Abdullah Öcalan'ın çağrısı PKK'nin de ateşkesiyle bundan öncekilere pek benzemeyen bir barış sürecine girmiş bulunmaktayız. Barış sürecinin tartışılmaya başlandığı ilk dönemlerde, Roboski katliamı raporu da TBMM insan hakları komisyonu tarafından resmileştirildi.

Adı senelerce konulmayan savaş sürecinin ardından, barış sürecine girmiş bulunmaktayız. Savaş doğası gereği uzlaşılamayan bir takım nedenlerin silah yoluyla çözüm yolunun denenmesi.

Bugün gelinen nokta itibarıyla bu sorunlar yumağının kendisini çürütmeye başladığının farkında olan TC devleti bu haliyle yol alamayacağını gördü.

Bu eski tavır eski sömürge yöntemleriyle yol alamayacağını gören sistem bir ara formül ile barış görüşmelerine başlama kararı aldı.

AKİL ADAM(İNSAN)LAR

Bu süreç için kurumsallaşmalara ihtiyaç var, bunlardan biri olan akil insanlar içeriği ve niteliği itibarıyla tartışmalı olsa bile yine de süreç için olumlu olarak düşünülebilir. Akil insanlardan çok görüntü itibarıyla akil adamlar diyebileceğimiz bu kurumun işlevi bir tür raportörlüğe indirgenmiştir. Temsil (cins ve diğer farklılıklar anlamında söylemekteyim)sorunu olduğu gibi yetkisizlikleri itibarıyla işlevselliği çok tali hale getirilmiştir.

HAKİKAT KOMİSYONU

Bu süreç için hakikatleri araştırma komisyonu da çok acil olarak gündemimizde yer almalı ve bir an önce kurulabilmelidir. En son yaşadığımız ve son dört ayına birebir Roboski’de tanıklık ettiğimiz bir süreç olan Roboski katliamı ve benzeri katliamlar, faili belli kayıplar ve toplu mezarların durumu vs barışma süreci için önemlidir.

Bölge halkının ve Sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu raporda da yer alan birçok soru hala varlığını devam ettirmekte.

Roboski katliamı sonrası devlet tarafından yapılması gereken birçok şey neden gözardı edildi.

1) En önemli sorulması gereken soru, katliam sonrası neden yaralıların hastaneye kaldırılması engellendi ve on kişiye yakın kişi kurtarılabilecekken, ölmeleri seyredildi.

2) Katliam sonrası tüm köyde, çocuğundan yaşlısına oluşan travma için neden tek bir adım bile atılmamıştır? Hatta katliamda yakınları ölmüş olan insanların çocukları okullarda şiddete maruz kalmıştır.

3) Bu katliamda neden hükümet yetkilileri tarafından nefret dilini yaygınlaştıracak söylemlerde bulunulmuştur ve hala devam etmektedir?

4) Kurulan alt komisyon, katliamda sorumluluğu bulunan neredeyse hiç bir kurumdan net bilgi alamamasına rağmen, ki bunların başında genelkurmay da geliyor, nasıl bir yargı bütünlüğüne ulaşabilmiştir?

5) Kurulan alt komisyon raporunu sadece neden AKP kabul etmiştir. Bu konularda AKP’yi yalnız bırakmayan MHP bile terk etmiştir.

Daha bunun gibi birçok soru var.

En son ise AKP çözüm heyetinin Uludere’ye kadar gelip, Robosk’de katliamda yaşamını yitirmiş insanları ziyaret edememesi de dikkat çekici.

SÜRECİN DİLİ DEĞİŞRİTİLMELİ

ÖRNEK 1

Bu süreçlerde dil önümüzde en problemli alan olarak durmakta.

Örneklersek; Egemen Bağış ile Roboski’de yakınını kaybetmiş Ferhat Encü arasında yaşananlar öğreticidir. Egemen Bağış twiter hesabından katliamı küçümseyen sözleri ettikten sonra vicdansızlıkla katliamda yaşamını yitirmiş Ferhat Encü'yü suçlayabilmiştir.

ÖRNEK 2

En son bir mülakatında TBMM de oluşturulan alt komisyon başkanı Şener iki bin kişiyle güneydoğuda görüşme yaptım Uludere’yi ancak iki kişi sormuştur. Bu soranlar ise BDP’lidir diyebilmiştir.

ÖRNEK 3

İlk akil insanlar toplantısında Başbakan'ın kullandığı dil tamamen savaş dönemi psikolojik harekat dilidir. Kürt halkından bir tek kelime bile etmemiştir. Tek kullandığı dil öğesi "terör" ve "terörün bitmesi". İçinde barış öğesi olmayan barış süreci başlatılmıştır.

Roboski halkının bu dilin kullanımına bağlı olarak barış sürecinin samimiyetine inancı yok gibidir.

KORUCULUK SİSTEMİ

Bu süreç için daha birçok şey ihtiyaç var fakat öncelikle savaş sürecinin mekanizmalarını sonlandırmak anlamına gelen, koruculuk sistemi rehabilite edilerek işlevine son verilmelidir.

Bölge halkının yeni dağıtılan korucu kadrolarıyla ilgili düşüncesini de buradan aktarayım. Konuştuğum birçok insan yeni koruculara kadro verilmesiyle kendilerinden intikam alındığını söylemekteler.

ADALET İSTİYORSAN CEZALANDIRILIRSIN

Roboski'lilerin adalet arayışında çok ön planda olan katliamda yaşamını yitirmiş Serhat Encü'nün ağabeyleri Veli Encü ve Ferhat Encü'ye açılan soruşturmalar, ki çoğu komik nedenledir ki, tamamen korkutma ve sindirmeye dönüktür.

Servet Encü katliamdan sağ kurtulmuş ve korkudan Irak tarafında kalmıştır. Bir süre sonra geri dönmeye karar verince akrabaları yardım eder, dönüş yolunda gazeteci Namık Durukan ile karşılaşırlar. Namık onların sınırda olduğunu gösterecek resimli mülakatlarını Milliyet gazetesine verir. Pasaporta muhalefetten o ve yakınları 8 bin lira ceza yerler, fakat Namık Durukan da aynı suçu işler o orada unutuluverir.

Bu ceza için ilginç pazarlıklar yapılır. Nasıl bir yetki verilmişse askere bunu sonuna kadar kullanır. Mesela ‘her şeye sessiz kal biz de seni görmeyelim’e varan pazarlıklar.

İstanbul'un çeşitli yerlerinden öğrenciler destek ziyaretine gelirler, geri dönüşte Şırnak girişinde polisler tarafından adeta fırçalanır ve tehdit edilirler.

Rehabilite çalışmaları için gelen fotografçı çocuklar atölyesi yer ayarlar, ordu devreye girer yerlerinden olurlar.

Ben ve Meral de payımıza düşeni, Uludere (qliban) ve Gülyazı (bejüh) da aldık. Polis ve jandarma vs bu konuda iyi çalışıyorlar, savcı ve mahkemeler de öyle, hatta komisyon da hakeza aynısı bizim oralar için. Eğer bir barış olacaksa tüm bunlar göz önünde tutulmalı.

Roboski, Bejüh halkı onurlu olmayan bir barışı kabul etmiyorlar. Kendi birliklerini bozmak için oluşturulan koruculuk sisteminin de bir an önce sonlandırılmasını istiyorlar.

Ben de ek olarak barışın samimiyetini pek de 4. yargı paketinde göremediğimi söylemek isterim. Bir an önce vicdani ret ile ilgili Avrupa Birliğinin istediği yasal düzenlemelerinin yapılmasını istiyorum.

1) Akil insanlar kurumunun yetki ve içeriği yeniden düzenlenmeli.

2) Hakikatleri araştırma komisyonu oluşturulmalı ve bir an önce çalışmalarına başlamalı.

3) Koruculuk sistemi bir an önce bitirilmeli.

4)Kürdistan ve Türkiye kesiminde toplumsal travma konusunda çalışmalar başlatılmalı ve normalleşme sürecine hız kazandırılmalı.

Eski dil ve mekanizmalarıyla barışı getiremezsiniz. Cesaretli olup eski dili de savaş mekanizmalarını da bir bir dağıtmak gerekiyor.