Gezi Parkı eylemlerine destek veren tweet'leriyle dikkati çeken AK Parti İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, toplumun belli bir kesiminin yaşam tarzına müdahale endişesi taşıdığını söyleyerek, "Gençler katılımcı demokrasi istiyor, kendilerine sorulsun istiyor" dedi.

Uzun yıllar CHP'de siyaset yaptıktan sonra 6 yıl önce Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay ile AK Parti'ye geçen 67 yaşındaki İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, iki gün önce Gezi Parkı eylemlerinde Hükümet'in tutumunu eleştiren tweet'leriyle dikkat çekti.

'FAİZ LOBİSİNDEN ÇOK, RANT LOBİSİ'

İktidarın tepkileri doğru algılayıp çok basit atlatabileceğini savunan Erdal Kalkan şunları söyledi:

"Gezi Parkı'nda AVM ve Topçu Kışlası yapılması konusunda bu kadar ısrarın anlamı yok. Geçmişte kışla yapıldığı zaman zaten her taraf çayırlıktı, oteller yoktu. Şimdi geldiğimiz noktada tek yeşil alan orası. Ben olsam Divan Oteli'ni de istimlak eder meydanı daha büyük hale getiririm. 'Halkım mesajı aldık yeniden değerlendireceğiz. Bize güvenin, daha çok yeşil alan yapacağız' diyerek geçiştirilebilirdi. İstanbul dikey yapılaşma nedeniyle insanın üzerine geliyor. Rant lobisini de görmek lazım. Faiz lobisinden çok rant lobisi var. Ben Başbakan'ın yerinde olsaydım daha hassas açıklama yapardım. 'Gençler hassasiyetinizi anlıyorum. Bize inanın, güvenin evinize gidin' derdim.'

'BİBER GAZI, TAZYİKLİ SU İNSANLIK DIŞI'

Gezi Parkı eylemlerinin devlet şiddeti ile büyüdüğünü öne süren Kalkan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her zaman özgürlükleri savundum. Bir günde olan bir şey değil bu. Siyaset yaptığım İzmir ve Edirne demokrat, çağdaş, aydın kentler. En büyük özgürlük talebi yaşam biçimlerine karışılmaması. Kimse kimsenin yaşam biçimine karışmamalı. Biz o dönemde türbanlı kızlarımızın da yanında yer aldık. Ben kimsenin kıyafetiyle ilgilenmiyorum, kimse de benim ne yediğimle ne içtiğimle nasıl oturduğumla ilgilenmesin. Bu Gezi Parkı eylemleri başladığında itidal, sağduyu çağrısı yaptım, barışçıl bir tavır takındım. Üçüncü günün sabahı orada devletin biber gazı, tazyikli su sıkması insanlık dışı bir tavır. Bu eylem gençlerin duyarlılığından kaynaklanıyor. Gençler katılımcı demokrasi istiyor, kendilerine sorulsun istiyor. Onların amacı terör, kavga polise saldırı değil. Orada devlet yumuşak olabilirdi. Bu olaylar da Gezi Parkı ile sınırlı kalabilirdi, ama aksine bu konuda beklenmedik şiddetli tavrılar olayı büyüttü."

'TEPKİM DUYGUSAL DEĞİL, MANTIKLI VE BİLİNÇLİ'

Mesleği avukatlık olan Erdal Kalkan, Hükümet'e karşı tepkinin sadece Gezi Parkı ile oluşmadığını, toplumun belli bir kesiminin içki düzenlemesi, 'iki ayyaş', 'toplumun yüzde 50'si' gibi açıklamalarla yaşam tarzına müdahale endişesi taşıdığını kaydetti. Kalkan şöyle dedi:

"Bunlar benim tasvip edebileceğim üslup değil. Benim siyaset anlayışıma, hukuk anlayışıma karşı. Birilerinin bir şeyler söylemesi gerekiyordu. Partide bunu söyleyecek zemin olmadı. Ben de twitter'dan söyledim. Büyük medya susunca sosyal medya devreye giriyor. İnsanlar mutlaka görüşlerini ifade edecek yer, zaman ve alan bulur. Benimki duygusal bir tavır değil mantıklı ve bilinçli." (Radikal)