Akil İnsanlar Heyeti'nden Lami Özgen, hükümetin çözüm süreci boyunca güven verici bir politika uygulamadığını belirterek, Başbakan'la çarşamba günü yapacakları toplantıda uyarı ve eleştirilerini ileteceklerini bildirdi. Özgen, Akil İnsanlar Heyeti'nden bir grup olarak da, Öcalan ve KCK yetkilileriyle görüşmeyi istediklerini açıkladı.

Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan, KESK Genel Başkanı ve 'Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Bölgesi Heyeti' üyesi Lami Özgen, Başbakan Erdoğan'la Çarşamba günü yapacakları toplantıda, hem rapor sunumu yapacaklarını, hem de uyarılarda bulunacaklarını belirtti. Halen kendi çalışma bölgesi olan illerde hükümete güvensizliğin hakim olduğunu ifade eden Özgen, "Hükümetin, sürecin başlamasından bu yana özellikle diliyle, tutumlarıyla, yaklaşımlarıyla öne çıkardığı bazı pratikler güvensizliğin devamını sağlıyor. Bu noktada uyarımızı yapacağız. Hükümetin başta Kürt toplumuna ve yine Türkiye toplumuna güven vermesi lazım. Buna denk düşecek barış dilini, kültürünü hayata geçirmesi lazım" dedi.

Özgen, "taraf ilişkilerinin netleştirilmesi" için taraf hukukları çerçevesinde görüşülen, değerlendirilen hususların aleni bir şekilde toplumla paylaşılması gerektiği fikrinde: "Hükümet çekinmeden, aleni şekilde, taraf hukukları çerçevesinde görüşülen hususları paylaşmalıdır. Toplumun da bu işin öznesi haline getirilmesi hem süreci hem de barışın kendisinin toplumsallaşmasını sağlar. Bu yol, kaygılı düşünenlerin kaygılarını azaltacak ve sürecin daha rahat ilerlemesine neden olacaktır."

YASAL DÜZENLEMELER

Toplantıda Erdoğan'a, Kürt halkının demokratik hakları için yasal düzenlemelere başlanması gerektiğini de aktaracaklarını bildiren Akil İnsanlar Heyeti'nden Özgen, "Düzenlemelere sürecin akıbeti açısından zaman geçirilmeden başlanmalı" dedi. Bazı hak ve taleplerin yasal düzenlemeyle yapılma koşullarının olduğunu ve bu düzenlemelerin yapılarak, anayasal güvence altına alınması gerektiğini belirten Özgen, temel haklara yönelik de çalışma yürütülmesini istedi.

GEZİ PARKI

Gezi Parkı direnişinde hükümetin gösterdiği anti demokratik tutuma da değinen Özgen, "Bir yanda barış süreci ilerlerken, çözüm arayışları varken; bir yandan da anti demokratik, baskıcı, otoriter tutumlar hayat buluyor. Doğal olarak, niyetten bağımsız olarak toplumun reflekslerine yol açıyor. Yine barış sürecini sabote etmeye yönelik bazı tutumların da öne çıkmasına neden oluyor. Dolayısıyla hükümet demokratik temayüllerin, demokrasinin kurallarını öne çıkarmak suretiyle toplumun geniş kesimlerinde konsensüs sağlamalı" diye konuştu.

ÖCALAN’IN KOŞULLARI

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın koşulları nedeniyle de, Kürt halkının endişelerinin olduğunu gözlemlediklerini anlatan Özgen, "Bir yandan görüşmeleri Sayın Öcalan'la yürütüyorlar, bir yandan da avukatlarının görüşme yapmasını engelliyorlar. Koşullarına yönelik olumlu adımlar atılmalıdır. Önümüzdeki dönemde Sayın Öcalan'ın yapacağı görüşmeler engellenmemeli, koşullar düzeltilmelidir. Sürecin ilerleyebilmesi için de bu çalışmalara ihtiyaç var. Toplantıda bu talebimizi de aktaracağız" dedi.

CEZAEİNDEKİ TUTUKLULAR

'KCK' operasyonları sonucunda, siyasi nedenlerle tutuklamalar yapıldığına dikkat çeken Özgen, hükümetin bu girişimlerin siyasi olduğunu kabul ettiğini ancak henüz buna uygun davranmadığını ifade etti: "Tutsaklara yönelik beklentilerimiz var... 'KCK' operasyonlarının siyasi olduğunu zaten hükümet de kabul ediyor. Bu siyasal tutumlardan vazgeçilmeli. Bunlarla birlikte hasta tutsakların mevzuata göre salıverilmesi, yine ağır hasta tutsak olup da tedavileri yapılmayanların tedavi olanaklarının yerine getirilmesi; çocuk ve hasta tutsaklar... Tüm bunlarla ilgili demokratikleşme adımlarına yönelik yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. İş tamamen yasamaya düşüyor. Meclisin aktif olarak faaliyet yürütmesi gerekiyor."

Komisyon olarak yaptıkları görüşmelerde Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le de bir araya geldiklerini anımsatan Özgen, şöyle devam etti: "Diyarbakır Cezaevi'ne giderek, oradaki milletvekilleriyle, seçilmiş başkanlarla görüşmeler yapmıştık. Şunu ifade edeyim; cezaevlerinde bulunan seçilmiş Kürt siyasetçileri aslında dışarıda olup da sürecin en önemli özne ve aktivistleri olmalılardı; o sorumluluk var ama siyasi niyetle, bu sürecin tamamen dışında tutuluyorlar. Adalet Bakanı ile gerek bunu konuştuk, gerekse de kendisine acil ölüm sınırında olan 16 kişilik tutsak listesini verdik. Yine 120 kişilik ağır hasta ve dışarıda tedavi görmesi gereken kişilerin listesini verdik, çalışma yapmalarını istedik. Bir süreç başlatmışlar ama çok yavaş ilerletiyorlar. Sonuçta hastalık uzun zamana yayıldığında niyetten bağımsız da olsa, ölümleri getirecektir. Aynı zamanda cezaevlerinde hastalıktan kaynaklı bir ölümün çıkması da cezaevlerinde ciddi örgütlü tepkilere yol açacaktır. Dediğim gibi bu konuda çalışma başlattılar ama olumlu sonuç alınmak isteniyorsa hızlı olmalılar."

'SÜREÇ HEBA EDİLİRSE…’

Lami Özgen, "Hükümete söyleyeceğimiz diğer husus da, oyalama meselesiyle ilgili" diyerek, şunları kaydetti: "Hükümetin süreci oyalama, taktiksel yaklaşımla ele alma ve hele hele seçim sürecinin aracı haline getirme politikalarından uzak durması gerekiyor. Halkın bu konuda ciddi tepkileri var. Bu süreç geçmişteki süreçlerde olduğu gibi seçimlere heba edilirse, bununla birlikte çatışma süreci daha şiddetli başlayacaktır. Aynı zamanda halkın bu sürece verdiği destek de aniden, tamamen ortadan kalkacaktır. Bu her taraf için de büyük kayıp olur."

Başbakan'a, çözüm sürecinde Kürtlerle birlikte mağdur edilen diğer toplumsal kesimlerin sorunlarının da dikkate alınması gerektiğini ileteceklerini söyleyen Özgen, başta Aleviler olmak üzere etnik, dinsel, inançsal, cinsiyet temelinde farklı kesimlerin de demokratikleşme sürecindeki taleplerinin gözönünde bulundurulmasını istedi: "...Bu konuda, en azından bölge halkında netlik var; ısrarcı oldukları sadece kendi talepleri değil; bütün ötekilerin de güvence altına alındığında, kendisini güvende hissedeceğini düşünüyor. Hükümet bunu göz ardı ederse farklı kesimlerin sürece tepkileri de ortaya çıkar."

'İMRALI'YA GİTMELİ, KCK YETKİLİLERİYLE GÖRÜŞMELİYİZ'

Akil İnsanlar Heyeti olarak hazırladıkları raporun, Öcalan'a da ulaştırılması gerektiğini belirten Özgen, aynı zamanda Öcalan'la ve KCK yetkilileriyle kendilerinin de görüşmek istediğini açıkladı: "Raporlarımızın Sayın Öcalan'a gönderilmesi konusunda hem bizim, hem de halkın talebi var. Hem hükümet hem de Kürt tarafının bileşenleri tarafından değerlendirilip incelenmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Bu süreci gözlemleyen, onları tepkilerini, taleplerini alan bu komisyonlardan bir heyetin de İmralı'ya gidip süreci Sayın Öcalan'la tartışması gerektiğini düşünüyoruz. Aynı heyetin KCK yetkilileriyle de görüşmesi lazım. En azından bizim komisyonumuzun böyle bir değerlendirmesi var. Raporumuzu yazılı halede sunuyoruz ama haliyle bir kısmı yazılı hale getirilmiş oluyor. Hözlemlerimizin hepsini yazıya dökmemiz mümkün değil. Bunları sözlü olarak da şimdiye kadar hükümetin bazı yetkililerine aktardık ama Kürt tarafına da aktarmak istiyoruz."