AB’nin yıllık Türkiye İlerleme Raporu bugün açıklanacak. Gezi Parkı protestolarına yönelik tepkilerin eleştiri noktası olarak öne çıkması beklenen raporda, Demokratikleşme Paketi'nin de ele alınacağı tahmin ediliyor.

AB, geçen hafta Ankara'nın yeni Demokratikleşme Paketi'nden duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Erdoğan'ın AB kapsamındaki reform adımlarını övdü.

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle de din özgürlüğü ve Kürtler için getirilen kolaylıkları bir adım olarak gördüğünü söyledi.

AB'nin Türkiye Büyükelçisi Jean-Maurice Ripert, yaz aylarında yaşanan kitle protestoları ışığında iyimser olduğunu belirtti. Ripert'e göre, Gezi Parkı protestoları Türk toplumu için bir devrim niteliğinde.

Ripert, Hürriyet gazetesinde yayınlanan bir röportajında, “Çok faal olan canlı bir sivil toplum var. Konuşmaya ve eylem yapmaya cesaretleri var” diye konuştu. Ripert, protestolar ve hükümetin tepkisinin yanı sıra yeni Demokratikleşme Paketi'nin de AB'nin İlerleme Raporu'nda ele alınacağını kaydetti.

Ancak Ripert, basın özgürlüğü konusunda eskiden olduğu gibi kısıtlamalar bulunduğu eleştirisini de yaptı. AB'nin Türkiye Büyükelçisi Ripert, İlerleme Raporu'nda siyasi kesimi yıldırma çabaları ve Türk basınının uyguladığı oto sansürün söz konusu olduğunu ifade etti. Ripert, temel hakların durumunun da çok iç açıcı olmadığının altını çizdi. Özellikle Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nin (CPT) Türkiye'ye hapishanedeki çocuklara işkence yapıldığı suçlamasında bulunulan son raporuna dikkat çekiliyor.

SADECE YÜZDE 44 ÜYELİĞİ DESTEKLİYOR

Türkiye 2005 yılından bu yana AB üyeliği için resmen müzakereler yürütüyor. Ancak ülke içinde AB üyeliğine ilginin azaldığı görülüyor. Alman Marshall Fonu'nun (GMF) yılda bir gerçekleştirdiği Transatlantik Eğilimler anketine göre, Türkiye'de yaşayanların yüzde 44'ü AB üyeliğini destekliyor. 2004 yılında bu oran yüzde 73 civarındaydı. Yüzde 34'lük bir kesim ise üyeliğe karşı. 2004 yılında sadece yüzde 9'luk bir kesim üyeliğe karşıydı. Ankete göre, Türkiye'de yaşayanların yüzde 38'i Türkiye'nin uluslararası konularda bağımsız olarak hareket etmesi gerektiği görüşünde. Sadece yüzde 21'lik bir kesim Türkiye'nin AB ile işbirliği yapması gerektiğine inanıyor.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Türkiye ekonomik büyüme, siyasi istikrar ve demokratikleşme istiyorsa AB üyeliği çabalarının yeniden güçlü bir şekilde izlenmesi gerektiğini belirtiyor. Eski Ekonomi Bakanı Kemal Derviş de Hürriyet gazetesine verdiği demeçte, Türkiye'nin AB üyeliği için daha fazla çaba göstermesi gereğine vurgu yaptı.

İktisatçı ve ekonomi gazetecisi Mustafa Sönmez de Türkiye'nin ekonomik açıdan AB'ye ihtiyacı olduğu görüşünde. Türk ekonomisinin yabancı sermaye sayesinde büyüdüğünü bu nedenle yabancı sermayeye ihtiyacı olduğunu söyleyen Sönmez, “Yabancı yatırımlar söz konusu olduğunda AB üyesi ya da üye adayı olmak önemlidir” diyor. Yabancı yatırımcıların bir ülkeyi belirli standartlara göre değerlendirdiğini ifade eden Sönmez, Türkiye'nin sadece AB üyesi olma çabalarının bile yurt dışından yatırımcıları çektiğini söyledi. (DW Türkçe)