Gülten Madenli / Demokrat Haber

İstanbul HDP vekil adaylarından Asuman Ergin ile seçim sürecini ve adaylığını konuştuk… Ergin, Selahattin Demirtaş için “ötekileştirilen tüm halkların umudu ve adresi oluyorken, kadınların da eril zihniyetten kurtuluşunun rol modeli oluyor” diyor…

***

Kadın mücadelesinin geldiği yer nedir sizce? HDP’nin kadınların öz örgütlenmelerine katkıları neler olacak?

Evimize gelen partili bir gencin 1995’te polis tarafından öldürülmesi beni çok etkilemişti. Ertesi gün Hadep’e üye olmuştum. Duygusal bir patlama yaşamıştım. Muhaliftim o güne kadar ama sokak aktivisti olmamda hayatımın en etkili kırılma noktası o olmuştu.

HDP vekil adaylığım Türkiye halklarının kimlik, inanç, dil, kültür haklarının eşit temsili amacıyladır. HDP, emek eksenli, adaletli bir programa sahiptir.

Kadınlar HDP’de tüm katmanlarda eşit temsil edilmektedir. Öz örgütlülüğünü geliştirmekte, sürekli kendini değiştiren, dönüştüren bir siyaset izlemektedir.

HDP, tüm insanlığın, doğanın, kadının savunucusudur, farklılıkları birleştiren yapıdadır.

Kadın mücadelesi, kadın olarak hepimizin kendi emeğimize, hakkımıza, özgürlüğümüze daha çok sahip çıkmamızın yolunu açmıştır, daha görünür hale getirmiştir.

On yıl öncesine kadar kadınların bu eril zihniyetle başa çıkmasının zor olduğunu düşünürdüm, ya da bir devrim olursa ancak o zaman haklarını alabileceklerini. Kadının öz örgütlülüğünün mümkün olduğunu sanmazdım. Geldiğimiz bu tarih ise bambaşka bir şey. Hem kendimize karşı hem de eril zihniyetle şekillenen toplumsal yapıya karşı mücadele veriyoruz. Kadın olarak örgütlendikçe, öğrendikçe mücadele ettikçe kendimize daha çok güveniyoruz.

Jineoloji” adını verdiğimiz, “kadın bilimi” olarak çevrilebilecek bir yaklaşımla kadın meselesini ele alıyoruz. Yaşamı, tarihi, kültürü, tıp alanını, doğayı eril zihniyetin geri anlayışından ve kavramlarından arındırarak bütünlük içinde yeniden inceleniyoruz. Kadın bakış açısıyla yeniden yorumlayıp insanlığın hizmetine sunuyoruz.

Kadınların hem özne hem de nesne olarak yeni yaşamın insan yetişiminde üstlendikleri rol büyüktür. Geleceğimiz için hayatın her alanındaki kadınları örgütlememize dâhil etmemiz gerekli. Kadının gücüne yaratıcılığına, yaşamda birçok şeyi başaracağına inanıyorum.

HDP’ye farklı bileşenlerden kültürel sınıfsal değerlerden gelen, gelecek olan kadınlara da inanıyorum. HDP kadınların öz örgütlenmesini daha çok büyütecektir. Kadınlar da HDP’yi, buna inanıyorum.

Barış annesi Döndü Ana’nın kızı olmanızın hayatınıza etkileri neler oldu?

Barış annesi Döndü ananın kızı olmanın kişiliğimin oluşmasında büyük katkısı var elbette. Ayrıca Ergin ailesinin üyesi olmanın zorlu yanları da oldu. Kardeşlerimin gerilla olması, şahadetleri, cezaevi, işkenceler, polis devletinin baskısı beni her anlamda zorladı, buna bir de kadın olmak, anne olmak, Alevi olmak ve solculuk da eklenince yaşam bir cendere oluyor.

Her zaman ailemin de yanında olmaya dikkat ettim, aynı mücadelenin aynı savaşımın içindeydik, her şeyden önce yoldaştık. Annem ise kendi çocuklarının parçalanmış yitirilmiş hayatlarını yaşadı. Metanetli dik duruşu, yoksulluğuna da meydan okuyarak tüm devrimciler, yurtseverler için yürüttüğü onurlu zorlu yol, Gorki’nin Ana’sı gibi bir roman kahramanı olabilir ancak, belki de onu bile aşabilen. Döndü Anam, zorluklar karşısında çareyi tüketmez hiçbir zaman, “hayatta mutlaka bir çıkış yolu vardır” deyip inadına üstüne gider hayatın. Devletin eril zihniyetine baskısına karşı verdiği mücadeleye en yakından tanık oldum her zaman.

Annem gözaltında kaybedilenlerin yakınlarıyla birlikte, Hasan Ocağın şahadetiyle kayıp yakınlarına destek vermeye başladı. 1999’da aynı yaralı acılı annelerle barış annelerini kurdular. Söyleşi ve destek programları olmadığında ise her hafta Cumartesi Anneleri’ne desteğe gidiyor. Sürekli gündemimizde olan mücadele alanlarımız olduğundan annemle birbirimize fazla zaman ayıramıyoruz, böyle bir sıkıntımız var. Birbirimizin eksiklerini tamamlamaya çalışırız. Karşılıklı eleştirilerimizi yapmaktan çekinmeyiz. Çok iyi anlaşan dost, yoldaş, arkadaşız. Dürüstlüğü hoşgörüsü sakinliği, duygusal yanları her yaş insanla anlaşabilmesi, cesur yanları beni çok etkiler. Tabi ki böyle bir aileye denk bir duruş içinde olmak ve mücadele etmek gerekiyor.

Seçim çalışması izlenimleriniz neler? Özellikle kadın aday olarak halkla bu kadar yakın temasınız nasıl karşılanıyor?

Genelde olumlu tepkiler aldım. Kadın olmam halk arasında da oldukça nezaket ve saygıyla karşılandı. Bütün toplum katmanlarında sistemin kötü işleyişine ilişkin şikâyetler ve partimize yönelik dilekler ve temenniler oldu. Halkın heyecanı coşkusu bana oldukça moral verdi, gösterilen sevgi, ilgi, beklenti sorumluluğumu daha çok artırdı.

Selahattin Demirtaş’ı bir kadın olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Selahattin Demirtaş halkın özlemlerini, istemlerini, söylemek isteyip de söylemediklerini çok iyi ifade ediyor. Sakin sabırlı üslubuyla tüm ezilenlerin sesi olması sebebiyle halkın sempatisini topluyor. Doğal, sade, yalın, seviyeli, güler yüzlü zekâ fışkıran esprili siyasetiyle de siyasetçiler arasında büyük farkındalık oluşturuyor. Türkiye Cumhuriyeti siyasetine getireceği seviyeyle ezilen ötekileştirilen tüm halkların umudu ve adresi oluyorken, kadınların da eril zihniyetten kurtuluşunun rol modeli oluyor.