalar altında direnen meclisin yetkileri elinden alınmıştır. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkarmaya dönük çabaların önü kapatılmaktadır.

Darbede bulunanların darbecileri destekleyenlerin devleti en hassas noktaya koyanların hesap vermesi sağlanmadan darbe ile mücadele yapılamaz. Darbenin merkez örgütü FETÖ bu güce bir günde erişmedi. Yargıda bürokraside bu çeteyi hakim güç haline getirenler teşhir edilmelidir. Devleti başka tehlikeli ittifaklardan uzak tutmak şanstır.”