ANKARA (Arzu Demir/ETHA)- Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu üyesi ve BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, bu hafta sonu yapılacak HDK 1. Genel Kurulu öncesinde ETHA'nın sorularını yanıtladı. HDK'nin kuruluşunu ilan ettiği Ekim ayındaki kongreden bugüne ilerleme kaydettiğinin altını çizen Kürkçü, "Başlangıç günündeki kadar iyimserim. Hatta daha iyimserim, başlangıç gününde sadece bir temenni vardı. Oysa şimdi davranış ve eylemler var" dedi. Genel kurulda HDK'nin parti kurma kararı alarak 2014 seçimlerine partiyle girmesi gerektiğini söyleyen Kürkçü, "HDK'nin rüştünün ispatı, bir siyasi aksiyonu hükümet karşısında başarıyor olmasıyla ilgili. Bu olmadan bir rüşt ispatı söz konusu olamaz. Bu da demektir ki, bölgedeki yerel yönetimleri muhafaza etmek, Batı'da yeni mevziler kazanmak, AKP'nin mevzilerini azaltmak. Bütün bunları tutturan bir strateji içinde hareket edebilirsek, bence rüştümüzü ispat etmiş olacağız" diye konuştu.

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu üyesi ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'nün ETHA'nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

 

HDK yola çıkarken hedefleri neydi ve ne kadarına yaklaştı?

En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu benzetmeyi sıkça yapıyorum. O yüzden duyanlar için ikinci baskı olabilir. Süper lige yükselen bütün takımların o yılki hedefi, kümede kalmaktır. Eğer siyaset süper lig ve orada tutunma mücadelesi olsaydı, bu birinci dönemi kapatırken kümede kaldığımızı söylerdim. HDK kendi potansiyellerinin çok azını, kendi hayal ettiği çerçevenin çok dar bölümünü gerçekleştirmiş olsa da bu bence önemli. O yüzden geleceğe çok ümitle bakıyorum.

 

Bunun göstergesi neydi?

1 Mayıs benim için çok önemliydi. Hem İstanbul hem de Türkiye'nin başka yerlerinde HDK mobilize edebildiği her şeyi mobilize etti. Fakat bunları, İstanbul'da bir arada tutmayı başaramadı. Buna sonra değinmek istiyorum. Ama genel olarak baktığımızda HDK'nin bütün bileşenleri geçen dönem içerisinde hem politik performanslarını artırdılar, hem de birbirlerini kollayarak yürümeyi önemsediler. Bunlar bizim için çok önemli. Çünkü derin rekabetlerle bölünmüş ve örselenmiş bir geçmiş ile bunun getirdiği alışkanlıklar var. Daha da önemlisi, politik güçlerden gayrısını sürece nasıl katacağına dair öngörüsüzlük var. HDK sadece sosyalist politik güçleri değil, sosyal, iktisadi ve ekolojik mücadeleyi, toplumsal cinsiyet ve vicdan mücadelesini, ulusal kimlik mücadelesini bir üst belirlenim altında bir politik doğrultu etrafında toparlamaya çalışıyor. Politik olmayan bir süreci politikaya yönlendirmek, politikaya da sosyal ve kültürel bir bağlam kazandırmak gibi çok ciddi bir iddiası var. Aslında HDK bileşenlerinin tamamının bu iddiayı yeterince düşünmeye vakti olmadığı kanısındayım. Yaz dönemi bize bunu düşünme fırsatı sunabilir. Başlangıç günündeki kadar iyimserim. Hatta daha iyimserim, başlangıç gününde sadece bir temenni vardı. Oysa şimdi davranış ve eylemler var. HDK yürütmesi ve meclisi süreç içerisinde çalıştı, politik güçler buraya özen gösterdiler, katılmaya gayret ettiler. Bireyleri dışlamadılar ama onları özendiremediler de. Böylelikle gerilimli fakat doğruyu yapma gayretiyle sürdürülen bir dönem yaşadık.

 

DAHA ÖRGÜTLENMEYE YENİ BAŞLIYORUZ

HDK örgütlenmesini tamamlayabildi mi?

Hayır tamamlayamadı. Daha örgütlenmeye yeni başlıyoruz. Bu 6 ay boyunca fikri örgütledik diyebilirim. Bunun da bizden bağımsız nedeni var: Aslında HDK fikri seçimleri hemen izleyen dönemde bu büyük seçim başarısını çoğaltmak ve Türkiye'nin batı, kuzeyi ve güneyine de yaymak, Kürt özgürlük mücadelesini, diğer bütün politik ve sosyal muhalefet güçlerini bir araya getirmek hedefini güdüyordu. Ancak bu noktaya ilgi gösterenlerin büyük çoğunluğu açısından çatışmaların yatışması ve bir çözüm aralığının doğması imkanına bağlanıyordu. Bu imkan doğmadı. Tersine seçimlerden önce zaten daralmaya başlanan bu aralık hükümet tarafından tamamen kapatıldı. Bu siyasi gelişmeler, doğrudan blok bileşeni olmayan, 2 ve 3. halkalarda yer alacak olan kesimlerde bir tereddüde yol açtı. Momentum düşerken biz HDK'yi kurmaya başladık. Bu da bize ne öngördüğümüz hızda ne de öngördüğümüz genişlikte kurabilme imkanı verdi. Tempo seçimlerden çıkıldığı gibi devam etmiş olsaydı, durum başka olacaktı. Beklenti ile gerçekleşme arasında kocaman bir açı var. Fakat buna rağmen HDK'yi gerçekleştirmeye karar vermiş olanların kararlılıklarında bir azalma olmadığını görüyorum.

 

Emekçi sol hareketin az veya çok bütün siyasi yapılarının taşıdığı "dar grupçu" yaklaşımlarla HDK'nin mücadelesi nasıl gidiyor?

Grubunu HDK'den önemli sayma eğilimi pek çok kesimde devam ediyor. Bu da elindeki enerjinin tamamını HDK'nin kurgulanmasına katmamak demek. Fakat bir de bunun paradoksal bir yanı var. Bu enerjiyi HDK'ye katmayanlar geriye doğru çekilip "Bakalım HDK nasıl yürüyecek?" diye görmek istiyorlar. Onlar eksik olduğu için HDK eksik yürüyor. Dolayısıyla bu gözlemcinin dışarıda kalmaması gereken bir süreç. Gözlemek için yapmak ve denemek lazım.

 

HDK DOĞUDA DAHA ÇOK ANLATILMALI

Kürt hareketinin HDK ile ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kürt özgürlük hareketinin bu sürece ilgisinin ne olacağı merak konusuydu. Doğrusu hem BDP'den hem de hareketin diğer odaklarından, HDK sürecine çok büyük bir önem ve destek verildiğini görüyorum. Siyasi olarak hareket bunun altına girmiş ve HDK'nin siyasi sorumluluğuna ortak olmuş durumda. Bu çok önemli. Bunu artık kimse merak etmemeli. En azından niyet, kanaat, orta dönemli taktikler bakımından bu çeşitli düzeylerde ifade edildi. Özellikle televizyon hemen her gün HDK ile ilgili haberler yayınlıyor. Bunun dışında Hayat televizyonu ve IMC yayınlar yapıyor. Bizim de bir medyamız var. Ancak gelişme eşitsiz. Kürt özgürlük hareketi, batıda süreci itiyor. Bölgede ise sürecin anlamı yeterince görülmüyor. Özellikle BDP ve DTK'nin bu süreci tabana kavratması bakımından daha çok çabaya ihtiyaç var.

 

2014 SEÇİMİNE PARTİYLE GİRMELİYİZ

Hafta sonu yapılacak kongrenin hedefi ne olacak?

Bu kongrede özellikle bir parti hedefini parlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Bizim için çok önemli. Hemen parti kurmaya girişemeyiz. Ancak 2014 yerel seçimleri geliyor ve bu seçimlere HDK'nin bütün kuvvetlerini toparlayarak girmesi ve boy ölçüşmesini çok önemli görüyorum. AKP diktatörlüğü bu yerel seçimleri sonraki bütün hamleleri için sıçrama tahtası haline getirecek. Burada boy ölçüşecek, herkesten daha uzun boylu olduğunu gösterebilirse, ardından başkanlık rejimine ve ona bağlı anayasa tartışmasına geçilecek. Süreç Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına doğru ilerleyecek. Bu yüzden bizim bu sürece mukavemet etmemiz gerekiyor.

 

Parti kurulduğunda HDK ne olacak? Varlığını sürdürecek mi?

HDK varlığını sürdürecek ve içindeki kimi güçlerin bir de partisi olacak. Ama buna katılmak istemeyen de katılmayacak. Tüm bunların HDK'yi hala bir arada tutmaya devam edebilecek olup olmadığını bilmiyoruz, bunu göreceğiz. Ancak tedbirini almamız lazım. İster istemez parti hedefi altında birleşenler ile diğerlerinin beklentileri, davranışları önemli ölçüde farklılaşabilir. Bu nedenle sosyal hareket düzeyi ile politik ortaklık düzeyini birbiriyle bakışır tutmaya çok özel gayret sarf etmemiz lazım.

 

'ALIŞKANLIKLARA YENİLMEMELİYİZ'

HDK zihin olarak bu söylediğiniz gayreti göstermeye yakın mı? Böyle bir siyasi tarzı edindi mi?

Siyasi tarzında henüz bir dönüşüm yaşadığımızı düşünmüyorum. Ama aklımızın söylediğini yapmamız lazım. Alışkanlıklarımıza yenilmemeliyiz. Uzak görüşlü ve derin kavrayışlı olmamız lazım. Bilgece hareket etmemiz lazım. Çünkü başka türlü olmaz. Bu 1 Mayıs'ta farklı kollardan yürünmesi bana hiç iyi gelmedi açıkçası. Kimseyi kınamıyorum. Onların niye böyle davrandıklarını da anlıyorum. Ama ne olurdu, bunu yapabilseydik. Esaslı bir odak olarak kendimizi fiziki olarak gösterebilirdik. Burada herkesin bayrağı daha iyi parlardı. Bunda bir sorun olduğunu düşünmüyorum. HDK, kimseyi bayraklarını indirmeye zorlamıyor. Tersine bütün bayrakları birden yükseltiyor. Bunu fiziki olarak gözümün önüne getiriyorum, bu harikulade bir atmosfer olurdu. Tabi ki, hayat sadece 1 Mayıs'tan ibaret değil. Bütün bunları arkadaşlarımızla müzakere edeceğiz.

 

HDK HENÜZ RÜŞTUNU İSPATLAYAMADI

HDK rüştünü ispatlayabildi mi?

HDK'nin rüştünün ispatı, bir siyasi aksiyonu hükümet karşısında başarıyor olmasıyla ilgili. Bu olmadan bir rüşt ispatı söz konusu olamaz. Bu da demektir ki, bölgedeki yerel yönetimleri muhafaza etmek, Batı'da yeni mevziler kazanmak, AKP'nin mevzilerini azaltmak. Bütün bunları tutturan bir strateji içinde hareket edebilirsek, bence rüştümüzü ispat etmiş olacağız. Politik başarıyla olacak, küme kalmak değil, şampiyon olmakla gerçekleşecektir. Henüz önemli bir maç kazanmadık. Henüz bizi nirengi alarak konuşulan bir mesele yok ortada. Bunun için gereken şey, halkın aşağıdan örgütlenmesinin zemini olmak, taban örgütlerini oluşturmaktır. Meclisler sürecin henüz başlangıç aşamasında. İlk kongre toplantısına gelen herkes aşağıdan geliyordu, bölge meclisleri oluşturmuşlardı ama bir bakıma da harekete ön ayak olanların çabalarıyla belirlenmişlerdi. Kendi kendini belirlemiş meclislerin ortaya çıkması için derinleşmesi gerekiyor sürecin. O bakımdan kalkıştığımız büyük bir iş. Ama biz bunu çok hızlı kotardık. Şimdi de meclislerini oluşturamazsak çok geç kalmış olacağız. O yüzden bence önümüzdeki dönem kongrede alınacak kararlar çok önemli. Sürecin anlamını kavramak ve tabanlarına kavratmak bakımından politik güçlerin eşitsiz olduklarını görüyorum. Bunları birbirlerine yaklaştırmamız, sorunları anlamamız ve çözmemiz lazım. Bugün HDK esasen sosyalist politik güçler üzerinde duruyor. Bu bizim öngördüğümüz en dar zemin. Bunun inanç ve kimlik gruplarıyla, ekolojist hareketlerle, toplumsal cinsiyet hakları için mücadele eden kadınlar ve LGBT mücadelesiyle, inanç özgürlüğü mücadelesi ile örtüşmesi lazım. Fakat bunlar hepsinin başlangıç noktaları ilk tohumları HDK'nin içinde mevcut. Ancak bu zeminlere tam olarak nüfuz ettiğimiz söylenemez.

 

HDK'nin kuruluşunu ilan ettiği Ekim ayından bu yana değiştirdiği ne oldu?

Sosyalist örgütlerin, kendi bileşenlerinin hedef belirleme süreçlerini değiştirdi. Şu an HDK'yi hesaba katmadan kimse bir şey yapmıyor. Bu çok önemli. Bir ortaklık projesine kendi güçlerini nasıl katabilir ya da kendi güçlerini şimdilik doğru dürüst katmamış olmasının sebepleri nedir konusunda herkes düşünüyor. Bu düşünme tarzında bir değişiklik yarattığını söyleyebilirim. İkincisi, Kürtler dışındaki kimi halk toplulukları için kendini ifade zemini sundu. Üçüncüsü de, Kürt özgürlük hareketinin Türkiye ile ilgili politikalarında önemli değişiklikler meydana gelirdi. Hareketin çeşitli düzeydeki liderlerinin HDK'yi son dönemin en önemli tarihi adımı olarak tanımladıklarını görüyorum. Biraz acaba olduğundan fazla mı düşünüyorlar diye de çekinmiyor değilim. Ama önemli olan, söyleyen değil, söyletendir. HDK'nin taşıdığı potansiyeller bunu söyletiyor. Hakikaten burada ekmek var.

 

Son olarak sorum polis operasyonlarıyla ilgili. Kısa sürede önce hükümet medyasının ardından da polisin hedefi haline geldi HDK. Ne oluyor?

HDK'nin kriminilazasyonu konusunda rejim HDK'den önde gidiyor. HDK kendini kriminalize edecek, suçlu sayılmasını gerektirecek henüz hiçbir şey yapmadan, HDK'nin üzerine bir KCK örtüsü örtülmeye çalışıldı. Bunun yaratmış olabileceği tedirginliği gidermek için çok özel bir psikolojik-pedagojik bir tarz bulmak zorundayız.

 

İnsanların HDK ile ilişkisini sanki harbe katılıyormuşçasına tedirginliğe büründüren bir şekilde görmemelerini sağlamamız gerekiyor. Bunu ciddiye almamız gerek. Taşrada siyaset yapmak çok zor. Orada iyot gibi açıkta kalmak her zaman mümkün. Oysa HDK tam tersine en geniş zeminlerde kendini mayalandırmaktan medet umuyor. Bu dezonfarmasyon, provokasyon ve kriminalizasyonu def etmek için çok özel tedbirler düşünerek hareket etmemiz lazım. Burada, tıpkı bir gerilla birliğinin ilerlemesi gibi en yavaş yürüyene göre hızı belirlememiz gerekir. Hareketin çeşitli katmanlarını, bileşenlerini hep bir arada tutarak gitmek, koparmamak, onların kaygılarını anlamak çok önemli. Bu söylediğimi kendim her zaman böyle yapabiliyor muyum, esip gürlerken? Ondan da emin değilim ama şartlar da esip gürlemeye çok müsait. Yine de bu sirenlere kapılmamak lazım.