Bianet / Ayça SÖYLEMEZ

 

Grup Yorum Yapım Koordinatörü İnan Altın ile yarınki konser öncesi, tecridi konu alan ve yapımları süren filmlerini, yeni albüm çalışmalarını ve üyeleri için istenen toplam 110 yıllık hapis cezasını konuştuk.

 

Konserden hemen önce hakkınızda "örgüt üyeliğinden" dava açıldığını öğrendiniz. Grup Yorum üyesi Seçkin Aydoğan ise yedi aydır tutuklu. Bu sefer neyle suçlandınız?
En ufak demokratik bir eylem bile uzun yıllar hapisle yargılanmanıza neden olabiliyor artık... Katıldığımız cenazeler, eylemler basın açıklamaları delil oldu.

 

Son davayla, Seçkin'in yanı sıra üç arkadaşımıza daha dava açılmış oldu, toplam 110 yıla varan cezalar isteniyor haklarında. İddianamedeki suçlamaların tamamı demokratik eylemlere katılmaktan ibaret. Muhalif olmanın, iktidarın uygulamaların protesto etmenin karşılığı bu. Seçkin de benzer suçlamalarla hapiste.

 

10 Mayıs 2011'de çalışmalarınız sürdürdüğünüz İdil Kültür Merkezi de birçok dernekle birlikte basılmış, müzik aletleriniz de dahil birçok çalışmanıza el konulmuştu. Albüm ya da konser çalışmalarınız sekteye uğradı mı bu baskınla, geri aldınız mı eşyalarınızı?
El konulan eşyalarımız bir kamyon kasasında iade edildi, CD'ler kırık, müzik aletleri parçalanmıştı, hard disk'lerin hiçbiri çalışır durumda değildi. Aldıkları her şeyi işe yaramaz bir halde iade ettiler.

 

Ama tabii bu uzun süredir devam eden bir süreç. Dün de durum, bugünkünden çok farklı değildi. Daha önce de defalarca polis baskınıyla karşılaştık, gözaltına alındık, tutuklandık, konserlerimiz yasaklandı.

 

Dolayısıyla bu baskı politikalarının yabancısı değiliz. Ama hakları savunmanın suç olmadığını biliyoruz, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.

 

Bu ortamda yarınki konserin farklı bir anlamı var mı?
Harbiye'nin atmosferi sebebiyle zaten ayrı bir yeri var ama bu da yıl içinde sürdürdüğümüz diğer hak arama eylemlerinden çok farklı değil. 2009'dan önce her yıl bir Harbiye konseri veriyorduk. 2010'da İnönü Stadı'ndaydık, sonrasındaki Bağımsız Türkiye konserleri nedeniyle Açıkhava'ya ara vermiştik, bu yıl tekrar Harbiye'deyiz.

Bu konser bizi yok etmek, ortadan kaldırmak, davalarla, hapis tehdidiyle yıldırmak isteyenlere bir meydan okuma niteliği de taşıyor.

 

İktidarın baskı politikalarından etkilenen birçok aydın, sanatçı, politikacı var... Söyledikleri şarkılar nedeniyle yargılanan sanatçılar var. Pınar Aydınlar örneğin...

 

Ya da Şevval Sam'da da olduğu gibi söylenenler çarpıtılarak kolayca linç kampanyası başlatılabiliyor. Bu konserin, iktidarın sanatçı düşmanı tutumuna karşı da bir cevap olduğunu söyleyebiliriz.

 

Yarın Açıkhava'da birçok sanatçı dostumuz da bizimle birlikte sahne alacak, tiyatrocular performanslar sergileyecekler. Gücümüzü birleştirmemiz çok daha etkili olacak...

 

Bakırköy'deki konseriniz çok kalabalıktı. Ama yarınki konser internetten de canlı olarak yayınlanacak, bu anlamda herhalde en kalabalık konseriniz olacak.
Evet, Grup Yorum biletlerini satan Mybilet'in oluşturduğu sistemle, konser internetten de yayınlanacak.  Bu şekilde sadece Türkiye'den değil dünyanın her yerinden izlemek, konser atmosferini hissetmek de mümkün olacak.

 

Bu arada yeni albüm çalışmalarını da sürdürüyorsunuz. Tabii tecridi, F tipi hapishaneleri anlatan filminizin hazırlıkları da devam ediyor. Nasıl ortaya çıktı bu proje?
F tipi hapishaneler, insanları yalnızlaştırmaya, psikolojik ve fizyolojik tahribatlar yaratmaya dönük bir uygulama. Bu hapishanelerin açıldığı 2000'den bu yana hapishanelerde insanca yaşayabilmek isteyenlerin mücadele devam ediyor. En önemli hak ihlallerinden biri olan tecrit bizim de hep gündemimizde oldu.

 

Tecridin ne olduğunu sinemanın gücünü de kullanarak çok daha net bir şekilde anlatmak için bu projeye başladık. Filmler için Kocaeli'nde bir plato kuruldu, yönetmenlerle görüştük ve bu yılın başında çekimlere başladık.

 

Senaryolar nasıl oluştu?
Birlikte yaptığımız toplantılarda fikirler şekillendi zaten, tecridin ne olduğunu somut örneklerle anlattık, tecridi yaşayanlar da kendi hikayelerini anlattılar. Bunlardan yola çıkılarak her yönetmen kendi kurgusunda oluşturdu.

 

Birbirinden farklı 10 kısa filmin, 10 ayrı hikayenin yer aldığı bir film olacak. Altı filmin çekimi tamamlandı, senaryolar arasında geçişlerin olduğu bir uzun metrajlı film tasarlandı.

 

Ne zaman izleyeceğiz?
Hapishane operasyonlarının yıldönümü 19 Aralık'ta galası yapılacak, 21 Aralık'ta da vizyona girmesini planlıyoruz. Filmleri, İlksen Başarır, Ezel Akay, Reis Çelik, Sırrı Süreyya Önder, Hüseyin Karabey, Vedat Özdemir, Mehmet İlker Altınay, Grup Yorum (FOSEM), Barış Pirhasan, Aydın Bulut yönetti.

 

İdil Tiyatro Atölyesi'nin oyuncuları, Serkan Keskin, Tansu Biçer, Gizem Soysaldı, Bülent Emrah Parlak, Mert Fırat da filmlerde yer alan oyunculardan.

 

Kurgulardan ipucu verebilir misiniz?
Filmlerde F tipi hapishaneler çok farklı gözlerden anlatılıyor. Tek kişilik hücredeki bir tutuklunun ya da üç kişilik bir hücrede kalan adli ya da siyasi mahpusun gözünden ele alınan filmler de var.

 

Bunun yanında, F tipi hapishanelerle ilişkide olan herkes filmlerde yer alıyor. Mahpus yakınları, avukatlar, hapishane personeli...

 

Grup Yorum'un filminde ne var?
Devrimci mahpusların anlattıklarından, bize yolladıkları fikirlerden faydalandık. Bir ölüm orucu direnişçisinin bir anını anlatacağız.

 

Müzikler de size ait herhalde?
Filmlerin müziklerini de biz yapacağız ama burada da kolektif çalışmadan hareketle her filmin müziğinin bir sanatçı dostumuz tarafından kurgulanmasını planlıyoruz. Film için hazırlanan yeni şarkıların yanı sıra eski şarkılarımızda yer alacak.

 

Filmin yapımcılığını İdil Yapım üstlendi, Yapım Koordinatörü de Grup Yorum.