Şırnak şehrinin komple yok edilmesi ve yüzlerce insanın ölmesi yetmez gibi, Şırnak Valiliği şimdi de evleri barkları yok olan Şırnaklıların çadırlarına göz dikti. Çadırda kalan Şırnaklılara çadırları boşaltmaları için valilik tam üç gün verdi.
 
Şırnak halkına karşı her şeyi, her türlü eylemi yasaklayan Şırnak Valisi Ali Ihsan Su kendisi bir kaç gün önce Uludere'de Kuran kursu ve benzeri bir kaç kompleksin açılışındaydı. Halkın hiç bir ilgisi olmayan valiye yüzlerce polis koruması ve bölgenin aşiret liderleri eşlik etti.
 
Halka her türlü eylemi -etkinliği hatta çadır bile kurmayı yasaklayan Şırnak Valisi Ali Ihsan Su iş kendisine gelince demokrasinin nimetlerini ve devletin olanaklarını sonuna kadar kullanması ise gerçekten acınacak bir durum. Sekiz aydır şehirleri yok edilen Şırnaklılar kendi imkanları ile her türlü zorbalığa karşı yaşama mücadelesi verirken, devletin şehirlerini yıkması yetmez gibi, halkın zor bela yaşamlarını devam ettirdikleri çadırlara da göz dökmesi akıl alır. Bu halk yaklaşan kış koşullarında nasıl yaşamlarını devam ettirecek, insan bu yapılanlara inanamıyor, bu nasıl bir düşmanlık anlamak zor. Hani bin senedir beraber yaşıyorduk değil mi?
 
Gözüme çarpan bir benzerliği sizler ile paylaştıktan sonra tekrar Uludere ve orada yaşananlara döneceğim. Bu günlerde Kürt aşiret liderleri Şırnak valisi ile birlikte Uludere'de boy gösterisi yaparken , aynı günlerde valilik talimatı ile şehirleri yıkılan ve çadırlarda yaşamak zorunda kalan Şırnaklılara çadırları terk etmeleri için 3 gün müddet verilmişti. Yerel böylesi şeyler yaşanırken devletin zirvesinde farklı şeyler mi oluyordu. Yine aynı günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Saray'da Uludere ki aşiret liderleri ile benzerlikleri olan Kürt aşiretleri ile toplantı düzenledi. Bu toplantının olduğu saatlerde ise Suriye-Rojava'da bulunan Afrin kantonunu TC bağlı savaş uçakları vurdu ve kendi demelerine göre 100 ile 200 arası Kürt ya da Kürt savaşçısı yaşamını yitirdi. Bu benzerlikler ve bu cüret herhalde şansa olmasa gerek diye düşünüyorum.
 
Hal böyleyken Şırnak'ta büyük bir yıkımın parçası olan Şırnak valisine Uludere’de Kuran kursu açılışında eşlik eden aşiret liderlerinin bu davranışı nasıl açıklanır anlamak zor. Tabi Cumhurbaşkanı RTE ile de bir araya gelen aşiret liderlerinin de tutumu aynı, açıklanabilir gibi değil . Uludere halkı baskılardan ve yasaklardan sinmiş olsa da Şırnak valisine açık tepki gösteremeseler de , Uludere'de Valinin de katıldığı açılışlara katılmayarak tepkilerini göstermiş oldular. Şırnak Valisi yanındaki aşiret reisleri ve devlet memurları ki herhalde çoğu korkudan katılmış olsa gerek ki ile birlikte Uludere'nin sessizliğinde dile gelen tepkinin eşliğinde gösterisini tamamlayıp şehirden ayrıldı.
 
Bu vesile ile bir iki çağrı yapmak istiyorum ilki bölgede yaşayan aşiret reislerine olacak. İyi günde halkın yanında olup, kötü zamanda devletin zulmünün yanında olmak ne ile açıklanabilir. Bugünler inanın kalıcı değil, bu hükümet, bu devlet bu süreci sonsuza dek böyle sürdüremez. Benim Uludere'de gördüğüm manzarayı yarın kimseye açıklayamazsınız, bir an önce kendinize çeki düzen verip bulunduğunuz yeri sorgulayıp, bugün Kürt halkına zulüm yapanların yanını terk edip, tekrar size belli payeler veren halkın yanına dönün yoksa zaten ikili tavrınızdan dolayı halkın gözünde günden güne kaybettiğiniz itibarınızdan geriye hiç bir şey kalmayacak.
 
İkinci çağrım ise yaz süreci boyunca bir şey yapmayıp, kış koşullarının bugün kendini iyice göstermeye başladığı bu günlerde 3 gün sonra yeni bir zorbalığa imza atacak olan Şırnak valisine karşı hem bölge de, hem de Türkiye kamuoyuna olacak. Bugün hiç beklenilmeden Türkiye ve Kürdistan kamuoyu kış koşullarının yaşandığı Şırnak'ta bu insanlık karşıtı tutumu için Şırnak Valisine gecikmeden tepki göstermelidir.
 
Elbette yaz ayında dahi olsa şehirleri yerle bir olan Şırnaklıların çadırlarının kaldırılması hiç mi hiç insanı bir tutum değildir fakat soruyoruz böyle bir zorbalığı yaz ayında yapabilecekken hangi anlayış ve yaklaşım ile kış şartlarının bugün daha yakın olduğu bir dönemde böyle bir şeyi Şırnak Valiliği yapabilmektedir. Bu durumu nasıl ne ile izah edilir anlamak zor.
 
Tüm duyarlı kamuoyu şehirleri yok edilmiş ve bir çok evlatlarını Şırnak ve ilçelerinde kaybetmiş olan halk için demokratik yollardan tepkilerini dillendirmeli ve bu kış koşullarında halka yapılan bu zulüm Şırnak valiliğine İç işleri bakanına faks -telefon-e mail gibi iletisim araçları ile sorulmalıdır. Unutmayın toplumsal tepkiler gelişmez ise Şırnak Valiliği kış koşullarının kapımıza dayandığı bu günlerde Şırnak halkını çadırlardan atacak.