AKP kurucularından eski başbakan yardımcısı Abdullatif Şener, 2019 seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

2019 seçimlerini konuşmadan önce seçim güvenliğinin konuşulması gerektiğini savunan Şener,erken seçim ihtimali olmadığını söyledi.

“Seçim güvenliği yoksa bundan sonra hiç bir seçimin mevcut statükoyu değiştirebileceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullanan Şener, “2019 seçimleri ne olacak ne olmayacak demeden önce Türkiye’de seçim güvenliğini sağlayacak olan çalışmaların yapılması lazım. Bunu muhalefet partilerinin yapması gerekiyor. Seçimle ilgili bir takım yetkileri var, Siyasi Partiler Kanundan (SPK) kaynaklı bir takım yetkileri sorumlulukları var, bunu da dikkate alarak seçim sisteminin güvenli hale getirmeleri lazım. Vatandaşların attığı oyların resmi olarak ilan edildiği bir süreç olduğunu garanti altına alacaklar” dedi.

Abdulalatif Şener, dihaber’den Kenan Kırkaya’ya açıklamalarda bulundu.

 ‘BEN AKP’Yİ ARTIK ANLAMIYORUM’

AKP’yi anlamakta zorlandığını söyleyen Şener, “Ben artık AKP uzmanı sayılmam, ben bu partiyi bırakalı 10 sene oldu. Bütün vekiller değişti, bütün kadrolar değişti. Ben bırakalı kafa yapısı da değişmiş. Anlamakta zorlanıyorum”dedi.

‘GÜVENLİK OLMADAN HİÇ BİR SEÇİM STATÜKOYU DEĞİŞTİREMEZ’

Asıl üzerinde durulması gereken konunun seçim güvenliği olduğunu savunan Şener, şöyle konuştu:

“Daha 2019’a çok var. Ama bildiğim bir şey var o da seçim güvenliği sağlanmadığı sürece bundan sonraki seçimlerin tümü göstermeliktir. İlk planda, 2019 seçimleri ne olacak ne olmayacak demeden önce Türkiye’de seçim güvenliğini sağlayacak olan çalışmaların yapılması lazım. Bunu muhalefet partilerinin yapması gerekiyor. Seçimle ilgili bir takım yetkileri var, Siyasi Partiler Kanundan (SPK) kaynaklı bir takım yetkileri sorumlulukları var, bunu da dikkate alarak seçim sisteminin güvenli hale getirmeleri lazım. Vatandaşların attığı oyların resmi olarak ilan edildiği bir süreç olduğunu garanti altına alacaklar. Ondan sonra Türkiye’de seçim sonuçlarını tartışmanın anlamlı olduğunu düşünüyorum. Seçim güvenliği yoksa bundan sonra hiç bir seçimin mevcut statükoyu değiştirebileceğini düşünmüyorum.

‘16 NİSAN REFERANDUMU KOŞULLARINI ARAYACAĞIZ!’

Bu sadece 16 Nisan referandumu ile ilgili bir kaygı değil. Çünkü bundan sonra 16 Nisan’ı arayacağız zaten. Bir güç hem yargıya, hem parlamentoya, hem idareye hakim olursa bunun doğal sonucudur. 16 Nisan koşullarından daha ağır koşullardayız. Şu anda HSK’ya, Yargıtay’a, Danıştay’a ve hatta YSK’ya sayın Cumhurbaşkanı hakimdir. Oradakiler görevlerini yaparken, bağlı oldukları yeri mutlu ve memnun etmeye çalışacaklar. Bunlar da seçim sonuçlarının özgür bir şekilde ortaya çıkmasını engelleyecek şekildedir.”