Siyabend Fırat Çetin / Demokrat Haber Erbil

Bu seçimlerde yurtdışında birçok ülkeye ve sınır kapısına sandık kurulurken Türkiye’nin Erbil konsolosluğuna seçim için sandık kurulmadı. YSK, Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Türkiye’nin en büyük sınır kapılarından biri olan Habur’a da sandık koymadı. Bunun buralarda kullanılacak oylarda HDP’nin üstün çıkacağı düşülerek yapıldığı yorumları yapıldı.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)’nin Kürdistan Federe Bölgesi’nin Erbil (Hewler) şehrindeki temsilcisi Abit İke ile bu durumu ve Türkiye’deki seçim sürecinin bölgedeki yansımasını konuştuk.

DBP, Barış ve Demokrasi Partisi'nin 11 Temmuz 2014 tarihinde gerçekleşen 3. Olağan Kongresinde alınan kararla adı değiştirilerek kurulan siyasi parti…


Sizi tanıyabilir miyiz ? Daha önce ve şimdi yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz ?

Şırnak’ta yaşıyordum. Parti çalışmalarına da Şırnak’ta başlamıştım. 2000’lerden bugüne kadar aktif siyaset içerisinde yer alıyorum. İl yönetiminde çalışmalarda bulundum. 2010’da bir buçuk sene BDP Şırnak il başkanlığı yaptım. 2011’e doğru KCK operasyonlarından dolayı Güney Kürdistan’a geçmek zorunda kaldım. 2012’den sonra Hewler’de DBP temsilciliğinde çalışıyorum.

Güney Kürdistan’da Kuzey Kürdistanlı, Türkiye vatandaşlarının potansiyelinden bahseder misiniz?

Güney Kürdistan ve Irak geneli 110 bin’den fazla Türkiye vatandaşı bulunmaktadır. Kimisi çok önceden geldi kimisi yeni, kimisinin cezası var kimisi iş nedeniyle burada bulunmakta. Ne kadar seçmenin olduğunu net olarak bilmiyorum fakat Güney Kürdistan hükümetinin daha önce verdiği bilgilere göre 110 binden fazla Türkiye vatandaşının şu an Irak ve Kürdistan bölgesinde bulunduğunu biliyoruz.

Türkiye’deki seçimlerle ilgili sizler de burada çalışmalar yürütüyorsunuz. Buradaki çalışmalarla ilgili bize bilgi verir misiniz?

Kuzey Kürdistan’dan gelen Kürt vatandaşlarımızla çalışmalar yürütüyoruz. Dünyanın her yerinde; Avrupa’da, Amerika’da, Asya’da yurt dışında yaşayan vatandaşlar için sandıklar kuruluyor ve insanlarımız oylarını kullanıyorlar. Fakat maalesef Güney Kürdistan için bu bir geçerlilik kazanmamıştır. Bu olmadığından dolayı herkes yaşadığı illere gitmek zorunda kalıyor. Bizim de DBP olarak burada çalışan, burada kalan vatandaşlarımız için bir çalışmamız var, ev ev dolaşarak vatandaşlarımızı tespit edip onların oy kullanabilmelerine yönelik çalışma yapıyoruz. Herkesin Türkiye’ye gidip oylarını kullanabilmeleri için çalışmalarımız sürmekte. Maddi ve manevi ne destek gerekiyorsa sağlamaya çalışıyoruz.

Peki burada yani Habur sınır kapısında ve Güney Kürdistan’da sandık kurulmamasına yönelik tepkileriniz olmadı mı?

Bizler daha önce konsolosluğa başvurumuzu yapmıştık. Burası savaş bölgesi olduğundan, güvenlik alamadıklarından sandık kuramadıkları bilgisi verildi. Habur sınır kapısına da sandık kurulmadı.

Türk konsolosluğu Hewler’de (Erbil) yer alıyor ve şimdiye kadar herhangi bir saldırı, tek bir hadise yaşanmadı. Nasıl oluyor da Güney Kürdistan’da bu kadar senedir ayakta olan Türk konsolosluğu bir sandığın güvenliğini sağlayamıyor? Ya da Kürt güçleri DAIŞ gibi bir örgütün önünde durabiliyor ama Türk güçleri bir iki sandığın güvenliğini sağlayamıyor mu?

Bırakın konsolosluğu gümrük kapısında bile sandık kurulmadı. Farz edelim ki burası savaş bölgesidir, giriş çıkışların sağlandığı bir kapıda neden kurulmuyor? Madem savaş bölgesi neden bu bölgeye giriş çıkışlarınız devam ediyor?

Her kesimden, her renkten, her dilden ve her dinden adayları olan HDP barajı aşmayı planlıyor. Aşabilir mi sizce?

HDP; Türkler, Kürtler ve tüm halklardan katılımla seçimlere giriyor. Sadece Kürtlerde değil diğer tüm halklarda ciddi bir heyecan ve beklentiler var. Türkiye’nin büyük bir kesiminin, sol partilerin, etnik kimliklerin ve inançların, kadınların, gençlerin büyük bir beklentisi var.

HDP’yi sadece bir parti olarak değerlendirmemek lazım. HDP Türkiye için ve tüm Ortadoğu hakları için sunulan bir projedir. Bu heyecanın büyüklüğü tüm Ortadoğu’da bir beklenti sağlıyor. Burada da nereye gidiyorsak HDP projesinden bahsediyorlar. Umuyoruz ki HDP barajları aşmakla beraber tüm halklara özgürlüğü ve barışı sağlayacak. HDP’nin meclise girmesi kadın erkek eşitliğine fayda sağlayacak.

Rojava devriminden sonra HDP daha güçlü, daha coşkulu, renkli bir biçimde seçimlere giriyor, bundan dolayı barajı aşamamasını hiç düşünmüyoruz.

Kobani ve Rojava direnişi yalnız Kürtleri değil tüm Dünya haklarını, tüm insanlığı bir araya getirdi ve uyandırdı.

Bizler çok bedel verdik, genç insanlarımızı yitirdik. Fakat Dünya’da bir benzeri olmayan direniş gösterdik Kobani ve Rojava nezdinde. Kobani tüm Kürt halkını ve diğer etnik unsurları bir araya getirdi.

Türkiye’nin yanısıra Güney Kürdistan’da da HDP’ye destekler var. Celal Talabani'ye yakın YNK, Goran Hareketi, diğer hareket ve partilerden de destek ve katılımlar oldu, bu da burada farklı bir hava estirdi, siz nasıl karşıladınız?

Tabi bu Kürtler açısından ulusal bir sorundur. HDP’nin seçime girmesiyle Güney Kürdistan’daki nereden bakarsanız tüm partiler, tüm kesimler ve sivil toplum örgütlerinden destekler oldu. Ve bu kesimlerden heyetler büyük bir heyecanla Kuzey Kürdistan’a gitmek için seferber oldu. Bir kısım gitti. Geçenlerde YNK’den 40-50 kişilik bir heyet gitti ve yine GORAN hareketinden arkadaşlarımız gitmek istiyor, sivil toplum örgütleri, gözlemciler, gençler gitmek istiyor, desteklerini sunmak istiyorlar. Belki birkaç parti şu anda resmi açıklamalarda bulunmadılar ama çoğunda ciddi ve heyecan dolu bir destek var.

Bu desteklerde KDP’yi göremedik ve siz de bahsetmediniz?

Şüphesiz dediğim gibi tüm partiler şu ana kadar resmi açıklamalarda ya da resmi bir talepte bulunmasalar da KDP veya diğer partiler, ama halktan ciddi bir destek var. KDP’nin şu ana kadar basına yüzde yüz yansıyan bir katılımı yok ama umuyoruz ki KDP de buna katılım sağlayıp, bu bölgede öncülük yapacaktır. Ki zaten yapmalıdır, çünkü iki taraf var Türkiye’de. Biri HDP, ikincisi AKP, üçüncü seçenek yok. Ya HDP’ye destek verilir ya da sessiz kalarak diğer bir tarafı desteklemiş olursun. Umuyoruz ki KDP ve diğer partiler de desteklerini sunacaklardır.

YNK’li bir heyet Türkiye’ye giderken kapıda durduruldu ve izin verilmedi. Vizeleri verilmedi. Ne oldu kapıda?

YNK’li bir grup parlamenter Kuzey Kürdistan'a (Türkiye Kürdistanı) geçmek için hazırlıklarını yapmışlardı. Konsolosluktan vizeyi alıp Türkiye’ye geçmek için yola çıktılar. Türkiye’ye geçip oradaki Kürt kardeşlerine ve HDP’ye desteklerini sunacaklardı. Kapıda karşılaştıkları şey çok farklıydı. Duyduk ki vize çıkmamış. Ve hatta İran Kürdistanı’ndan gelen bir heyet de vardı.

Biz de Şırnak ve genel merkezimizle irtibata girmiştik. Heyetin geleceğini bildirip karşılanması için istekte bulunmuştuk. Bunu hoşlukla kabul edip karşılama heyeti oluşturdular. 10-15 bine yakın bir topluluk Silopi’de karşılamak için hazır bulundular. Ne yazık ki bu engellendi ve vize çıkarılmadı.

Güney Kürdistan ve İran sınırında PKK gerillaları ve İKDP peşmergeleri arasında çatışmalar çıktı. Ve olaylar sonrası YNK ve KDP heyeti Kandil’e gitti. Ne oldu?

Bunu bir kaza olarak değerlendirebiliriz. Keşke olmasaydı. Buna çatışma demeyelim, çatışma değildir. Üzücü bir gelişme oldu bizim için ve eminim gerekenler konuşulmuştur. Değerlendirmesini taraflara bırakıyoruz. Umarız her şey düzelir ve sorunlar çözülür.

Gezi, Roboski, Kobani’den sonra sizce insanlar nasıl karar verir?

Tabi ki Gezi olaylarından sonra insanlar bu şekilde yürünmeyeceğini haykırdılar, yeni bir siyasal ortam, yeni bir düzen ve yeni bir anayasa için haykırdılar, direndiler.

Ve gerçekten yeni bir düzen gerekiyor Türkiye için çünkü Türkiye tıkanmış bir durumda. Düzen ve sistem dengesiz, ilerleyemiyor.

Aksi takdirde şu anda Suriye’de yaşananlar Türkiye’de de yaşanır. Türkiye kendini yenilemek ve düzeni sağlamak zorunda. Yani yavaş yavaş halk uyanıyor, halk görüyor.

HDP buna öncülük yapabilecek nitelikte bir projedir. Tüm halklarla birlikte çoğulcu bir düzen oluşturulup düzen sağlanabilir.

Süleymaniye'de bir dil kolejinin önü... Güney Kürdistan'da Kuzey seçimine ilgi gün geçtikçe artıyor...

''HDP’nin kazanması bütün Kürtlerin kazancıdır ve onların faydasınadır. Kuzey, Güney, Doğu ve Batı tek vatan tek millet Kürdistandır.''

''Gazi Muhammed şöyle diyor; Eğer birlik ve beraberlik içerisinde olursanız. Eğer birlikte yaşar ve birlikte ölürseniz, birlikte yükselip birlikte başarırsınız...''

(Afişteki yazının tercümesi)