HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ‘daha çok şiddete davetiye' olduğunu ve kendilerinin AK Parti'nin belirlediği kriterlerde dokunulmazlığın kaldırılmasına ‘hayır' diyerek olası şiddeti engellemeye çalıştıklarını söyledi.

Demirtaş, halkın seçtiklerinin parlamento dışına itilmesi durumunda o halkın artık ‘kendi geleceğini tartışma hakkına' sahip olacağını kaydederek, bunun bağımsızlık ya da ayrılık anlamına gelmediğini, halkların kendi meclislerini kurma hakkını kullanması anlamına geldiğini söyledi.

Demirtaş, Reuters'la yaptığı söyleşide, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının sivil siyasetin önünü kapatacağını belirterek, şunları kaydetti:

‘KENDİMİZE DAİR BİR KAYGIMIZ YOK'

"Siyasi kanalların tıkanması Türkiye'nin her yerinde daha fazla şiddete davetiyedir. Dokunulmazlıklar adı altında HDP'nin tasfiye edilmesi çabasını engellemeye çalışmamızın nedeni de budur. Kendimize dair bir kaygımız yok. Zaten mevcut durumda çok şiddet var, bir de parlamentonun tümden tıkanması ve HDP'nin atılması işi iyice çığırından çıkarabilir."

HALK İSTERSE BİRDEN FAZLA PARLAMENTO KURAR'

AK Parti'nin geçici bir anayasa değişikliğiyle içlerinde HDP'lilerin de olduğu, fezlekesi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması teklifi TBMM Anayasa Komisyonu'nda iki gün önce kabul edilmişti. Demirtaş bunun üzerine dünkü grup toplantısında "Parlamentoları halk kurar, halk isterse birden fazla parlamento da kurar" demiş ancak bu ifadeleri farklı yorumlara neden olmuştu.

‘BM KARARLARINDA BU ÇOK NET İFADE EDİLMİŞTİR'

Demirtaş, söyleşide bu ifadelerinin ne anlama geldiği konusunda şunları söyledi:

"Biz parlamentoya karşı değiliz, AKP'nin parlamentoya yaklaşımına karşıyız. Yargıya da karşı değiliz ama AKP'nin yargıyı ele geçirmesine karşıyız. Eğer halkın seçtiklerini hileyle ve çoğunluğa dayanarak parlamento dışına itiyorsanız, o halk artık kendi geleceğini tartışma hakkına sahip hale gelir. BM kararlarında da bu çok net ifade edilmiştir."

‘AYRILIKTAN SÖZ ETMEDİM'

Siyasi partilerin parlamento kuramayacağını ancak mevcut parlamentodan atılan bir partinin seçeneksiz de olmadığını söyleyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir bağımsızlıktan, ayrılıktan söz etmedim ama halk bu durumda kendi geleceğini tartışma hakkına ve elbette farklı şekillerde kendi meclislerini kurma hakkına sahiptir. Bu da son derece demokratik meşru bir haktır."

‘2019'DAN ÖNCE SEÇİM OLACAK'

AK Parti'nin HDP'yi Meclis'ten atarak hem milliyetçi oyları artırmayı, hem de olası bir erken seçim ya da başkanlık referandumunda HDP'nin kan kaybetmesini hesapladığını savunan Demirtaş, normalde 2019'da yapılması gereken genel seçimin daha erken yapılacağını öngördüğünü ancak bunun için kesin bir tarih veremeyeceğini de belirtti.

Demirtaş, olası bir erken seçimde HDP'nin yüzde 10'luk baraj altında kalabileceğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:

"Son iki ay içinde dört anket yaptırdık. Dördünde de yüzde 11 ve üstünde çıktık. Baraj altında olduğumuz söylemi kesinlikle bir algı yönetimidir."

YENİ BİR SÜREÇ MÜMKÜN MÜ?

Demirtaş, çözüm sürecinin bitmesi ve şiddetin tırmanmasının ardından yeni bir barış sürecinin mümkün olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:

‘ERDOĞAN SONSUZA KADAR BU ÜLKEYİ YÖNETECEK DEĞİL'

"Erdoğan'la yeni bir çözüm süreci olabileceğine inanmıyorum. Çünkü kendisi çözüm süreci boyunca da sürekli kendi ajandasını dayatan bir tavır sergiliyordu. Biz ve devlet heyeti işi tolere etmeye çalışıyor, masayı ayakta tutmaya çalışıyorduk. Bundan sonra Erdoğan'ın bir barış süreci başlatacağına dair inancım hiç yok. Ama Erdoğan da sonsuza kadar bu ülkeyi yönetecek değil."

Demirtaş, TAK'ın sivillere yönelik eylemlerinin hatırlatılmasına karşılık, "Kim olursa olsun sivillere yönelik eylemler bir terör eylemidir ve biz terör eylemlerini açık şekilde kınadık" yanıtını verdi. (Kaynak: sputniknews.com)