Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, 'çözüm süreci'nde yaşanan tıkanma, Kobani direnişi ve Türkiye'nin IŞİD politikası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Kobani'nin IŞİD tarafından kuşatılması olayının bu süreçte önemli fırsatlar sağladığını ama bu fırsatların kullanılamadığını söyleyen Ahmet Türk, "Kobani'ye IŞİD çetelerinin saldırıları karşısında Türkiye'nin Kürtleri dışlayarak, PYD ve Kürtleri IŞİD ile eşit tutması sürecin tıkanmasına önemli katkı sağladı. Oysa Türkiye bunu fırsata çevirebilirdi. Oradaki Kürtleri sahiplenerek, koridor açarak, destekleyecek bir tavır gösterseydi inanıyorum süreç farklı bir noktaya gelirdi" dedi.

Bu dönemde Hükümetin ve Cumhurbaşkanının söylemlerinin Kürtlerin hakkını, hukukunu, Kürtleri kucaklayıcı bir anlayışta olmadığını gösterdiğini söyleyen Türk, şöyle konuştu:

"KOBANİ, KÜRTLERE YAKLAŞIMDA BİR TURNOSOL KAĞIDI OLDU"

"Kürtlere yaklaşımda bir turnosol kağıdı oldu Kobani olayı. Bu da toplumda bir rahatsızlığın büyümesine neden oldu. Yani 6-7 Ekim olayları oldu. Hükümetin açıklamalarından Kürtler, gerçekten kucaklayıcı, dostane, sahiplenecek bir yaklaşımın olmadığını gördü. Buda tansiyonun yükselmesine neden oldu. Şimdi Çözüm süreci denildiği zaman, Kürtler bir halktır, onların hakkı ve hukuku var bunun göz önüne alınması gerekiyor. Bu çözüm sürecinde hak, hukukun sağlanması konusundaki yaklaşımın olmadığını bir yerde ortaya çıkardı. Biz tabi ki bugün de söylüyoruz. Sorunun çözümü Kürt halkının lehinedir. Bu Ortadoğu bataklığında bir dayanışmadan ve diyalogtan başka seçeneğin olmadığını görüyoruz. Mezhepsel çatışmalar, Ortadoğu'daki istikrarsızlık ve demokrasinin güçlenmemesi, bunun yansıması Türkiye'ye olur, Kürtlere de olur. IŞİD gibi bir çetenin her halk için tehlike olduğunu hükümetin ve devletin bunu görerek buna göre bir yaklaşımın gösterilmesi gerekir."

"'BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ' MESAJININ ORTAYA ÇIKMASI LAZIMDIR"

Ahmet Türk, IŞİD'in bugün Kürtlere saldırdığı için bir suskunluk olduğunu da ifade ederek, "Eğer IŞİD çeteleri Kürtlere saldırmasıydı, Türkiye bu şekilde suskun kalmazdı ve bu konuda daha müdahaleci ve önleyici bir tavır alırdı. Ama burada Kürtlerin ileride bir statüye kavuşmaması konusunda IŞİD'i bir aktör olarak da gördükleri içinde Kürtlerle bir dayanışma içinde olmadılar. Kürt tarafına bakıldığı zaman devletin bu IŞİD'i açıkça desteklediğine dair bir kanaat var. Bunu da söylemek istemiyorum. Böyle bir kanaat var. Türkiye'nin bütün bir insanlığa ve medeniyete karşı olan IŞİD'e karşı açık bir tavır ortaya koyması ve gerçekten Kürtlerin ile Türklerin birbirine ihtiyaç duyduğunun mesajının ortaya çıkarılması lazımdır. Birlikte yaşayacağız ve birbirimizi koruyacağız mesajının ortaya çıkması lazım. Bu bütün Kürt toplumunu ve Kürt hareketini çok derinden etkiledi bu yaklaşım biçimi. Kürtlerin bir kazanımını ortadan kaldıracak anlayışını politize olmuş bu halk çok iyi biliyor" diye konuştu.

"IŞİD VE ONUNLA SAVAŞANLARI BİR KEFEYE KOYARSANIZ UMUTLAR ORTADAN KALKMIŞ OLUR"

Ahmet Türk, IŞİD'in asla Türkiye'ye komşu olmayacağını da ifade ederek, "Ama, diyelim ki oldu, Türkiye çok mu rahat olacak. İkincisi bu insanlık düşmanı olan IŞİD'e karşı bir tek Kürtler direniş gösteriyor. Sadece Kürtler bunlara karşı ciddi bir savaş veriyor. Böyle bir tehlike karşısında savaşanlar ile IŞİD'i aynı kefeye koyduğunuz zaman Kürtlerin devletten bütün umutları ve beklentileri ortadan kalkmış oluyor. Böyle bakmak lazım. Ama, umut ediyoruz ki halklarımızın geleceği açısından belki bir yaklaşım ortaya çıkar, bu tehlikenin aslında hepimiz için tehlike olduğu anlayışı egemen olur. Ve yeniden herkes kendini gözden geçirir. Şu anda bizde biliyoruz bazı tıkanıklıklar var, bu tıkanıklığın aşılması konusunda bir diyaloga ihtiyaç var. Samimi, dostane anlayışla meselelere bakma ihtiyacı var. Hükümet bunu yeniden gündemine alıp gerçekten Kürtlerin bir tehlike olmadığını ve aslında Ortadoğu'yu ve dünyayı demokrasiyi ortadan kaldıracak çetelerin bir tehlike olduğunu görür buna göre de bir dayanışmayı da sağlar" dedi. (yurtgazetesi.com.tr'den alınmıştır)