BDP Eşbaşkanı Demirtaş, Murat Karayılan’ın "Oslo görüşmelerinde BDP’liler de dahil 11 kişi vardı" açıklamasıyla ilgili konuştu. Demirtaş, BDP Eşbaşkanlar olarak Oslo görüşmelerinde yer almadıklarını açıkladı.

 

Diyarbakır’da bir grup gazeteciyle bir araya gelen BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Demirtaş, BDP Eşbaşkanları olarak Oslo görüşmelerinde yer almadıklarını ilk kez açıkladı. Murat Karayılan’ın gazeteci Avni Özgürel’le görüşmesinde dile getirdiği Oslo görüşmeleri konusunda “Bu görüşmeleri ben de dahil KCK-PKK-BDP bünyesinde sadece 11 kişi biliyordu” sözlerinden sonra dikkatler BDP yöneticilerine çevrilmişti. Bu konudaki soruları yanıtlayan Demirtaş, şöyle dedi:

 

“Şimdi doğrusu biz BDP Eşbaşkanları olarak o görüşme süreçlerinin hiçbirisinin içine dahil olmadık. Ne İmralı ne Oslo görüşme süreçlerinin içeriği ile ilgili görüşmelerin sürdüğü dönemde bilgimiz olmadı. Ama dolaylı olarak bu görüşmelerin yapıldığına dair sinyaller alıyorduk. Zaman zaman bilgilerimiz oluyordu. Fakat kimlerin kimlerle ne zaman nerede görüştüğünü ne görüştüğünü bilmiyorduk. Zaman zaman bazı görüşmelerin, temasların olduğuna dair o dönemde bizim bilgimiz vardı.”

 

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’nın kamuoyunda tartışma yaratan sözlerine de değinen Demirtaş, Zana’nın fikirlerinin de her fikir gibi önemli ve saygın olduğunu ancak, parti olarak önemli bölümüne katılmadıklarını söyledi. Demirtaş, bu değerlendirme sırasında BDP’li vekillere de uyarılarda bulundu:

 

“Zana’nın bize yönelik hükümete yönelik eleştirileri şüphesiz ki anlamlıdır. Partimizin koordineli bir çalışması olarak tartışılmış değildir. Partimizin kararlaştırarak, tartışarak verdiği bir demeç değildir. Parti olarak katılmadığımız çok yönleri var. Biz her şeyden önce BDP blok milletvekilleri olarak kendi içinde fikir ve tartışma zenginliği olan bir partiyiz ve hareketiz. Ama şunu da arzularız; tüm milletvekillerimizin parti programında ve parti tüzüğünde belirlenmiş ilkeler çerçevesinde siyaset yapmasını, siyasetin argümanını buna uygun şekilde kullanmasını tabii ki bizler de arzularız. Ama bu parti içerisinde ciddi bir rahatsızlık, bölünme, yarılma ayrılık gayrılık yaratacak bir durum değil. Partimizde görüş ifade eden her bir arkadaşımız barış için, çözüm için görüş ifade eder. Partimizde hiçbir zaman şahinler, güvercinler olmamıştır. Bundan sonra da olmaz, bundan sonra da bütün arkadaşlarımız kalıcı, onurlu barışı gerçekleştirmek için çaba sarf ederler. Leyla Zana'nın niyeti budur. Fakat Leyla Hanım'ın ifade ettiği düşüncelerden yola çıkarak bir kez daha BDP'yi vurmaya, BDP'yi zayıflatmaya yönelik girişimlerin her biri aslında aynı zamanda barışı vurmaktır.”

 

KİM ÇAĞRI YAPIYORSA ALTINI DOLDURSUN

Demirtaş, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin “Artık silah kullanma dönemi geçti” sözlerine de yanıt verdi. Demirtaş, şöyle dedi: “Barzani'nin açıklamaları yeni değil. Öcalan kendisi söyledi. ‘Silahların miadı dolmuştur, silahla çözülmez’ diye. Silahla olmaz demekle işler bitmiyor. PKK'nin nasıl silah bırakacağını, nereye bırakacağını tarif etsinler. Silahı bırakın demekle 30 yıldır silahın bırakılmadığını 30 bin defa anlamış olmalıdırlar. Sayın Barzani çağrı yapıyorsa altını doldurmalıdır, kim yapıyorsa altını doldurmalıdır. Biz altını dolduruyoruz. Kuru kuru silah bırakın, operasyonları durdurun çağrısı yapmıyoruz. Kim çağrı yapıyorsa altını doldurarak, projesini kamuoyuna duyursun.”

 

AK PARTİ SIKIŞTIĞI İÇİN CHP’NİN GİRİŞİMİNİ SAHİPLENİYOR

AK Parti ile CHP’nin Kürt sorununun çözümündeki görüşmelerini de yorumlayan Demirtaş, şöyle devam etti:

 

“AK Parti, CHP ve MHP’ye ‘ortak proje hazırlayın, gelin görüşelim’ çağrısında bulundu. AKP sıkışık bir durum yaşadığı için CHP'nin girişimini sahipleniyor. Bu yaz, bahar aylarında halk AKP'den çözüm beklerken, CHP yeni bir mekanizma önermiştir. 3 parti bu konuda proje oluştursunlar, buyursunlar gelsinler BDP ile görüşsünler. BDP bu işin muhataplarından biridir. 3 parti yada 2 parti anlaşıyorsa buyursunlar önerilerini getirsinler.”

 

AK PARTİ VE PKK’DEN BARIŞ GETİRMESİNİ BEKLEMEYİN

Demirtaş, ”Türkler AKP’nin, Kürtler de PKK’nin barış getireceğini beklemesinler” dedi ve şu çağrıyı yaptı: “Kürt sorununu bir hafta içinde çözemeyiz ama en azından gençlerin ölümünü durdurabiliriz diye düşünüyorum. Bunun için elimizde imkan ve fırsatlar var. Cesur girişimler gerekiyor bu konuda. Din adamları, Alevi dedeleri, analar, barış girişimlerinde bulunması gereken çevrelerdir. Barış önce vicdanlarda yapılır, ondan sonra kağıda dökülür. Dolayısıyla halkın, toplumun vicdanını temsil eden kesimler boş durmamalıdır. Yani barışı getirecek olan biziz. Üçüncü ülkeler değildir. Ne Kürtler PKK'nin barış getireceğini beklesinler, ne Türkler AKP'nin barış getireceğini beklesinler, beklemek zorunda değilsiniz. Halk barışı kendisi getirecektir. O yüzden barış meselesinde kimse görev beklememelidir. Herhangi bir müzakerenin gelişmesini beklememelidir. Böyle olursa karşılıklı çatışmaları durdurmak da kolay olur, çözümü de yakalamak kolay olur.”