Lars von Trier, çekimlerine İsveç’te başladığı ‘The House That Jack Built’in şimdiye kadar çektiği ‘en vahşi’ filmi olacağını söyledi.

Danimarkalı yönetmen Lars von Trier, çekimlerine İsveç’te başladığı “The House That Jack Built” (Jack’in İnşa Ettiği Ev) isimli filmiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Film Loverss’ın Indiewire’den aktardığı habere göre Von Trier, başrolleri seçerken neye dikkat ettiği sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Uma ve Matt’i seçtim çünkü yüzleri asla okunamayan ve kestirilemeyen iki oyuncu. Tam da aradığım! Birçok oyuncuya senaryoyu yolladık ve neredeyse hepsi benimle çalışmayı çok istediğini ama bu senaryoyla mümkün olmayacağını anlattı. Ardından Matt ve Uma kabul ettiler ve ben onlara defalarca “Emin misiniz?” dedim. Sanırım okuma kabiliyetleri olup olmadıklarını kontrol etmeleri gerek çünkü senaryo çok çılgın ve vahşi.”

Lars von Trier, daha önce filminin ana karakterini oluştururken Amerika başkanı Donald Trump’tan esinlendiğini söylemişti.

Filmin oyuncu kadrosunda ise Uma Thurman, Matt Dillon, Riley Keough, Dancer in the Dark ve Dogville’de izlediğimiz Siobhan Fallon Hoga, Sofie Gråbøl ve Bruno Ganz gibi isimler yer alıyor.

Filmin, 2018 Cannes Film Festivali’ne kadar bitmesi planlanıyor. The House That Jack Built, 1970’lerin Amerikası’nda geçecek ve Jack isimli baş karakterin beş farklı olayını ve seri katil olma yolundaki gelişimini anlatacak. Film ile ilgili en önemli detay ise seyircinin olayları katilin gözünden izleyecek olması.

Lars von Trier, Nymphomaniac filmiyle çok konuşulmuştu. Nymphomaniac Türkiye'de yasaklanmıştı.