Sihanoukville merkezine 18 km uzaklıktaki havalimanına gelmeyip karayolunu tercih ettiyseniz, örneğin Siem Reap’ten geliyorsanız, Sihanoukville’e otobüs yolculuğu 11 saat sürüyor. Sihanoukville – Phonm Phen arası 250 km, Sihanoukville – Siem Reap arası 310 km, Sihanoukville – Bangkok arası ise 480 km. Yani doğrudan Bangkok’ta indikten sonra, otobüsle de ulaşabilirsiniz. Böylece Tayland-Kamboçya sınırını karayoluyla geçmiş oluyorsunuz (bu yolculuk rahat 15 saat sürüyor). Mesafeler kısa gibi görünse de, otobüsler saatte 30-40 km’nin üzerinde hız yapmadıklarından, seyahat süreleri ciddi oranda uzuyor.

Öte yandan otobüsler sleeper bus dedikleri yatar tip, kapalı ve kompartıman cinsinden olduğu için, bir gece yolculuğunda sabaha kadar rahat rahat uyuyabilirsiniz. Bu aynı zamanda, o gece konaklama masrafınızdan tasarruf anlamına geliyor. Dönerken havalimanı için Phonm Phen üzerinden gidecekseniz, 5 saat süren gündüz veya gece otobüsleri yerine (7-10 dolar), sizi doğrudan havalimanına bırakan, konforlu ve klimalı, arada bir kere de mola vermek suretiyle 4 saat süren VIP minibüslerinden ufak bir farkla (kişi başı 12 dolara) yer ayırtabilirsiniz. Virak Buntham ve Mekong Express en bilinir ve güvenilir otobüs firmaları.

Sihanoukville Kamboçya’nın en genç şehri. Hayat burada henüz 1955’te başlamış. Bir süre sonra liman yapılmasıyla balıkçılık ve ticaret hızlanmış. Sihanoukville aslında Sihanouk’ların yaşadığı yer anlamında, Kral Sihanouk’a da atıfta bulunuluyor, 1960’da konulmuş nispeten yeni bir tanımlama. Şehrin asıl ismi ise; “Kompong Som”. Caddelerde belki yerliden çok yabancı turist görebilirsiniz ama şehrin bu hale gelmesi 10 seneyi bulmuş, yani sadece 10 yıllık bir mazisi var bu mütevazı turizm beldesinin. Dolayısıyla her geçen yıl bozulduğu, kalabalıklaştığı ve pahalanacağını söylemek de mümkün.

Kamboçya jet sosyetesinin gözde beldesi 1970 yılındaki darbe, Kızıl Kmerlerin iktidarında onların kaçırdığı bir Amerikan yük gemisinin ardından, sahillerinin Amerikan hava kuvvetleri tarafından bombalanması ve sonrasında Pol Pot rejiminin eziyetleri sebebiyle uzun bir süre bomboş kalmış. Daha önce iç taraflarda yaşayan, çekilen ve balıkçılıkla ilgilenen halkı, yavaş yavaş turizmi keşfetmiş fakat yine de iyi iş yapan işletmeler genelde hep yabancılara ait.

Sihanoukville’e Kasım’da gelmek iyi bir fikir. Sıcaklık 25-35’C arasında değişiyor. Arada yağmur yağsa da geceye denk geldi ve sabah her yer kurumuştu ve hava parçalı bulutluydu. Aralık ayından itibaren turizm sezonu başlıyor ve her yer çok hareketleniyormuş. Mayıs’tan sonraki 6 ay ise muson mevsimi (wet season), dry season’a göre daha az turist geliyor ama daha ucuz oluyormuş. Yağmur bazen 3 gün kesintisiz sürer bu mevsimde. Öte yandan, Sihanoukville çok rutubetli ve kapalı mekanlar da kaçınılmaz olarak nem kokuyor.

Konaklama bakımından, otellerde odalar günlük olarak fanlı 10 dolar, klimalı 20 dolar civarında. Paylaşımlı odalarda (dorm) ise 5 dolara kalabiliyorsunuz. Uzun süre kalacaksanız, içinde temel ihtiyaçlarınızı karşılayacak eşya ve basit mobilyaların bulunduğu, genelde tek odalı evlerden de kiralayabilirsiniz. Bu tür evlerin kirası ise yerine göre 100-200 dolar arasında değişiyor. İnternet her yerde mükemmel seviyede, böylece istemediğiniz sürece, dünyadan asla kopmuş olmuyorsunuz.

Çok sayıdaki restoranında yerel yemekler dünya mutfaklarına yaklaştırılmış durumda. Yemek porsiyonu 3-4 dolar, içecekler 1-2 dolar. Gece çoğu yeme içme mekanında müzik ve sahilinde parti atmosferi var. Gökte sıkça çakan şimşekler bulutların ardında aydınlık saçıyor ve fırlatılan hava fişekler geceyi renklendiriyor. Avrupalıların yanında, pek çok işletmenin sahibi ve çalışanları da Türk ve her an Türkçe konuşan insanlarla karşılaşabilirsiniz. Kmerler genelde hizmet sektöründe iş görüyorlar. Kamboçya’nın asli unsuru Kmerlerin diğer Asyalılar gibi güleryüzlü oldukları pek söylenemez.

Ulaşım için genelde tuktuk kullanın ama pazarlık yapın, rahat yarıya iniyorlar. Motosiklet taksi de mevcut, sürücünün arkasına biniyorsunuz. Ama gerçi her yer en fazla 1-2 saat yürüme mesafesinde, tuktuk zaman kazanmak ve biraz serinlemek için tercih edilebilir.

Sihanoukville merkezde ortada büyükçe aslanlı bir anıt var ve hepsi oraya açılan ve her biri farklı yönlere ve bölgelere götüren uzun ve geniş caddeleri görebiliyorsunuz. Merkezde çok sayıda dükkan, restoran, market ve eğlence mekanları var. Arada döner ve kebap resimlerinden Türklerin işletmelerini seçebilirsiniz.

Dev karidesler, taze balıklar ve yengeçler ve diğer yerel tatlar elbette her yerde var ama yoğun Avrupalı turist akınından dolayı, salaş lokantalarda Khmer mutfağını hayli sadeleştirip Batıya yakınlaştırdıklarını fark edebileceksiniz. Keyif yapmak zor değil, örneğin ülkemizde çok pahalı olan kalkan balığı buranın halkı için de “lüks”, kilosu 3 dolar.

Görülmesi gereken plajlar özellikle Sokha, Victory ve Otres plajları. Otres ve Sokha plajlarında günbatımı izlemek gayet güzel ve keyifli. Merkezdeki Serendipity plajının batısında yer alan Sokha Beach’e yürüyerek gidilebiliyor (günbatımı için halkın genel tercihi). Burası 1 km uzunluğunda ve baştan başa Kamboçya’nın ilk beş yıldızlı turizm tesisi olan Sokha Beach Hotel adlı işletme ve onun yan tesisleri yer alıyor. Dışarıdan da gelseniz, bir beyaz olarak rahatlıkla duş benzeri gibi olanaklarından yararlanabiliyorsunuz. Bu lüks tesisin yalnızca 30-40 metre ötesinde ise, plajın en ucunda, teneke evlerde yerli halk kendi hayatlarını yaşıyor. Aşağıdaki iki fotoğraftaki derin farka bakınız:

Oradan birkaç butik tesisin bulunduğu ve sadece 300 metre uzunluğundaki Victory Beach ve ardından 4-5  km uzunluğundaki Otres Beach’e uğranabilir. Ilgın ağaçlarının gölgesinde, bembeyaz kumu, sıcak ama temiz denizin keyfini çıkarırken, soğuk içecekler ve taze tropik ve egzotik meyve tabakları ile serinleyebilirsiniz. Bu son ikisi aksi istikamette olmasına karşın, tuktukla sadece 10-15 dakika sürüyor.

Bazı plajlara Kmerler alınmıyor, güvenliği temin açısından. Yerli halk, Güneydoğu Asya’nın pek çok plajında olduğu, denize ya rağbet göstermiyor veya girdiğinde ise elbiseleriyle giriyor. Bunun nedeni, belki daha fazla yanıp esmerleşmemek olabilir. Çünkü bu tür yerlerde beyaz ten her zaman asaletten sayılıyor.

Limanın yanında uzayan sahilde gece hayatı gayet renkli, gökte şimşekler çakıyor. Bu görüntü Sihanoukville merkezindeki yokuş ana caddede inerek ulaşabileceğiniz iskeleden izlenebilir, ani bir yağmur serpintisi için temkinli olmakta yarar var. Burada oraya inen cadde ile aynı adı taşıyan Serendipity plajı var ama çok kalabalık olduğu için çok temiz olmadığını da anlayabilirsiniz. İşte bu plajda akşam ambians değişiyor ve adeta huzurun yerini bir anda hareket alıyor.

Sihanoukville  kumsal ve adaları hiç yapışkan olmayan, bulaştığında kolaylıkla silkenip akan, bembeyaz çok güzel bir kumla kaplı. Sihanoukville  çok sayıda casino var, bunların bir kısmı büyük restoranlara bağlı. Sihanoukville’de vaktiniz varsa biraz uzaktaki şelale ve milli parkı (Ream National Park) da ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Tapınaklar çok yaygın değil, turizm daha önde. İç taraflarda az sayıda Müslüman köyleri de var.

Şehir merkezinden ve sahillerden, plajda yarım dolara serinlemekten, 1 dolara bir tabak taze meyve yemekten, 2 dolara karnınızı doyurmaktan veya 3 dolara masaj yaptırmaktan sıkıldığınızda, etrafı keşfetmek için limandaki acentelerden satın alacağınız turlara katılabilirsiniz. Bunun için bir gün öncesinden rezervasyon yapıp biletinizi almanızda yarar var. Tur sabah erkenden başlayıp gün batana kadar sürüyor.

Bu acentelerin ve feribot işletmecilerinin de bir kısmı yine Türk. Bahsettiğim türden bir tur kişi başı ortalama 20 dolar, buna 3 ada gezisi, kahvaltı ve öğle yemeği dahil. Fakat günün önemli bir kısmı yolda ve teknede geçiyor. Sabah tekneye binerken kahvaltı niyetine sandviç ve içeceklerinizden (Sprite ve su) oluşan bir paket alıyorsunuz.

Turdaki adaların adları Koh Tas, Koh Samloem, Koh Rong. “Koh” zaten ‘ada’ demek. Bu adalarda sırasıyla yaklaşık birer saat durdu. Pek yerleşimin olmadığı görünen Koh Tas’ta şnorkel molası verdik ama ciddi bir sualtı zenginliği olduğundan söz edilemez. Koh Samloem ise 9 km boyunda 5 km eninde, yan yana pek çok tesisin ve temiz plajların bulunduğu bir ada. Çok hareketli değil ve kafa dinlemek için ideal. Buradaki manzaralar adeta Zanzibar’ı andırıyor. Bu adada bir restoranda öğle yemeğimizi alıyoruz, mönüde pilav, balık ve meşrubat var.

En son ve büyük ada Koh Rong’da Coco’da oturun (mönüde menemen de var), sahibi bir Türk. Koh Rong, Endonezya’daki Gli Trawangan adasına benziyor ve Sihanoukville sahilinin 26 km batısında yer alıyor. Koh Rong’da nüfus yine belirli bir sahil hattında yoğunlaştığı için çok kalabalık, eğlence ve dinamizm arayanlar burayı tercih edebilir. Gün kızıllığa teslim olmadan önce, şansımıza harika bir gökkuşağı dönüşümüzü selamlıyor...

Koh Saloelm ve Koh Rong’u sırasıyla Heybeli ve Büyükada gibi düşünebilirsiniz. Fakat bunlarda bile çok küçük merkezi ve bungalow ağırlıklı konaklama tesisleri dışında ada içinden giden yol bile yok. Motorla ve kayıkla ulaşım sağlanıyor. Adaların çok büyük kısmı ormanlarla örtülü. Bunlar dışında çok sayıda daha küçük adalar ve yerli yabancı zenginlerin sahip olduğu minik adacıklar da var. Kamboçya genelinde olduğu gibi Sihanoukville’de de devletin nüfuzu ve denetimi çok az.

Sihanoukville Side’ye benziyor. Denizde serinlemek mümkün değil, su hep sıcacık. Bali ve Goa’yı sevenler, burayı da seveceklerdir. Açıklarındaki pek çok daha bakir adaya tur veya speedboat (hızlı tekne) ile gitmek mümkün. Veya sokaklarında dolaşıp, sahillerinde aylakça vakit geçirmek, taze deniz ürünleri, tatlı gece eğlenceleri, bolca siesta ve sükunet, işte hepsi size kalmış... Bu cenneti henüz bozulmadan yaşamanızı tavsiye ederim.