Vê carê ji bo zarokan: Yek hebû yek tunebû

(Bu kez çocuklar için: Bir varmış bir yokmuş…)

Sibel Öz / Demokrat Haber

“Dışarıda Deli Dalgalar” hapishanelerdeki siyasi tutuklularla dayanışmak amacıyla 2008 yılında oluşturulmuş gönüllü bir vatandaş inisiyatifi.

Buluşabilen gönüllüler, oluşturdukları mütevazı fonla “içerideki”lere kitap, kırtasiye ve mektup yollayarak çeşitli ihtiyaçlara cevap olmaya çalışıyorlar. Hapishanelerden gelen binlerce mektupsa, www.delidalgalar.com adresinde kayıtlı.

Dışarda Deli Dalgalar inisiyatifi hapishanelere dönük birbirini tekrar etmeyen projeler yürütüyor; resim sergisi, ‘on bin tutukluya on bin kitap’ kampanyası, ‘Kıyıya Vuran Dalgalar’ öykü kitabı, şimdi de içeriden gönderilecek masallardan oluşacak bir Kürtçe masal kitabı hazırlayacaklar.

Deli Dalgalar gönüllülerinden Sabriye Çiftçi ile Kürtçe masal kitabı projelerini konuştuk…

“İÇERDEYKEN MASAL YOLDAŞLIĞINI EKLEMİŞTİK”

Bir Kürtçe masal kitabı hazırlama fikri nasıl doğdu?

Deli Dalgalar olarak 10 Şubat tarihli buluşmamız ile 5. Yılımızı doldurduk. Yaptığımız işlerin çoğu biz daha içerdeyken koşulları zorlayarak da olsa bir şekilde hayata geçirdiğimiz, içerdeyken yapmak istediğimiz işlerdi. Resimle uğraşan arkadaşlar bir sergide çalışmalarını sergilemek isterler diye düşündük ve bir resim sergisi açtık, gözümüz kitaba doymazdı, kitap kampanyamız on binleri aşalı çok oldu, şimdi ikinci bir on bin kitabı toplamaya uğraşıyoruz. İçerdekilerin öykülerinden oluşan ‘Kıyıya Vuran Dalgalar’ kitabı da ha keza içerde olanın yaptıklarını dışarı çıkarma isteğinden doğdu.

Kürtçe masalların çıkışı da yıllar öncesine, içerde olduğumuz zamanlara tekabül ediyor. İçerde, kış gecelerinin uzun sürdüğü zamanlarda, ışıkları söndürerek içimizden biri masal anlatırdı. Çocukluğumuzu, masalın kanatlandırıp uçuran, nefes aldıran zamanlarını kısa süreliğine de olsa yaşardık. Ninelerimizin, dedelerimizin seslerini çağırırdık uzaklardan. Isınırdık ve ortak bir ruhun etrafında birleşirdik. Ben kendim mesela babaannemden dinlediğim bütün Kürtçe masalları yatakhanede arkadaşlarıma anlatırdım. Bazı arkadaşlar Kürtçe bilmemelerine rağmen bilen arkadaşların yanına oturur, onların kısık sesli tercümeleri ile pür dikkat masalı dinlerlerdi. Yani içerdeyken siyasi duruş yoldaşlığımızın yanına bir de masal arkadaşlığını, yoldaşlığını eklemiştik. Sonra çıktık ve pek çok defa o anları yad ettik, masalcılardan o zamanlar gibi yeniden anlatmalarını istedik. Kendi aramızda masal geceleri için söz alıp verdik. Yine bir defa daha kendi aramızda o masal anlarını konuşurken aklımıza ‘neden içerden masalları toplamayalım?’ sorusu geldi ve böylece 2013 yılı için içerden Kürtçe masal toplayalım dedik.

“KÜRTÇE MASALLARIN ÇOK AZI YAZIYA AKTARILDI”

Genel olarak Kürt edebiyatının durumunu, gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Masal kitapları çıkıyor mu mesela, yeterli mi? Çocuk edebiyatının durumu nedir?

Bu son yıllarda Kürt edebiyatı açısından güzel ve çeşitli ürünler çıktığını söylemek mümkün. Bu artış özellikle öykü ve roman dallarında söz konusu. Ama Kürtçe çocuk edebiyatı için aynı şeyi söylemek biraz zor. Tabi bu meselede çocuğun kendi anadilinde eğitim görememesi ciddi bir neden. Ama sebep olarak sadece bunu belirtmek bence yetersiz. Ebeveynlerin de çocuklarına özellikle Kürtçe olan bir kitabı tercih etmeleri noktasında ciddi bir zayıflık olduğunu düşünüyorum. Sonuç itibari ile ihtiyaçlar belirliyor bazı şeyleri. Güçlü bir talep var ise Kürtçe çocuk edebiyatının da o oranda gelişeceğini düşünüyorum. Sadece masallar olarak düşünsek bile Kürtçe masalların çok az bir kısmının yazıya aktarıldığını söylemek mümkün. Pek çok masalın bölgeden bölgeye farklılık gösterdiğini biliyoruz. Sadece bir masalı bile ele aldığımızda, o masalın çeşitli varyasyonlarını toplamak bile renkli ve zengin bir derlemeye yetecektir.

“MASALLAR DOĞAYLA DOST OLDUĞUMUZ YERLER”

Masallar neden önemli? Çocuk dünyasında ve çocuk edebiyatında masalların nasıl bir yeri var?

Masallar hayatımızın en önemli yapıtaşlarından biri. Gerçek ile hayal gücü arasında, geçmiş ile gelecek arasında sözlerden ve büyüklerimizin kıvamlı seslerinden meydana gelen bir köprüdür masallar. Çok büyük zorlukları yaşama pahasına hep iyinin, doğrunun kazandığı yerler. Hayvanların konuşabildiğine, ağaçların birer can olduğuna inandığımız, doğayla dost olduğumuz yegâne yerler. Masallar çocuklara daha güzel bir dünyanın olabileceğini gösterir. İyi ile kötünün, doğru ve yanlışın mücadelesinde iyinin ve doğrunun yanında olma isteğini uyandırır. Kısacası insan ilk olarak masallardan başlar kendi kişiliğini var etmeye diyebilirim.

“İNSAN İÇERDEYKEN KENDİ DERİNİNE DAHA FAZLA İNER”

Bu çalışmanın hem tarihsel hem de edebi bir değeri var; Kürtçe çocuk edebiyatı kategorisinde önemi küçümsenemez bir üretim ortaya çıkmış olacak. Öte yandan masalların toplanması bile şu anda mevcut durum düşünüldüğünde önemli bir ihtiyaca karşılık gelecek. Peki hapishaneler? Neden hapishanelerden masal toplamak istiyorsunuz, bunun özel bir anlamı var mı? Nasıl bir değeri olacak bu kitabın?

Bir önceki sorunuza verdiğim cevapta dinledikleri masalları unutmayan, kendilerini masal ile var eden çocukların tanımına en uygun kişiler içerdekiler diye düşündüğümüzden Kürtçe masalları özellikle onlardan isteyelim dedik. Çünkü insan içerdeyken kendi derinine dışarıdakilerden daha fazla iner. Fiziksel hareketin kısıtlandığı yerlerde birey bu kısıtlamayı iç yolculuk ile telafi etmeye çalışır. İçerdekilerin, dışarıdakilerden daha fazla çocukluklarının sesine kulak verebileceklerine inanıyorum. O sesi en yalın ve özüne uygun olarak bize ulaştırabilirlerse bunu seve seve dışarıdaki Kürt çocuklarına duyurmaya çalışacağız. Ayrıca Kürtçe masallar bazen köyden köye farklılık gösteriyor. Bu Kürtçenin söz geleneğinin gücünden geliyor. İçerde de hemen hemen her bölgeden arkadaşlarımız var. Bu farklı versiyonları da göreceğimizi düşünüyoruz bu şekilde.

Tekrar masal kitabı projesine gelecek olursak; masalları nasıl toplamayı düşünüyorsunuz? Genel bir çağrınız var mı bu konuda?

Bir iletişim adresimiz var. Bu adrese postalamaları gerekecek. Tabii şöyle bir zorluk var, masalları Kürtçe istiyoruz ve cezaevi idarelerinin Kürtçe olan mektupları nasıl değerlendireceklerini, gönderip göndermeyeceklerini bilemiyoruz. Bu konuda içerdeki arkadaşlardan bu mektuplarını biraz daha fazla dikkatle takip etmelerini rica edeceğiz. (Masalların gönderilebileceği iletişim adresi: Sibel Öz / PK.15 Çengelköy Üsküdar İstanbul)

Bildiğimiz gibi Kürtçenin çeşitli lehçeleri ve Zazaca var. Masallar konusunda bir sınırlamanız var mı?

Kesinlikle hiçbir sınırlamamız yok. Zazaca olan çocuk edebiyatının çok daha az olduğunu bildiğimizden özellikle Zazaca masalların gönderilmesi bizi daha da sevindirecektir.

Dedemizden ninemizden dinlediğimiz masallar yazıya dökülürken nelere dikkat etmek gerekir? Hapishanelerden gönderecekleri masallarla bu çalışmaya katkı sunacak kişilerin nelere dikkat etmesi gerekiyor? Nasıl bir özen bekliyorsunuz?

Masalın katışıksız hali yani dedemizden, ninemizden dinlediğimiz ilk hali nasılsa biz onu bekliyoruz. ‘Kürtçe yazmada sıkıntım var’ deyip yazmamazlık etmemeliler. Bazı masalların birbirlerini tamamlayacaklarını düşünüyoruz. İsimlerini, masalı kendilerine anlatan kişinin ismini ve bölgelerini yazmalarını istiyoruz. Köy, kasaba, bölge ismi yazılması derleme için mutlaka olması gereken bir husus. Ayrıca bazı nesne isimleri bölgesel olabilir. Yerel nesne isimlerin anlamlarını yazmaları kolaylaştırıcı olacaktır.

“İLK GÖREV İÇERDEKİLERİN”

Bu çalışma nasıl sonuçlanacak? Nasıl bir kitap ortaya çıkarmayı hedefliyorsunuz görsel olarak?

Bu çalışmada bazı zorlukların karşımıza çıkacağını biliyoruz ama elimize ulaşan masalları şık çocuk kitapları olarak basmayı düşünüyoruz. Aynı zamanda her masalı ses olarak da CD’lere okuyacağız. Renkli çizimleri olan bu kitapçıkları da hediye kutusu olacak şekilde bir araya getirmeyi düşünüyoruz. Amacımız bu Kürtçe masal kutusunu bir çocuğa verilebilecek bir armağan olarak tasarlamak. Şu an ilk görev içerdekilerin.