Amasya Ceza Mahkemesi, 12 Eylül dönemindeki işkenceler nedeniyle iki rütbeli asker hakkında açılan davayı ‘zaman aşımı’ndan düşürdü. Karar tepki gösteren mağdurların avukatı Mehmet Horuş “İşkence insanlık suçudur. Zaman aşımı işlemez’ diyen savcı değiştirildi ve bu karar çıktı” dedi

Adnan Keskin’in Taraf’taki haberine göre, iki rütbeli asker hakkında, 12 Eylül döneminde yapılan işkencelerle ilgili açılan dava, darbenin 34. yıldönümünde zamanaşımından düşürüldü. Amasya Ağır Ceza Mahkemesi (ACM), işkenceyi “insanlık suçu” olarak kabul etmedi ve sanıkları oybirliğiyle cezasız bıraktı. İşkence mağdurlarının avukatları, “12 Eylül ruhu dimdik ayakta duruyor, işkenceciler 34 yıldır korunuyor-kollanıyor” sözleriyle karara tepki gösterdi. Avukat Mehmet Horuş, kararı temyiz edeceklerini söyledi.

SAVCI DEĞİŞTİ

Darbe dönemi işkencelerini yargıya taşıyanlardan biri de Hasan Kaplan’dı. Kaplan, 1980-1981 yılları arasında gözaltında tutulduğu Amasya Et ve Balık Kurumu’nda (EBK) ağır işkencelere maruz kaldığını belirterek suç duyurusunda bulununca soruşturma başlatılmıştı. Bunun üzerine dönemin rütbeli askerleri Atalay Fitos ve Burhan Erde hakkında ağır ceza davası açılmıştı.

Davanın önceki ay yapılan ikinci duruşmasında mütalaasını veren savcı, işkencenin insanlık suçu olduğunu, bu nedenle zamanaşımından düşürülemeyeceğini belirterek sanıklara ceza verilmesini istemişti. Amasya’daki işkence davasının 3. duruşması dün yapıldı ve “İşkencede zamanaşımı olmaz” diyen savcının değiştiği görüldü. Yeni savcı, meslektaşının görüşünü çöpe attı ve davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesini istedi.

İŞKENCE İZİNİ GÖSTERDİ

Dünkü duruşmaya işkence mağduru-şikâyetçi Kaplan ile birlikte katılan avukatlar Ömer Kavilli ve Mehmet Horuş, savcının değişen mütalaasını eleştirirken işkencenin insanlığa karşı suç olarak görülüp sanıkların etkin şekilde cezalandırılması gerektiğine işaret etti. Ancak mahkeme heyeti tüm talepleri reddetti ve yargılamayı bitirdi.

Mahkeme oybirliğiyle davanın zamanaşımı gerekçesiyle düşürülmesine hükmetti. Avukatlar, kararı duyar duymaz duruşma salonunu terk ederken izleyiciler de sloganlarla kararı protesto etti.

Davanın mağduru Kaplan da çoraplarını çıkararak işkence izlerini taşıdığını belirttiği çıplak ayaklarını mahkemeye gösterdi ve “Daha ne kanıt istiyorsunuz, işkenceciler niye cezasız bırakılıyor?” diye tepki gösterdi.

Bu arada mahkemenin verdiği bu hüküm, 12 Eylül dönemi işkencecileriyle ilgili mahkemeler tarafından verilen ilk düşme kararlarından biri olması açısından önemli görüldü.

KARARA İTİRAZ EDİLECEK

Davayı Devrimci 78’liler Federasyonu adına izleyen avukatlardan Mehmet Horuş, Taraf’a şunları söyledi:

“Sanıklar, 12 Eylül darbe planındaki katkıları nedeniyle takdirname almış kişiler, buna ilişkin Bayrak Harekat Planı örneğini sunduk, bu konuda soru sorulmasını istedik. Ancak, mahkeme tüm taleplerimizi reddetti. Bu düşme kararının 12 Eylül’ün hemen yıldönümünde verilmiş olması tesadüf olamaz. Bu, işkence suçuna cezasızlık geleneğinin ve darbe zihniyetinin devamıdır. İşkenceciler suç işleyenler halen cezasızlık koruma kalkanı altında rahatlıkla yaşamlarını sürdürüyor. Bu kararın anlamı 12 Eylül’ün sürdüğü ve süreceğidir. 12 Eylül işkencelerini cezasız bırakan kararı temyiz edeceğiz. İnsanlık suçlarında zamanaşımı işletilemez”.