Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Cevit, hijyenik ortamlarda büyüyen çocukların alerjik rahatsızlıklara yakalanma riskinin daha fazla olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Cevit, yaptığı açıklamada, astım, alerjik rinit (alerjik nezle) ve atopik egzama gibi rahatsızlıkları olan kişilerin çocuklarında mevsim geçişlerinde alerjik belirtilerin artış gösterdiğini söyledi.

Astıma genetik yatkınlığı olan çocukların "ev tozu akarı alerjisi"ne karşı aileleri tarafından korunduğunu ancak bu çocukların okul ve kreş gibi ortamlarda zorlanabileceğini belirten Cevit, "Okul ve kreşlerdeki tozlar çocuğu etkiler. Çocukta bu alerji varsa okula gittiğinde dikkat edilmezse alerjik rinit, atopik egzama ve astım gibi belirli atakları geçirebilir" diye konuştu.

Çocuğu okula yeni başlayan velilerin daha dikkatli olması gerektiğini ifade eden Cevit, şunları söyledi:

"Okula giden ve alerjiye yatkın olan çocuklarda katkı maddeli besinler alerjileri tetikliyor. Evden ayrı kalan çocuklar, kantinlerde özellikle katkı maddeli besinleri yiyebiliyor. Bu nedenle bu çocuklara daha fazla dikkat edilmesi, kantinlerde katkı maddeli ve katı yağlı besinlerden uzak tutulması gerekiyor."

Cevit, kantinlerde yapılan ve satılan katkı maddeli besinleri yiyen çocuklarda, özellikle kaşıntı gibi bazı alerjik durumlarla karşılaşıldığını söyledi.

"HİJYENİK ORTAMLARDA BÜYÜYEN ÇOCUKLARDA ALERJİK RİSK DAHA FAZLA"

Okullarda hijyen koşullarından kaynaklanan alerjilerin çok görülmediğini belirten Cevit, şunları kaydetti:

"Hijyen koşullarından doğan risk çok artmıyor ama tam tersi çok hijyenik ortamlarda büyüyen çocuklarda alerjik risk daha fazla. Tuvaletlerin hijyenine bağlı olarak da bakteriyel enfeksiyon riski daha fazla. Titiz bir ailede yetişen çocuğun bir de alerjiye genetik yatkınlığı varsa okulda çok daha çabuk hastalığa yakalanabiliyor. Tabi genetik yatkınlığı olmayan çocuklarda da bu risk fazla. Okullar açıldığında kalabalık ortamlara dayalı olarak çocuklarda grip, nezle ve alerjik hastalıkların görülmesi sıklaşıyor. Halk arasında kurdeşen dediğimiz kaşıntılı deri lezyonları da geçirilen solunum yolu enfeksiyonuna, katkı maddeli besinlere, kreşlerde yerdeki sergilere, nemli sınıflara bağlı olarak artıyor. Yani alerji riski çoğalıyor."

Obez olan çocukların alerjilerinin ağır geçtiğini vurgulayan Cevit, "Obez çocuğun astımı daha şiddetli seyrediyor, biraz daha ağır geçiyor ve tedaviye daha geç cevap veriliyor. Alerjiye genetik altyapısı olan çocukta hiçbir alerjisi olmasa da böyle bir hastanın kilo alması da vücutta kendiliğinden alerjik inflamasyon başlatıyor. Onun içinde alerjiye genetik yatkınlığı olan çocuğun kilo almasını kesinlikle önermiyoruz" diye konuştu.

Çocukları alerjik rahatsızlıklara yatkın olan ebeveynlerin evde sigara içmemesi gerektiğini belirten Cevit, bu çocukların güneşe bakan odalarda yatırılmasını önerdi.

Alerjiye genetik yatkınlığı olan ve özellikle titiz büyütülen çocukların güneş alan sınıfta ders görmesi gerektiğini belirten Cevit, okulda sigara içilmemesine özen gösterilmesini ve sınıfların iyi havalandırılmasını tavsiye etti.

Prof. Dr. Cevit, okullarda koridorlarda artık sigara içilmemesinin ve dumansız hava sahasının genişlemesinin çocuklardaki alerjik rahatsızlık riskini düşürdüğünü sözlerine ekledi.