Dünyanın en sık rastlanılan cilt hastalıklarından sedef, sorun olmaktan çıkabilir. Dünya nüfusunun yüzde 3'ünü etkileyen sedef hastalığının tedavisinde yüzde 98 olumlu sonuç alan bir ilacın geliştirdiği açıklandı.

Meltem Özgenç'in Hürriyet'te yer alan haberine göre, dünya nüfusunun yüzde 3'ünü etkileyen sedef tarihe karışabilir.
Deriyi çeşitli derecelerde kaplayan kızarıklık, pullanma, kalınlaşmaya neden olan sedef hastalığı, ağrı, kaşıntı, kuruma, kanama gibi geniş ölçekte bulgulara neden oluyor. Genellikle yaşam boyu süren hastalığa neden olarak genetik yatkınlık ve çevresel faktörler gösteriliyor.

Bir ilaç Firması İsviçre’de hastalar için yenilik toplantısı düzenledi. Sedef hastalığı için geliştirilen yeni ilacı İsveç Stokholm Karolinska Enstitüsü’nden Prof. Dr. Mona Stahle şöyle anlattı:

“Sedef Hastalığı, sadece cilt hastalıkları içerisinde değil, tüm kronik hastalıklar içinde hastayı en olumsuz etkileyen ve toplumsal hastalık yükü en ağır hastalıklardan birisi. Hastaların sosyal yaşamları olumsuz etkileniyor, iş güç kayıpları ve okula devamsızlıkları artıyor. Hastalar utanma duygusu, alışverişe gidememe, yakınlarıyla sorunlar yaşama, ruhsal bozukluklar ve depresyon gibi pek çok olumsuz durum yaşıyorlar. Ayrıca sürekli ilaç kullanmak zorunda olmaları da hastaları olumsuz etkiliyor.

Hastalığın tedavisinde temel amaç, deri lezyonlarının geriletilmesi ve eşlik eden hastalıkların da kontrolüdür. Hastalar metabolik sendrom ve diabet açısından yüksek risk grubu. Kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon da sedefe sıklıkla eşlik edebiliyor. Ayrıca eklem romatizması da hastaların yüzde 20’sinde ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle, hastalık tedavi edildiğinde bu riskleri de ortadan kaldırmış oluyor.

Son yıllarda özellikle biyolojik tedavi alanında, hastalığın oluşmasından sorumlu olduğu düşünülen pek çok proteine karşı ilaç geliştiriliyor. Bu ilaçlar, yeni teknoloji ürünleri olması dolayısıyla hastalığı oluşturan temel iltihabi mekanizmayı durduruyor. Bu ilaçların da hekimlerin kullanımına sunulmasıyla 16. hafta itibariyle sedefli hastaların sosyal izolasyondan kurtularak yaşama daha çok katılması ve daha iyi bir yaşam kalitesine ulaşması hedefleniyor.”