MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yayınladığı yeni yıl mesajında sivillere cezasızlık getiren KHK’yı eleştirenlere tepki gösterdi.

24 Aralık 2017’de yayımlanan 696 Sayılı KHK’nın 121. maddesi üzerinde yapılan tartışmalara sert tepki gösteren Bahçeli, “24 Aralık 2017’de yayımlanan 696 Sayılı KHK’nin 121. Maddesi üzerinde yapılan cahilane ve zalimane tartışmalarda net olarak görülmüştür. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine karşı yüreğini koymuş, yüksek bir direnç göstermiş, hatta can pahasına direnmiş vatan evlatlarını haklı olarak güvenceye alan bir düzenlemeyi sulandırmak, sabote etmek eğer cahillik değilse, bilinmelidir ki, varit ve vaki olan bir Türkiye husumetidir" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajı şu şekilde:

"Milli dayanışma şuuru ihanetin küstahlığına adeta savaş açmıştır. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünden çıkarılan sonuçlarla, bundan sonra doğabilecek, olabilecek yeni saldırı ve suikast ihtimallerinin en aza indirilmesi amacıyla tartışmaların odağındaki hükümet sistemi bizzat Türk milleti tarafından ele alınmış ve değiştirilmiştir.

16 Nisan Anayasa Halkoylamasının neticesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milletimiz tarafından oylanmış ve onaylanmıştır. Elbette bunu hazmedemeyenler vardır ve tarafları ortadadır. Türk milletinin tarihi bir uzlaşma iradesiyle bekasını muhafaza ve müdafaa gayreti yegane geçimi kriz olan siyaset düşkünlerini rahatsız etmiş, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsüne açık tavır alamayan aidiyet ve ahlak düşüklüğü yaşayan çevreleri çılgına çevirmiştir.

Aslında bu son derece doğal ve normal karşılanmalıdır. Çünkü küresel hesap ve planların yörüngesine tutunarak fahri Türk ve Türkiye düşmanlığı yapan köhne zihniyetlerin başka türlü davranması mümkün olmadığı gibi kendileri adına makul de görülemeyecektir. Bilinsin ki, hükümet sisteminin değiştirilmesi basite indirgenecek, hafife alınacak, siyasi hafriyatçıların polemiklerine emanet edilecek bir konu olmayacaktır.

Bu itibarla, 2017 yılı Cumhuriyet tarihinin muhatap kalınan olaylar bakımından en uzun, en kritik yılıdır. 16 Nisan’da sandığa yansıyan hayır oylarını demokratik bir tercihten çıkarıp kavga ve kutuplaşma malzemesi yapan siyasi kumpasçıların çete mantığına teslim oldukları da açık bir gerçek olarak karşımızdadır. Milletimiz 16 Nisan’da kararını vermiştir. Bu karardan dönüş ve taviz yoktur"

‘MALUM SİYASİ ÇÜRÜKLERİN RÖVANŞİST DÜRTÜLERLE HAREKETİ’

"15 Temmuz işgal teşebbüsünün farklı yol ve yöntemlerle tekerrür etmemesi için kalıcı bir uzlaşma ruhunun tecellisi mecburidir ve kaldı ki 16 Nisan Halkoylaması bu anlayışın karar ve kavramsallaşmış nihai bir tezahürüdür. Önyargılarının esaretine girmiş olanların Türkiye gerçeklerini kavramaktan ne kadar uzak oldukları açıktır. Akıl dışılıklarını gizleyemeyen, milli ve tarihi mükellefiyetleri idrakten acınası mahrumiyetlerini örtbas edemeyen malum siyasi çürüklerin rövanşist dürtülerle hareketi ülkemiz adına kaygı verici handikaptır.

2017 yılının her yönüyle ibret verici bir yıl olduğunu belirten Bahçeli, "Kerkük uçurumdan dönmüş, buna karşılık Kudüs’ün ufku perdelenmiştir. Güney sınırlarımız boyunca zalimler, hainler, her neviden düşmanlıklar yıl boyunca faal halde nifak saçmışlardır. Ortadoğu’nun kalbine sokulan küresel mızrak daha da derinlere işlemiştir. FETÖ’nün yanı sıra, IŞİD, PKK, PYD-YPG ve bilumum katil örgütler Ortadoğu’yla birlikte Türkiye’yi hedef almışlardır. Haritalarla oynanmıştır. Ve de korkunç süreç hala devam etmektedir. Emperyalizm yer altı kaynaklarını, yer üstü değerleri sömürmekle kalmamış, dünyayı kasıp kavuran zulüm mesaisinde çıta yükseltmiştir. 2017’deki buhranların 2018’de hız kesmesi yürekten arzumdur.

Bunun için kuvveden fiile çıkmış milli ve ahlaki bir uzlaşma ruhu güçlenerek özellikle siyasete, sivil ve toplumsal sisteme hakim olmalıdır. Umutlarımız korkulara boyun eğmeyecektir. Milli heyecanlar 2018’de daha da cüret ve cesaret kazanarak Türkiye’nin yıkımı için el ovuşturanlara, inanıyorum ki, izin ve fırsat vermeyecektir. Karamsarlığa şüphesiz yer ve gerek yoktur. Kötümserlik salgınını bir olarak, diri olarak, iri olarak tedavi etmek şarttır, doğrusu da bu olacaktır. Egemenliğin sahibi Türk milleti her şeyi bilmekte, görmekte, bizzat yaşamaktadır. İlahi adalet ise herkes ve hepimiz için bağlayıcıdır.

2018’de huzurun temellenmesi, yüzlerin gülmesi başlıca dileğimdir. 2018’de kardeşliğimize kara çalmak isteyenlerin bir kez daha ezilip geçilmesi temennimdir. 2017’de yaşanan acı ve felaketlerin yeni yılda tekerrür etmemesi dua ve ümidimdir. Artmasını beklediğim sosyal ve ekonomik refahla birlikte sağlam esaslara bağlanmış siyasal istikrar Türkiye’yi emniyete alacak, istiklal ve istikbali güvenceye bağlayacaktır. Bu hedef siyasetin önünde 2018 yılında da kaçınılmaz bir görev ve ödevdir. Milletimizin ortak akıl ve irade gücüyle haksızlıkların söneceği, adaletsizliklerin son bulacağı, engellerin birer birer aşılacağı tartışmasız mümkündür. Arayışımız ve beklentimiz de budur. Bu düşüncelerle yurdumun her köşesinde yaşayan; kökeni, mezhebi, anasının dili ne olursa olsun tüm vatandaşlarımın yeni yılını tebrik ediyor, hepsini kucaklıyor, Cenab-ı Allah’tan sağlık, afiyet ve selamet niyaz ediyorum. Türk-İslam aleminin yeni yılını kutluyor, 2018’in barışa, birliğe, beraberliğe, dostluğa, kaynaşmaya ve huzura vesile olmasını diliyorum" ifadelerine yer verdi.”

Kaynak: Mynet