Beyoğlu Belediyesi tarafından her yıl düzenlenen Beyoğlu Sahaf Festivali’nin beşincisi Eylül ayı içerisinde Tepebaşı TRT Binası yanındaki alanda yapılacak.

Bu vesileyle, 18 yıldır Kadıköy’de sahaflık yapan ve festivalin sürekli katılımcılarından Korhan Akman’la sahaflık ve festivali konuştuk

DEMOKRAT HABER / MEHMET GÖCEKLİ

Korhan, beşincisi düzenlenecek olan Beyoğlu Sahaf Festivali yeni yerinde, ne düşünüyorsun?

Bu yıl Taksim Gezi parkında Tarihi Taksim Kışlası’nın yeniden inşa çalışmaları başlayacağından festival Tepebaşı'na taşındı. Burası Taksim kadar merkezi olmasa da Kitap severlerin Tüyap'tan çok aşina oldukları bir yer. İstiklal Caddesi'nde Oda Kulenin hemen arkasına denk düşüyor. 5.’si düzenlenen festival ilk olarak Galata Kuledibi'nde yalnızca Beyoğlu'ndaki sahafların katılımı ile düzenlenmişti. Yoğun ilgi görmesi üzerine İstanbul'un dört bir köşesinden sahafların katılımıyla genişledi, bugünkü halini aldı. Ben de Kuledibi’ndeki hariç hepsine katıldım.

Kimler stand açıyor, sadece kitap mı satılıyor?

Festivale adından da anlaşılacağı üzere sahaflık mesleğiyle iştigâl eden İstanbul'un pek çok semtinden sahaf esnafı katılıyor. Eski ve nadir kitaplar, imzalı kitaplar, mecmualar, Osmanlıca eserler, efemera dediğimiz gündelik hayatın belgeleri, fotoğraflar, kartpostallar, gravürler, film afişleri, plaklar festivalde bulup alabileceğiniz şeyler.

Sahaflık deyince ne anlaşılmalı?

Geleneksel anlamda sahaflık bilgiye, birikime, sürekli öğrenmeye dayalı, uzmanlık isteyen ve ancak tutkuyla yapılabilecek bir meslek. Bu coğrafyada çok eski bir geçmişi olsa da bugün geldiği düzey ne yazık ki pek parlak değil. Halen bu geleneği sürdüren çok iyi sahaflar mevcut, lakin sayısı bir elin parmağını geçemiyor. Oysa gelişmiş ülkelerde gayet saygın ve geçerli bir meslek. Kendi adıma söyleyebileceğim ise iyi bir sahaf olma çabasında olduğum...
 
Sahaflar günümüzde; ikinci el kitaplar, baskısı tükenmiş kitaplar da satıyor. Sahaflık illa antika ve nadir eserler satmak anlamına da gelmiyor artık, geleneksel olanın dışında günümüz ekonomik koşullarının biçimlendirdiği bir sahaflık tabii bu.

Peki kimler geliyor daha çok. Alıcılar kim?

Buraya her yaştan kitapseverler, üniversite öğrencileri, koleksiyonerler, sanatçılar, akademisyenler, araştırmacılar, kitap meraklısı turistler, İstanbul’da yaşayan yabancılar, kısaca yolu kitaptan geçen ve festivalden haberdar olup vakit bulabilen herkes geliyor. Çeşit bol fiyatlar çok uygun. Geçen yılki festivali gezen bir Amerikalı, sahaflar festivalini Amerika ölçülerine göre bile çok geniş katılımlı ve başarılı bulduğunu söylemişti.

“SAHAFLIK YAVAŞLIKTIR DA”

Son yıllarda pek çok sahaf ağırlıklı olarak internetten satış yapıyor. Neden?

İki temel nedeni var bana göre. İlki, doğrudan müşteriye ulaşmanın maliyetlerinin çok artmış olması. Sahaflık yüksek giderleri karşılayabilecek bir alan değil, kültür ağırlıklı bir iş. Bu nedenle bana göre pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var. Düşük maliyetli ama okuyucudan uzak pasaj gibi mekanlarda ise satışlar istenilen düzeyde olmuyor. Günümüz insanı aradığı şeye en kısa yoldan en hızlı şekilde ulaşmak istiyor. Denebilir ki sahaflık yavaşlıktır da. Sahafa giren okuyucu zamanda frene basar, başka bir dünyaya geçer adeta. Lakin sahafın ekonomik gerçekliğiyle çelişki içindedir bu durum.
İnternet işte bu noktada maliyetleri azaltıyor, zaman kazandırıyor.

İkinci olarak da, teknolojinin arşivleri takip etmede hem sahafa hem okuyucuya kolaylık sağlaması. Eskiden bir sahafta neler var, sahafın kendisi dahi bilemezdi. Şimdi neredeyse tüm kitaplar, dergiler kayıt altına giriyor, aradığınız kitaba, makaleye hızla ulaşabiliyorsunuz, üstelik dünyanın her yerinden.

Birkaç yıldır ben de dahil olmak üzere Türkiye'deki sahafların büyük bir kısmı www.nadirkitap.com isimli web sitesi üzerinden satış yapıyoruz.

 "Nadir Kitap" satıcının ve okurun ihtiyacını ne oranda karşılıyor?

Aslında ufak tefek eksiklikleri dışında oldukça başarılı bir site. Zamanla daha da iyi hale geleceğini düşünüyorum.

Kaç satıcı var Nadir Kitap’ta? Sistemin okur ve sahaf açısından avantajları ne?

Sitede satış yapan 150'ye yakın sahaf var. Okuyucuya fiyat, kondüsyon, kargo maliyeti mukayesesi yapma, en uygun koşullarda aradığı kitaba hızla ulaşma imkanı veriyor. Kredi kartı ve havale ile alışveriş yapılabiliyor.

Elbette İnternetten kitap alışverişi sahaf dükkanında dokunarak, koklayarak, birebir inceleyerek, kitap sohbetlerine tanık ya da dahil olunarak yapılan alışverişlerin yerini tutamasa da bugün için yadsınamaz bir yöntem.

Tekrar festivale dönecek olursak…

Beyoğlu belediyesine de bu vesileyle teşekkür etmek isterim. Türkiye'de binlerce belediye arasında Sahafları hatırlayıp, halkla buluşturma konusunda öncülük yaptığı için. Mesela istatistiklere göre Türkiye'nin en çok kitap okunan ilçesi olan Kadıköy'de de neden bir sahaf festivali düzenlenmesin?

Son söz…

Tüm kitapseverleri 5. Beyoğlu sahaflar festivalinde zamanda frene basmaya davet ediyorum…

Teşekkür ederiz… Orada tekrar görüşmek üzere…