Radikal'in haberine göre, hükümetin uzun süredir üzerinde çalıştığı 4. Yargı Paketi’nde pürüzler giderilmiş durumda. Yargı paketi ile düşünce ve ifade özgürlüğünün genişletildiği söyleniyor.

Terör suçları kapsamında değerlendirilen muğlak ifadeler çıkarılırken, teröre teşvik etmeyen, şiddet içermeyen düşünceler suç olmaktan çıkıyor. Gelecek ay TBMM’den çıkarılması tasarlanan yargı paketi kapsamında, 1000’e yakın KCK tutuklusunun tahliye olması, 5 bine yakın davanın da düşmesi bekleniyor.

Habere göre, Adalet Bakanlığı, birkaç aydır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye aleyhine verdiği ihlal kararlarını gidermeyi hedefleyen çalışma yapıyor. Bakanlar kuruluna sunulan ve kamuoyunda ‘4. Yargı Paketi’ olarak bilinen düzenlemelere bakanlardan bazı itirazlar gelmiş, bunun üzerine tasarının yeniden gözden geçirilmesi kararı alınmıştı. Radikal'e ulaşan bilgilerin ise 4.Yargı Paketi’nde yer alan ve hükümet üyelerinin de rezerv koymasına yol açan endişelerin giderildiği yönünde olduğu söyleniyor.

Mutfak çalışması tamamlanan tasarı son kez bakanlar kurulunda ele alınacak.

ASIL NEDEN 'İMRALI SÜRECİ'

Hükümet, 4.Yargı Paketi’nin AİHM’nin ihlal kararlarını giderme amacı taşıdığını savunsa da Abdullah Öcalan ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görüşmesi sonrası başlayan "İmralı Süreci"nin çalışmalara hız verdiği söyleniyor. 

Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı KCK davasından içeride olan insan sayısını 2 bin civarında gösteriyor. BDP kaynakları ise 10 bine yakın Kürt siyasetçinin "terör" suçlamasıyla cezaevinde olduğunu söylüyor.

EN ÇOK KCK TUTUKLULARINI ETKİLEYECEK

4. Yargı Paketi’nden en fazla etkilenecek olanların KCK tutukluları ve KCK davasından yargılananlar olduğu söyleniyor.

Yargı Paketi’nde ‘terör suçları’ için ‘şiddet’ kriterine vurgu yapılırken, "Örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına suç işleyen kişi" başlığını taşıyan TCK’nin 220’nci maddesi baştan sona yenileniyor.

Düşünce, ifade özgürlüğünün sınırları “Şiddet İçermeyen Düşünce” başlığında genişletiliyor. Burada, şiddet, nefret, teröre, suça teşvik etmeyen her türlü düşüncenin özgürce ifade edilebileceği kaydediliyor. Bu tür ifadelerin propaganda suçu olmayacağı belirtiliyor.