BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 2012 yılı Newroz kutlamaların ''AKP'nin engellemesini, yasakçı zihniyetini yerle bir ettiğini'' ifade etti.

 

Batman'da Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'e gerçekleştirilen saldırının planlı yapıldığını söyleyen Kışanak, ''Türk'e saldırının hesabını mücadelemizle, direnişimizle soracağız. 70 yaşında duayen bir siyasetçiye saldırıyorsanız, cevabını bu halktan alırsınız'' dedi. Kışanak, Cizre'de yaşananların da 1992 olaylarını aratmayacak cinsten olduğunu vurguladı.

 

''AKP GÜVENLİK STRATEJİSİNDE ISRAR EDİYOR''
AKP'nin ortaya yeni bir strateji attığını belirten Kışanak, ''Olmazları sıralayan, demokratik talepleri reddeden bir yaklaşıma, plana kim çözüm stratejisi diyebilir? Olsa olsa bu çözümsüzlük stratejisinin allanıp pullanıp yeniden kamuoyunun önüne sunulmasıdır'' dedi.

 

Hükümetin ''tam bir çözümsüzlük stratejisi izlediğini'' vurgulayan Kışanak, ''AKP güvenlik stratejisinde ısrar ediyor. Türkiye'de güvenlikçi stratejilerin hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Bu strateji 1990'lı yıllarda iflas etmiştir. Bugün AKP bu bitmiş stratejiyi devralıyorsa kendi bitişini devralır. Tüm Türkiye'nin, bu faşizan gidişata dur demek için hareket geçmesi gerekiyor'' diye konuştu.

 

Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Her yeni ölüm bizden bir parça götürüyor. Tabutların arkasında yürümekten bıkmadı mı bu devlet erkanı? Ölümlerin, kanın, gözyaşının bir an önce durması için vicdanlarımızı ayaklandırmalıyız.

 

'Siyasi uzantılarıyla görüşürüz' diyor Başbakan. BDP, 20 yıllık demokratik siyasetin mirasçısıdır. Ortada bir uzantı filan yok. Ortada güçlü bir halk iradesi var. BDP, Kürt sorununun müzakereci bir yöntemle çözülmesinin tarafındadır. Biz 5 yıldır buradayız. Bizimle görüşmek istediler hangisini reddettik, çıkıp açıklasınlar. Önümüze hangi planı getirdiler de biz reddettik? BDP, Kürt sorununun müzakereci yöntemle çözülmesini yürekten isteyen, bunun için mücadele eden siyasi bir iradedir. 7 bin Kürt siyasetçi şu anda tutuklu. Eğer gerçekte müzakere etmek istiyorsanız, muhatap arıyorsanız Kürt siyasetçileri bırakın. Hepsi de sizin uyduruk suçlamalarınızla cezaevindeler. Terörle mücadele yasasını da kaldırın. Bunu yapmayanlar BDP'yi güya bu söylentilerle köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlarsa bundan siyaseten bir şey çıkmaz. Gerçekten de müzakereci yöntemi seçiyorlarsa bunun da koşulları bellidir. Kürt sorununu müzakereci bir yöntemle çözmek istiyorsanız, buna BDP de Kandil de İmralı da hazırdır. PKK'yı yok sayarak 'Kürt sorununu çözeceğim' demek, bu halka bir hayali satmaktır.''

 

''BDP ROLÜNÜ OYNAMAYA HAZIR''
Silahların susmasının tabi ki müzakerenin ilk koşulu olduğunu belirten Kışanak, ''Bu iktidar müzakereci olsun, BDP rolünü oynamaya, silahları susturmaya, bunun koşullarını yaratmaya hazırdır'' dedi.

 

BDP'ye ''uzantıları'' diyerek PKK ile de diyalog kuran bir misyon yüklenmek isteniyorsa kendilerinin böyle bir misyonu olmadığını aktaran Kışanak, ''BDP, siyasi geleneğinin temsilcisidir. Bizden bu konuda bir kolaylaştırıcılık, ön açıcılık istiyorlarsa, BDP rolünü de oynamaya hazırdır. Bıraksınlar resmi olarak İmralı'ya, Kandil'e gidelim. Meclis karar alsın, bir heyet kursun, heyetle gidelim. Biz çözümlerin hiçbirine kapalı değiliz. Ama bu kılıf adı altında 'BDP gelsin AKP'nin savaş safında yer tutsun' diyorlarsa kusura bakmasınlar BDP halkının yanındadır. AKP faşizmiyle mücadele, AKP müzakeresi varsa onunla da müzakere'' diye konuştu.

 

'SURİYE'DE KÜRTLERİN DE ÖZERKLİK HAKKI OLMALI'
Kışanak, Türkiye'nin Suriye'de tehlikeli bir politika izlediğini vurgulayarak, bu konudaki yaklaşımlarını şöyle özetledi: "Biz Suriye'de özgürlük arayışında olan tüm halkların yanındayız. Ancak bunu bahane ederek askeri müdahaleler ile büyük acılar yaşanmasına karşıyız. Türkiye sabah akşam askeri müdahale yapılsın diye kulis yapıyor. Buna ilişkin parlamentoya da hesap vermiyor. Kimseden onay alma ihtiyacı duymuyor. Herkesle görüşüyorlar ama toplumla paylaşmıyorlar. Suriye'de Kürtlerin de özgürlük arayışı var bunu da destekliyoruz. Kürtler de özerklik hakkını kazanmalıdır. Türkiye buna karşı bir politika izliyor."

 

'3 AYDIR ROBOSKİ'DEKİ ÇOCUKLARIN HESABINI VERİLMEDİ'
Kışanak, konuşmasının devamında hükümetin Roboski katliamına karşı sessiz kalmasını eleştirerek, şöyle dedi: "3 ay geçti üzerinden. 3 aydır neyi araştırıyorsunuz. Bu ülkede Heronlara talimat verme yetkisi bu kadar karanlık bir yerde midir? Heron'lar izledi, en yüksek yerler talimat verdi. Savaş uçakları bombaladı. Bu kadar açık bir şeydir. Oyalamaya çalışan bir yaklaşımı bu halk kabul etmez. Roboski'de paramparça edilen çocukların hesabını vermeden ne bu dünyada ne öbür dünyada yeriniz yok."

 

Gültan Kışanak, Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasını da eleştirdi. (cumhuriyet)