Kanser tanısı alan hastaların pek çoğu kanser kadar ameliyat olmaktan de korkuyor. Bazı tümörlerin ablasyon yöntemi ile tedavi edildiğini belirten Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Adem Uçar yakarak, dondurarak ya da elektrik akımı ile yapılan tümör tedavileri hakkında bilgi verdi.

En çok karaciğer tümörlerinde olmak üzere böbrek, akciğer, yumuşak doku ve bazı kemik tümörlerinde cerrahiye uygun olmayan hastalarda, tümör alanının ısıtılarak, dondurularak veya elektrik akımı verilerek cerrahi kesi olmadan tedavi edilebildiğini vurgulayan Uçar, “Bu tedavi sonrası ertesi gün hastalar taburcu olabilir ve birkaç gün içerisinde günlük yaşantısına dönebiliyor” dedi.

Tüm bu tedavilerde sadece girişimsel radyoloji uzmanı değil, medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi, genel cerrahi, nükleer tıp, üroloji, göğüs hastalıkları, gastroentroloji uzmanları gibi hastalığın tanısını koyan ve tedavisini düzenleyen hekim grubuyla multidisipliner yaklaşımla karar veriliyor.

HANGİ YÖNTEMLER UYGULANIYOR?

İşlemin ablasyon ve embolizasyon olarak iki ana gruba ayrıldığını belirten Doç. Uçar, yöntem hakkında şunları söyledi: “Radyofrekans, kriyo, mikrodalga, elektroporasyon ablasyon yöntemleri arasında sayılabilir. Dijital görüntüleme rehberliğinde, tomografi veya ultrason kullanılarak tümör dokusu içerisine özel iğneler yerleştiriliyor. Radyofrekans, mikrodalga tekniklerinde ısıtılarak, kriyoablasyon tekniğinde dondurularak tümör dokusu tümüyle tahrip ediliyor. Son dönemde kullanıma giren elektroporasyon işleminde ise iğneler yardımıyla tümöre elektrik akımı uygulanıyor. Elektrik akımı hücre zarlarını parçalayarak tümör dokusu tahrip ediyor. Bu tedavi özellikle hayati dokulara komşu kanserlerde kullanılır. Damar, safra yolları ve idrar kanalları korunurken tümör bütünüyle tahrip edilebilir. Bu ablasyon yöntemleri ABD’ deki önemli kanser merkezlerinde uygulanıyor ve 5 cm çapın altındaki tümörlerde cerrahi operasyon ile benzer sonuçları bulunuyor.

Cerrahi yapılamayan karaciğer kanserleri hastalarda yaşam süresini uzatan ve yaşam kalitesini artıran embolizasyon yöntemleri mevcuttur. Embolizasyon, tümörün beslendiği damarların tıkanarak tümör büyümesinin yavaşlatılması veya durdurulması işlemidir. Bu yöntem kemoterapi ilaçlarıyla kombine edilebilir ve etkinliği arttırılabilir. Ayrıca bölgesel radyasyon yayan atomlarla kombine edilerek kemoterapiye yanıtsız hasta grubunda yaşam süresi uzatılabilir. Bu yöntem oldukça iyi tolere edilir. Hastanede yatmada ayaktan yapılabilir. “

Doç. Uçar’ın verdiği bilgilere göre ablasyon işlemi, lokal anestezi ve ağrı kesici ilaçlarla deriden tümörün bulunduğu alana tomografi veya ultrason kullanarak iğne yerleştirilir tümör tahrip ediliyor. Embolizasyon işlemi anjiyografi odasında kasık atardamarından girilerek ince tüpler yardımıyla karaciğer atardamarı içerisinden tümörü besleyen bölüm bulunuyor. Tıkayıcı özellikteki partiküller, kemoterapi ilaçları veya lokal radyasyon uygulayan atomlar enjekte ediliyor. Hasta bir gün hastanede takip ediliyor. Birkaç gün içerisinde de günlük aktivitesine dönebiliyor.

YÖNTEMİN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR

• Hasta narkoz almıyor.

• Büyük bir ameliyat kesisi ve yarası olmuyor.

• İşlem kısa sürüyor.

• İşlem sonrası hasta günlük yaşamına devam edebiliyor.

• Hasta ciddi bir ağrı-acı hissetmiyor.

• Klasik ameliyata göre daha düşük maliyetli oluyor. (NTV)