Astım, solunum yollarının süregelen bir iltihap sonucu yüksek düzeyde duyarlı bir hale gelmesine ve bazı etkenlerle (genellikle dış etkenler) solunum yolunun daralmasına sebebiyet veren bir hastalıktır. Bir çok farklı kaynakta astımdan alerjik astım ve alerjik bronşit şeklinde bahsedildiğini baz alırsak, astımı da bir alerji türü olarak nitelendirmemiz yanlış olmayacaktır.

Astım, özellikle çocuklarda bronşların bazı nedenlerle zarar görmesi soncunda oluşan hassasiyet nedeniyle oluşmaktadır. En gözle görünür astım belirtileri, sık öksürük, hışırtı ve nefes darlığı ya da nefes daralmasıdır. Fakat yine de unutmamak gerekir ki bu belirtiler astımın olabileceği gibi diğer bazı hastalıkların da belirtisi olarak kendilerini gösterebilirler. Bu nedenle teşhis aşamasında ne peşin hüküm vererek hastaya astım denilmeli ne de astıma yakalanılmış olma ihtimali göz ardı edilmelidir.

Astım, genetik kaynaklı olduğundan dolayı kişisel olarak korunmanın pek de mümkün olmadığı bir hastalıktır. Fakat astım hastasıysanız, bazı önlemler alarak hastalığın ve yaşanacak olan astım krizi ya da atağının şiddetini gözle görünür bir oranda düşürmeniz de mümkündür. Bunlar gündelik hayatta belki de fazla önemsemediğiniz davranışlardır fakat önemsediğiniz ve dikkat ettiğiniz takdirde hastalığın etkilerinden büyük oranda uzaklaşmanız da mümkündür. Örneğin tüylü ve toz tutabilecek eşyaları tercih etmemeniz, evcil hayvan beslememeniz (besliyorsanız da evinizin dışında beslemeniz), sigara içmemeniz, parfümlü sabun, şampuan veya tütsü gibi güçlü kokulardan uzak durmanız, halı ve kilim yerine parke veya kalebodur gibi toz tutmayan zemin kaplamaları seçmeniz kişisel olarak alabileceğiniz önlemlerden sadece birkaçı.

Astım tedavisi ise, en başta çocuklar için anne sütüyle mümkün olabilmektedir.  Çünkü doğumun ardından anne sütüyle beslenen bebeklerde, inek sütü yahut mamalarla beslenenlere göre alerjik hastalıklar daha az gelişmektedir.

Bunun dışında astım ilaçları bazında düşünüldüğünde kullanılabilecekler semptom giderici ve kontrol ediciler olmak üzere ikiye ayrılır. Astım tedavisi için semptom gidericilerin işlevi yalnızca belirtileri kontrol etmektir. En fazla iki hafta ya da bir ay gibi, kısa süreli şekilde kullanılır. İkincil olarak da astım tedavisinde uzun süreli etki gösteren kontrol edici ilaçlar bulunmaktadır. Bunlar hastalığın belirtilerini kontrol eder ve devamlı şekilde kullanılır.

Astımın her beş çocuktan ikisinde, her yedi gençten birinde ve her on yetişkinden birinde görüldüğü düşünüldüğünde, alerji çeşitleri içinde kendisinden sonra geleni şüphesiz ki polen alerjisidir. Özellikle de Mart, Nisan ve Mayıs aylarında polenlerin havaya yayılması kaynaklı olarak artış gösteren polen alerjisi, alerji çeşitleri içinde belki de gündelik hayatta bize en çok engel olan hastalıklardandır. Polen alerjisi belirtileri içindeki sık burun kaşınması, hapşırma, burun tıkanması, gözlerde sulanma ve kaşınma yaşam kalitemizin seviyesini düşürecek etkenlerdendir.

Hastalığa karşı en etkili çözüm immunoterapi denilen polen alerjisi aşısı tedavisidir ve başarısı %100’e yakındır. Bu tedavi sayesinde bünyenin ilaca duyduğu ihtiyaç azalacak ve aynı zamanda hastalığın ilerlemesini de durduracaktır. Aşı tedavisinde cilt altına enjeksiyon ve dil altı damla şeklinde iki yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler hastalığın cinsine göre seçilir ve uygulanır.

Sonuç olarak gösterdiğimiz semptomların altında bir alerjinin yatıp yatmadığını en doğru ve sağlıklı yoldan öğrenmek ise ancak alerji testi yaptırılarak mümkün olur. Alerji testi nasıl yapılır konusunda, öncelikle araştırmanız gereken alerji testi yapan hastaneler ve alanında uzman doktorları araştırmaktır. Doğru teknikle ve doğru uzmanlar tarafından alerji testi yapıldığında, en doğru teşhise ulaşır ve edinilen bu bilgi paralelinde tedavi ya da önlem amaçlı neler yapmamız gerektiğini daha doğru şekilde analiz edebiliriz.