2010’un son MGK toplantısı sona erdi…

Beş saat süren MGK toplantısının ardından yapılan açıklamada, BDP'nin 'iki dil' talebine sert yanıt geldi.

Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki toplantısı sona erdi. Çankaya Köşkü’ndeki olağan toplantı, yaklaşık beş saat sürdü.

TOPLANTIDAN SONRA AÇIKLAMA YAPILDI

Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı’nın ardından yayımlanan bildiride, "Toplantıda, toplumda infial yaratabilecek ve demokrasiye, kişisel hak ve özgürlüklerin gelişimine, toplumsal barışa ve kardeşlik duygusuna zarar verecek yaklaşımlardan kaçınılmasının ve herkesin sorumluluk içinde hareket etmesinin büyük önem taşıdığına işaret edilmiştir. Bu bağlamda, ‘Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet’ anlayışını ve önde gelen ortak paydalarımızdan birini teşkil eden Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğini değiştirmeye yönelik hiçbir girişimin kabul edilmeyeceğinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir" denildi.

AKP’NİN TAVRI DİKKAT ÇEKİCİ

AKP, son yıllarda sürekli asker, bürokrasi ve yargının siyasete müdahalelerinden mağdur oluyor ve vesayet rejiminin kalkması, sivil siyasetinin önünün açılması söylemlerini dile getiryoru. Ancak, resmi dilin yanında ikinci dilin de kullanılabilmesi tartışmalarına hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan, hem de çeşitli düzeylerdeki AKP yöneticilerinin çok sert yanıtlar verdi. Son MGK toplantısından da askerle birlikte ‘Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet’ söyleminin altını çizdi. MGK’nın muhtıra gibi açıklamasına imza atan AKP’nin tutumu dikkat çekti.

RESMİ DİL TÜRKÇE'DİR

Çankaya Köşkü'ndeki olağan toplantı, yaklaşık beş saat sürdü. 5.5 saatlik toplantıya son günlerin en çok popüler konusu olan iki dil tartışması damga vurdu. MGK'dan tek dil, tek bayrak, tek devlet vurgusu çıktı.

Toplantının ardından yayınlanan bildiride "Tek devlet, tek bayrak, tek vatan" vurgusu yapıldı. "Resmi dil Türkçe'dir" denildi.

İŞTE O BİLDİRİDEN AYRINTILAR

''Toplantıda, toplumda infial yaratabilecek ve demokrasiye, kişisel hak ve özgürlüklerin gelişimine, toplumsal barışa ve kardeşlik duygusuna zarar verecek yaklaşımlardan kaçınılmasının ve herkesin sorumluluk içinde hareket etmesinin büyük önem taşıdığına işaret edilmiştir. Bu bağlamda, 'Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet' anlayışını ve önde gelen ortak paydalarımızdan birini teşkil eden Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğini değiştirmeye yönelik hiçbir girişimin kabul edilmeyeceğinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir'' denildi.

Bildiride, toplantıda ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dış gelişmelerin etraflı bir şekilde ele alındığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

''Halkımızın her zaman ortaya koyduğu kardeşlik ve huzur içinde bir arada yaşama kararlılığının Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve beraberliğinin en güçlü teminatı olduğunun altı çizilmiştir.”

KARDEŞÇE YAŞAMA YAPILAN TAHRİKLER SONUÇSUZ KALACAKTIR

“Bu bağlamda, devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve toplumsal barışını hedef alan tahrik ve girişimlerin milletimizin kardeşçe yaşama iradesi karşısında hiçbir sonuca ulaşamayacağına olan kati inanç bir kere daha vurgulanmıştır.”

TERÖRLE MÜCADELEDE TAVİZ VERİLMEDEN ÇALIŞILACAK

“Bu yaklaşımla önümüzdeki dönemde de devletimizin terörün ve onun beslendiği ortamın tasfiyesine yönelik çok yönlü ve geniş kapsamlı mücadelesinin her zaman olduğu gibi, halkımızın sağduyusu ve desteğinden alınan güçle ve taviz verilmeksizin aynı azim ve kararlılıkla sürdürüleceği teyit edilmiştir.''

Toplantıda, Irak'taki son gelişmelerin de tüm boyutlarında değerlendirildiği belirtilen bildiride, toplantıda 21 Aralıkta yeni hükümetin kurulmasından duyulan memnuniyetin kaydedildiği ifade edildi.

TÜRKİYE - IRAK - ABD MEKANİZMASI GÖZDEN GEÇİRİLDİ

Yeni hükümetin Irak halkının karşı karşıya bulunduğu güvenlik, siyasi, ekonomik ve sosyal sorunların çözülmesi yönünde göstereceği çabalara Türkiye'nin her türlü desteği vermeye devam edeceğinin vurgulandığına işaret edilen bildiride, bu kapsamda ayrıca terörle mücadeleye ilişkin Türkiye-Irak-ABD üçlü mekanizması sürecindeki gelişmelerin gözden geçirildiği bildirildi.

Kıbrıs'ta devam etmekte olan BM müzakere sürecinin de ele alındığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Ada'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını teminen önümüzdeki dönemde atılabilecek adımlar değerlendirilmiştir. BM Genel Sekreteri'nin ortaya koyduğu '2010 yılı sonunda kapsamlı çözüme ulaşılması' hedefine Türk tarafınca gösterilen tüm çabalara karşın Rum tarafının oyalayıcı tutumu nedeniyle halen ulaşılamaması üzerinde durulmuş ve BM Genel Sekreteri'nin bu durumdan duyduğu memnuniyetsizlik paylaşılmıştır.

Kıbrıs'ta en kısa sürede kapsamlı bir çözüme ulaşılması için gerekli zeminin mevcut olduğu ve bu fırsatın değerlendirilmesinin gerektiği anlayışıyla hareket eden Türkiye'nin, devam eden müzakere sürecine ve KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu'nun yapıcı çabalarına tam destek vermeye devam edeceğinin altı çizilmiştir.''