Gıda mühendisi Dr. Bülent Şık’ın hazırladığı ‘Çocukluk Çağı Obezitesi Raporu’na göre, Türkiye’de 15 yaş üstü 10 milyondan fazla kişinin obezite sorunu var.

Sosyal Haklar Derneği (SHD) Gıda Hakkı Çalışma Grubu yürütücüsü Şık tarafından hazırlanan ve 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde kamuoyuna açıklanan ‘Çocukluk Çağı Obezitesi Raporu’nda önemli tespitlere yer verildi.

Diken'de yer alan habere göre, Türkiye’de altı ila 10 yaşındaki çocuklar arasında ‘hafif şişman/kilolu’ların oranı yüzde 14.3, ‘şişman/ obez (obezite)’ oranı ise yüzde 6.5. Her beş çocuktan biri kiloyla ilişkili hastalıklar açısından risk altında.

Obezite erkeklerde daha çok görülüyor

Rapora göre, yedi-sekiz yaş aralığındaki 1 milyon 229 bin 965 çocuktan 174 bini ‘hafif şişman/kilolu’, 102 bin çocuk ‘şişman/obez’.

Beş yaşına kadar çocuklarda obez çocukların en yüksek oranda olduğu bölgeler sırasıyla Orta Anadolu (yüzde 14.5), Doğu Karadeniz (yüzde 13.9), Batı Anadolu (yüzde 12.8) ve Ortadoğu Anadolu (yüzde 12.7).

Altı ila 18 yaşlarında olup da kentlerde yaşayan çocukların yüzde 15.7’si, kırsalda ise yüzde 10.8’i ‘hafif şişman/kilolu.’ ‘Şişman/obez’ çocukların en fazla görüldüğü bölge Ege, en az görüldüğü bölge ise Güneydoğu Anadolu.

Türkiye’de altı ila 10 yaşındaki çocuklar arasında ‘hafif şişman/kilolu’ların oranı yüzde 14.3, ‘şişman/ obez (obezite)’ oranı ise yüzde 6.5. Her beş çocuktan biri kiloyla ilişkili hastalıklar açısından risk altında.

Obezite erkeklerde daha çok görülüyor

Rapora göre, yedi-sekiz yaş aralığındaki 1 milyon 229 bin 965 çocuktan 174 bini ‘hafif şişman/kilolu’, 102 bin çocuk ‘şişman/obez’.

Beş yaşına kadar çocuklarda obez çocukların en yüksek oranda olduğu bölgeler sırasıyla Orta Anadolu (yüzde 14.5), Doğu Karadeniz (yüzde 13.9), Batı Anadolu (yüzde 12.8) ve Ortadoğu Anadolu (yüzde 12.7).

Altı ila 18 yaşlarında olup da kentlerde yaşayan çocukların yüzde 15.7’si, kırsalda ise yüzde 10.8’i ‘hafif şişman/kilolu.’ ‘Şişman/obez’ çocukların en fazla görüldüğü bölge Ege, en az görüldüğü bölge ise Güneydoğu Anadolu.

Fruktoz şurubu ‘sorunu’

Obezite oranları 2014 yılında yüzde 19,9 ve 2016 yılında ise 19.6 olarak tespit edildi. 15 yaş üstü nüfusta yer alan 10 milyon 607 bin kişi obezite sorunu yaşıyor.

Türkiye’de 7 milyon civarındaki diyabet hastasının tedavisi için her yıl 11,4 ile 12,9 milyar lira harcanıyor.

Gıda endüstrisinde konserve ürünlerde yüzde 42’lik; alkolsüz içecekler, tatlılarda yüzde 55’lik ve yüksek şeker tadının istendiği gıdalarda yüzde 90’lık fruktoz şurubu kullanılmakta.

‘Metabolik Sendrom Vergisi’

Raporda obeziteyle mücadele için şu önerilere yer verildi:

– Fast food ve abur cubur tarzı gıda ürünlerini üreten ve tüketenlerce ödenecek bir ‘Metabolik Sendrom Vergisi’ oluşturulmalı,

* Bu tip gıdalara erişimi engellemek ya da azaltmak esas amaç olmalı. Bunu sağlamanın tek yolu ise 18 yaş altı çocuklara bu tip ürünlerin satışını yasaklamak. Örneğin şimdi olduğu gibi büfe, bakkal, market ve süpermarketlerde abur cubur tarzı ürünlerin giriş kapısının sağına soluna, market içinde çocukların göz hizasına yerleştirilerek teşhir edilmesi engellenmeli, reyon düzenlenmesi yapılabilmeli,

* Bir yiyeceğin etiketinde yaş ve cinsiyetine göre bir insanın günlük olarak alması gereken şeker miktarının ne kadarını sağladığı bilgisi mutlaka okunaklı ve görülebilir bir şekilde yer almalı,

* Fast food zincirlerinde yer alan markaların tamamının internet üzerinden satış yapmaları önlenmeli. Bu tür ürünlerinin satışı yükseköğretim kurumları dâhil okul kantinlerinde ya da okul içinde yer alan satış yerlerinde yasaklanmalı,

* Okullarda çocuklara bedava meyve, örneğin her gün bir elma ya da mevsime uygun başka bir meyve dağıtılmalı,

* Okullarda fiziki aktivite olanakları ve beden eğitimi ders saatlerinin sayısı mutlaka artırılmalı,

* Ülkemizde sağlık, gıda ve ekoloji alanında analitik çalışmalar yaparak kamusal bilgi üretecek bağımsız bir kuruma ihtiyaç var.