Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Birlik liderlerinin 18-19 Aralık’taki zirvede nihai onay vereceği sonuç bildirisinin Türkiye’yle ilgili paragraflarını, ilişkilerin geleceğine yönelik “uyarı niteliğinde hatırlatma” ekleyerek sertleştirdi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Basın özgürlüğünün demokrasinin temel ilkelerinden olduğunu vurgulayan AB Dışişleri Bakanları, üyelik müzakerelerinde ilerlemenin, hukukun üstünlüğüne ve temel haklara saygıdan geçtiğini hatırlattı.

Bazı medya kuruluşlarına yönelik son operasyonun “demokrasinin çekirdek ilkelerinden olan medya özgürlüğüne saygı konusunda şüphe uyanmasına neden olduğunu” belirten AB, “Konsey, katılım müzakerelerinde ilerleme sağlamanın hukukun üstünlüğüne ve temel haklara saygıya bağlı olduğunu hatırlatır” ifadelerini metne dahil etti.

Operasyonun hemen ardından AB Komisyonu tarafından yapılan açıklamadan esinlenerek sonuç bildirisine eklenen bu ifade, ilgili alanlarda AB ilke ve standartlarına aykırı adım atılması halinde “son dönemde rayına oturma ve yeni başlangıç sinyali veren” süreçte ilerleme sağlamanın mümkün olmayacağının sinyalini içermesi ve bu konuda üye ülkeler arasındaki rahatsızlığın belli bir düzeye ulaştığını göstermesi açısından önem taşıyor.

YOLSUZLUK

AB, 17 Aralık yolsuzluk operasyonlarına da atıf yaparak; hükümetin Aralık 2013’teki yolsuzluk iddialarına verdiği yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi endişe uyandırdığını belirtti ve siyasi muhalefete, kamuoyu protestolarına ve eleştirel basına yönelik artan tahammülsüzlüğü gösteren cevabını üzüntüyle karşıladıklarını vurguladı.

YARGIYA MÜDAHALE

AB, yürütmenin yargıya yersiz müdahalesinden ve önemli yasal düzenlemelerde paydaşlara danışılmadan yapılan sık değişikliklerden ve bilgiye erişime yönelik kısıtlamalardan endişe duymayı sürdürdüğünü vurguladı.

İfade, düşünce ve basın hürriyeti ile birlikte demokrasi, hukukun üstünlüğü, eşitlik, insan haklarına saygı, azınlık hakları gibi konularda ilerleme sağlanması için Türkiye'ye reformları sürdürme çağrısı yapan AB, toplanma ve gösteri hürriyeti ve polis müdahalesi gibi alanlarda Türkiye'nin Avrupa standartlarına uyması gerektiğini kaydetti.