Kürt sorununun çözümünde rol oynaması amacıyla oluşturulan ve içinde çeşitli kesimlerden akil insanların yer aldığı Temas ve Diyalog Grubu’ndan Osman Kavala ile gelişmeleri konuştuk.

Kavala’nın da içinde olduğu heyet geçtiğimiz günlerde CHP Genel Kemal Kılıçdaroğlu ile parti genel merkezinde bir araya gelmişti. Kavala, "Kılıçdaroğlu CHP’ye bilgi verilmediğinden şikayet etti" diyor.

“Şu anda AKP muhalefet ilişkilerindeki sorunların Kürt meselesinin çözümü için de olumsuz bir faktör teşkil ettiğini düşünüyorum” diyen Osman Kavala’nın adı 2. İmralı görüşmesinin notlarında da geçmişti.

Kadir Kaçan / Demokrat Haber

İmralı görüşme notlarında adınız geçiyordu. Sırrı Süreyya Önder selamınızı Öcalan’a ileterek Başkanlık sisteminden endişeli olduğunuzu söylemiş. İmralı’da bu konunun konuşulacağına dair öngörünüzün temeli neye dayanıyor?

Daha önce de açıkladığım gibi, bu ziyaretten birkaç gün önce BDP Eşbaşkanı Demirtaş’a süreçle ilgili bazı konularda değerlendirmelerimi iletmiştim. Başkanlık sistemi ile ilgili endişelerim var, ancak yazımda asıl vurguladığım sorunlar yeni anayasa hazırlığı ve referandum süreciyle ilgiliydi. Kürtleri ilgilendiren maddelerin Başkanlık sistemi kapsamında referanduma sunulmasının doğuracağı siyasi sorunlara işaret etmiştim. Anayasal düzenlemeler barış sürecinin önemli bir aşamasını oluşturduğuna göre bu konunun İmralı’da da gündeme gelmesine çok şaşırmadım. Ancak, tabii, bunun benim endişelerim olarak değil, genel bir değerlendirme kapsamında ele alınmasını tercih ederdim.

“ÖCALAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE DESTEK VERMEYİ DÜŞÜNÜYOR OLABİLİR”

İmralı’da neden başkanlık sistemi konuşuluyor?

İmralı’da MİT Öcalan arasında gerçekleşen görüşmelerde ne konuşulduğunu bilmiyoruz, gazetelerden öğrenmeye çalışıyoruz. Ancak, çeşitli tahminlerde bulunabilirim. Öcalan sürecin, daha spesifik olarak AKP ile ilişkilerin, olumlu yürümesi için Başkanlık sistemine destek vermeyi düşünüyor olabilir. AKP ise Kürtleri ilgilendiren bazı yasal veya politika değişikliklerinin Başkanlık sistemine geçildikten sonra daha rahat gerçekleşebileceğine inanıyor olabilir.

“BAŞBAKAN’IN NİYETİ OLDUĞUNU ANLADIK”

Başkanlık sisteminin bu kadar konu olacağını nereden tahmin ettiniz?

Bizim Özgürlükçü Anayasa Platformu diye bir grubumuz var. Üç yıldır anayasa hazırlık sürecini izliyoruz, zaman zaman kamuoyuna yönelik etkinliklerimiz oluyor. Bundan birkaç ay önce, Başkanlık sisteminin bu siyasi ortamda ne anlama geleceği hakkında bir bildiri çıkartıp kamuoyunu uyarmaya gayret etmiştik.

AKP, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na Başkanlık sistemiyle ilgili önerilerini sundu. Arkasından Başbakan yeni anayasayı BDP ile birlikte referandumuna götürebiliriz şeklinde bir açıklama yaptı. Buradan, Başbakan’ın Başkanlık sistemi ile bütünleştirme niyeti olduğunu anladık. Yani, bu mesele açık biçimde gündeme geldi. Bununla ilgilenmemek gibi bir lüksümüz olamaz.

“KILIÇDAROĞLU BİLGİ VERİLMEDİĞİNDEN ŞİKAYET ETTİ”

Kısa zaman önce diyalog ve temas grubu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşme gerçekleştirdi. O görüşmelere ilişkin basına verilen açıklamada CHP’nin süreç için endişeli olduğu dile getirildi. Bu endişeler nelerdi?

Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin bu konuda net bir stratejisi olduğuna inanmadığını, yapılanların önümüzdeki seçimlerle yönelik olabileceğini düşündüğünü ifade etti. CHP’ye bilgi verilmediğinden şikayet etti.

Kılıçdaroğlu ile görüşülen konular içerisinde Kürtlerin talepleri ve Öcalan’ın yol haritasına ilişkin konu konuşuldu mu? Neler konuşuldu?

Bu konularda çok detaylı konuşamadık. Kılıçdardoğlu, bu konuların Meclis’e getirilmesini Meclis’te tartışılmasını istediklerini vurguladı. Yol haritasını konuşma fırsatımız olmadı.

Diyalog ve Temas Grubu olarak şuan neler yapıyorsunuz? Öcalan ile görüşme talebinde bulunacak mısınız?

Süreci dikkatle izlemeye çalışıyoruz. Birlikte değerlendirmeler yapıyoruz, sivil kuruluşlarla temaslarımız oluyor. Tabii, grup içinde arkadaşlarımız yazılar ve mülakatlarla süreçle ilgili görüşlerini, önerilerini kamuoyu ile paylaşıyorlar.

“ÖCALAN’IN SÖZLERİNİN SAĞLIKLI OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Çok tartışılan İmralı görüşme notlarında Öcalan’a atfedilen Ermeni ve Yahudilerle ilgili ifadeleri ve ‘hepimiz Müslümanız’ formülünü Radikal Gazetesi yazarı Yetvart Denizyan da eleştirdi. Bu konuya ilişkin neler söylemek istersiniz?

Öcalan’ın Ermeni ve Yahudi lobileri ile ilgili sözlerinin, Anadolu’da Müslüman olmayan toplumların tarihi hakkında düşüncelerinin, sağlıklı olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Kürt siyasi hareketi içinde, bölgedeki halk arasında geçmişle yüzleşme konusunda ciddi ve samimi adımlar atılıyor. Bu konuda bölgedeki insanların Batı’dakilerden daha ileri bir çizgide olduklarını düşünüyorum. Bölgede geçmişle yüzleşme süreci devam edecektir diye düşünüyorum. Ancak bu tür sözlerin kafa karışıklığı yaratmasından da endişe ederim.

Siyasi sorunları çözmek için dinin kullanılması da sağlıklı değil. Eşitlik, özgürlükler, demokrasi temelinde ortaklaşmalar çok daha anlamlı. Bunlar hem bizim hem de Ortadoğu’daki diğer ülkelerin ihtiyacı olan değerler. Osmanlı tarihinde Alevilere, özellikle de Kürt Alevilere yönelik çok ciddi baskılar, kıyımlar olmuş. Ortak tarihin Müslümanlık ekseninde sunulması sadece Müslüman olmayanlar için değil, Aleviler için de dışlayıcı, incitici olur.

“KÜRTLER İÇİN DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR”

Özgürlükçü bir anayasa sizce Kürtlerin talepleri için yeterli olacak mı?

Eğer yeni anayasanın hem ruhunda hem de maddelerinde gerekten özgürlükçü ve eşitlikçi bir anlayış yerleşirse, yeni anayasa siyasi müzakere yoluyla sorunların çözüm yollarını açar, diyalogu teşvik eder. Ancak, tabii Kürtler için kritik önemde olan bazı düzenlemelere de ihtiyaç var, bunların olmadığı bir anayasanın Kürtler tarafından benimsenmesi mümkün olmayacaktır.

“MHP KÜRTLERLE İLGİLİ DÜZENLEMELERE KARŞI ÇIKACAKTIR”

Sizce AKP bu süreçte muhalifeti ikna edebilecek mi?

AKP eğer Başkanlık sisteminde ısrar ederse CHP ile işbirliği söz konusu olmaz. MHP Başkanlık sistemine destek verebilir, ancak MHP de Kürtlerle ilgili düzenlemelere karşı çıkacaktır. Şu anda AKP muhalefet ilişkilerindeki sorunların Kürt meselesinin çözümü için de olumsuz bir faktör teşkil ettiğini düşünüyorum.