Bursa’da hastalarına uyguladığı genetik analiz testi ile kanser hastalığının ortaya çıkıp çıkmayacağını bilen doktor Murat Baş, DNA testi sayesinde sigara içen birinin akciğer kanseri olup olmayacağını söyleyebiliyor. Kendisine başvuran kişiden aldığı kan örneklerini Hacettepe Üniversitesi’nde analiz ettirip, gen haritasını kitapçık haline getiren Baş, kişide görülebilecek hastalıkları böylece önceden tespit ediyor. Örneklerde kişinin yatkın olduğu ve görülebilme riskinin yüksek olduğu kanser türü belirlenince hastalık ortaya çıkmadan tedavisi uygulanıyor.

 

Üroloji uzmanı Dr. Murat Baş, hastalarına uyguladığı ‘Genetik Analiz Testi’ ile hangi kanser hastalığına yakalanıp yakalanmama riski taşıdıkları ortaya çıkartıyor. Kan örnekleri, hormonlar ve en önemlisi yaşam tarzı konularında detaylı bir inceleme yaparak vücutta bulunan tüm genleri tespit eden Dr. Baş, bu genlerin hangi kanser hastalığını karşı zayıf olduğunu ve ilerleyen dönemde bu hastalığa yakalanıp yakalanmama riskinin ne derece olduğunu belirliyor. ‘Genetik Analiz Testi’ sonuçları doğrultusunda genetik analiz yaptıran kişilene yaşam tarzından, beslenmeye, yapılacak olan spordan alınması gereken vitaminlere kadar 30 yıllık bir yaşam planı çıkartan Dr. Baş, bu yaşam planı ile kanser hastalığına yakalanma riskini en aza indiriyor. Dr. Baş, sunmuş oldukları yaşam planına tam anlamıyla uyan kişilerin vücudunun kansere karşı direnç kazanacağını hastalık riskinin yüzde yüze yakın bir oranda ortadan kalkacağını söylüyor.

 

GÜNDE 3 PAKET SİGARA İÇEN BİRİ KANSER OLMAYABİLİR

Ailelerinden birinin kanser olmasıyla birlikte insanların acaba bizde kanser olur muyuz? diyerek paniğe kapıldıklarını ancak uyguladıkları Genetik Analiz Testi’ni ile hastalık konusundaki tüm riskleri tespit ederek insanları bu panikten kurtardıklarını belirten Dr. Murat Baş, “İnsanların vücudundan aldığımız kan, hormon ve diğer kimyasal örnekleri Hacettepe Üniversitesi’ne gönderiyoruz. 2-3 aylık testler sonucunda insanların DNA analizleri tespit ediliyor ve genetik özellikleri doğrultusunda bir yaşam kitapçığı oluşturuluyor. Bu kitapçığa bakarak kişinin hangi hastalıklara yatkınlığı olduğunu çok önceden tespit ediyoruz. Genler bize vücudun hangi bölgesinin daha zayıf olduğunu ve hastalık riski taşıdığını gösteriyor. Mesela günde 3 paket sigara içen birinin akciğer kanserine yakalanmayacağını ancak günde sadece 3 tane sigara içen birinin ise akciğer kanseri olabileceğini yıllar öncesinden belirleyebiliyoruz. Bu kitapçığa göre kişiye yakalanma riskleri taşıdığı hastalıklara göre kişiye genetiğine uygun olarak 30 yıllık risk planı çıkartıyoruz. Bu yaşam planında kişinin ne yiyip ne yememesi, ne içmesi, hangi vitaminleri alması, çalışması gereken iş, yaşaması gereken ortam ve hatta hangi sporu yapması gerektiği konusunda bir program çıkartıyoruz” dedi.

 

GENLER HERŞEYİ ORTAYA KOYUYOR

Uyguladıkları 30 yıllık yaşam planında insanlara yasaklar getirmeden ziyade sağlıkları için gerekli eksiklikleri tamamladıklarını belirten Dr. Baş, şunları söyledi: “Vücudumuzdaki bütün işlevleri genler belirler. Biz bu genlerin zayıf olduğu noktaları tespit ediyor ve eksikliklerini gidererek güçlenmesini sağlıyoruz. Bu eksiklikler vitaminde olabilir, mutsuzluk hormonu da olabilir. Eğer kişi mutsuzsa hasta olması çok yüksek oluyor. O yüzden kişinin mutlu olabileceği bir yaşantı programı yapıyoruz. İnsanların yaşam tarzını çok büyük oranda değiştirmiyoruz. Sadece eksik noktalarını tamamlıyoruz. İlk 1 sene sık aralıklarla toplantı yaparak kişinin kendi genlerini tanıması sağlıyor ve genlerinin taşıdığı riskleri anlatıyoruz. 5 sene boyunca da taşıdığı risklere uygun olara yaşayıp yaşamadığını takip ediyoruz.”

 

TEK NEDENİ YANLIŞ YAŞAM

Türkiye’de her yıl 300 bin kişiyi pençesine alan kanser hastalığının önüne geçmenin tek yolunun erken tanı yöntemi olduğunu belirten Baş, “Bütün ölümlerin yüzde 25’i kanserden dolayı oluyor çünkü bir insan hasta olduğunu anlayıp hastaneye gittiği süre içerisinde hastalık vücutta yüzde 60 oranında yayılmış oluyor. Bu hastalığa yakalanmanın tek bir nedeni var oda yanlış yaşam. Günlük hayattaki her şey kansere yakalanmamız için bir neden olabilir. Dişimizi yıkadığımız sudan, dişimizi fırçaladığımız macuna, kullandığımız telefonlardan, egzoz gazlarına kadar her şey kansere yakalanmamıza neden olabilir. Vücudunuzdaki genler sizi kanser yapmaz size ipucu verir, eğer genetiğinize uygun yaşamazsanız hastalığa yakalanırsınız. Genetiğini uygun bir yaşama geçen insan mutlu ve sağlıklı olur. Bizlerde insanlara bedeniyle ilgili bilgi veriyoruz ve onları mutlu ve sağlıklı bir yaşama yönlendiriyoruz” diye konuştu.