Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan Fırat Haber Ajansı'na (ANF) yaptığı açıklamada dokunulmazlıkların kaldırılması, Zerdüştlük konusu, Suriye'deki gelişmeler ve müzakerelerin olup olmadığına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Karayılan, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin yol kontrolü yapan gerillalarla kucaklaşmasını hatırlatarak, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda, "gerillaya merhaba diyen kişileri yargılayan bir anlayış Kürdistan’a çözüm ve barış getiremez. Ben de o sahneyi eleştirdim. Fakat sen gerillayla merhabalaşan, ona merhaba diyen insanları bile yargılamaya kalkışsan, bu gerillayla nasıl uzlaşacaksın, bu mümkün müdür? Böyle bir anlayış Türkiye’ye barış getirebilir mi?" dedi.

"BAZI TEMASLAR OLMUŞ OLABİLİR, AMA ÖNEMLİ OLAN SONUÇTUR"

KCK ve Abdullah Öcalan'la devletin görüşmeler yapıp yapmadığı konusunda ise  Karayılan şunları söyledi:

"Şimdi görüşmelerin olup olmaması bu noktada bir şeyi ifade etmiyor. Önemli olan sonuçtur. Savaş sürüyor. Çoğu zaman da 'görüşmeler var, devam ediyor, sonuç alacak, bu sorun çözülecek' türünden söylemlerin dillendirilmesi de toplumu hep beklentiye sokma gibi psikolojik savaş aracı biçiminde kullanılıyor. Öyle bir şey yok, ortaya çıkan bir sonuç yok.

Ama şurada burada bazı temaslar olmuşsa da bu olabilir. Önemli olan sonuçtur. Mesela şimdi bazı çabalar olabilir. Biz  bu çabalara da değer veriyoruz, ama önemli olan kararlaşmadır, karar vermedir. AKP hükümeti ve devleti çözüm kararını vermelidir."

"ZERDÜŞTLÜK SUÇLAMALARI  TÜM KÜRT HALKINA YAPILIYOR"

Karayılan, Zerdüştlük suçlamasının aslında tüm Kürt halkına yapılmış bir suçlama olduğunu söylediği açıklamasında, bu suçlamanın Sivil Cuma Namazları’nın ilk çıktığı dönemlerde bu vesilesiyle gündeme getirildiğini ve bunun tüm Kürt halkına söylendiğini söyledi.

Karayılan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili olarak "ben BDP’ye ve BDP’ye oy verenlere Zerdüşt demedim, işte her gün dağda Zerdüştlük ayinlerini yapanlar var onlara söyledim" sözlerine ise şöyle açıklama getirdi:

"Biz çağdaş, demokratik, seküler bir hareketiz. Kalkıp da 2 bin yıl önceki bir inanışın ayinini dağda yapacak değiliz. Bizi Türkiye kamuoyunun gözünde kötülemek isteyen, aleyhimizde antipropaganda geliştirmek isteyen Cemaat çevresinin, hiçbir gerçeğe dayanmadan tamamen uydurma senaryolarla hazırlamış oldukları kimi diziler vardır. Başbakan oralarda görmüş olabilir ve bu dizilere dayanarak Kürt halkının hepsine 'Zerdüştsünüz' diyerek suçlama getiriyor.

"Tarihi biraz okuyanlar bilir ki İslamiyet’ten önce bu topraklarda Kürtler de dahil olmak üzere, Farslar, Acemler ve daha birçok halk Zerdüşt’tür. Ama o 1500 yıl öncedir. Şimdi ise Kürt toplumu çoğunluğu Müslüman olan ve kendi inancına bağlı olan bir toplumdur. Şimdi kalkıp Kürtleri Zerdüştlükle suçlama, küçümseme bir politikadır.

Yezidiliğe ve Alevilere de bu şekilde bir yaklaşımın olduğunu söyleyen Karayılan, buradaki amacın tek din ve tek dil yaratmak olduğunu belirtti.

"TÜRKİYE, SURİYE'DE KÜRTLERİN STATÜ KAZANMASINI İSTEMİYOR"

Suriye Kürdistan'ındaki (Batı Kürdistan) gelişmelere ilişkin de açıklamalar yapan Karayılan, Türkiye’nin buradaki temel politikasının Batı Kürdistan’daki Kürt halkının anayasal düzeyde statü kazanmasının önüne geçmek olduğunu söyledi.

Türkiye'nin Batı Kürdistan'da El Kaide ve Selefilerle ittifak yapmış grupları desteklediğini öne süren Karayılan, "Bu, Kürt düşmanlığıdır" dedi.

'ULUSAL BİRLİK' VURGUSU

Kürt halkının ulusal birliğinin gerekli olduğunu söyleyen Karayılan, bu yönde çabalarının olduğunu belirterek, "bir araya gelinme ve resmileşmiş bir birlik olmasa da ulusal çıkarlar temelinde politika yürütme ve bu temelde tüm örgütlerin belli bir pozisyon alma durumlarına dönük çaba göstermek gerekiyor," dedi. (ANF'den derlenmiştir)