Mükemmel bir hayat!
Çılgın bir çağlayandan dökülüp saçılmak…
Her bir damlada yaşam pınarını tüketmek!
Ama
Ürkek,
Ama
Savruk,
Ama
Düşüncesizce…
Uzak âlemlere yelken basmak!
Rüzgârlar kolayınızda,
Artık,
Pruvanız neta!
Eski libaslar içinde,
Kendini hem saklamak,
Hem sakınmak,
Hem de görünür kılmak,
Savrulmak 4bir yana…
Sosyal medya kalemşörlüğünde menşor beyliğine,
Sığınmak!
Konformist rahatlığın tadını çıkarmak,
Mümkün!
Ama
Sıkılmak!
Hem de çok…
Gerçekler tüm çıplaklığıyla ve tüm çirkefliği ile karşında arzı endam ederken!
Ne mümkün?
Oturak aleminde,
Hayal kurmaktan bir adım öteye geçmeden hayatı ıskalamak!
Peki!
Tek yapabildiğin,
Bu mu?
Seyretmek!
Olan bitene,
Kayıtsız kalmak!
Yaşam,
Sadece siyahla beyazdan mı ibaret?
Grinin kaç tonu var?
Düşünde…
Ama
Canın yanmadan,
Ama
Vicdanın sızlamadan,
Bakabilir misin gözlerinin içine?
Sığınağın az sonra,
Dümdüz edilecek…
Gammaz madrabaz dolu bu düzende!
Hayatından karelere kulak ver,
İstersen,
Göz at!
Tözün özü,
Söz atma sadece!
Durma!
Oturma!
Kalk!
Hayata katıl!
Karış,
Arasına…
Ara sıra,
Değil!
Bak gözlerimin içine…
Ama
Uçurumun dibine,
Değil!
Sınırlarını seçebilir misin?
Geçebilir misin, peki?
Ötesine!
Seni beklemekte,
Dur durak bilmeyen,
Yalın gerçekler!
Uzat elini ve tut…
Gerisin geri!
Ama
Bitmeden,
Ama
Gitmeden,
Ama
Yitmeden…
Çıkar at suratındaki maskeyi,
Yırt at sırtındaki eski giysiyi…
Makul protestoların inkâra dönüşürken!
Şiddet Tanrının hediyesi bilinir,
Burada!
Düzenin makbul maktulleriz!
Haddi zatında…
Ve
Sunaktaki kurban da sensin, aslında…
Bense,
Kanını efendine sunan somelye!
Önünde sonunda,
Benim şiddetim seninkini fethedecek!
Unutma!