Darbe girişimi sonrası tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ile eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, Roboski’de katledilen 34 sivil köylünün hava bombardımanıyla öldürülmesi ve darbeye teşebbüs suçlarından yargılanması istemi ile Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen avukat Müşir Deliduman, suç duyurusu dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu.
 
Şimdi darbe girişimi ile çok şey söyleyemiyorum, o duruma ilişkin bilgilere sahip değilim. Fakat uzun yıllardır Roboski için mücadele yürüten bir aktivist olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, sorumluluk açısından bakıldığında İdris Naim Şahin ve General Akın Öztürk'ün Roboski ile alakası aşağıdakilerden çok sonra gelir:
 
Roboski'nin katliamının en üst düzey sorumluları;
 
1) (Dönemin başbakanı) Recep Tayyip Erdoğan Roboski katliamı sonrası katliamı gerçekleştiren Genelkurmayı kutlayarak Roboski katliamını gerçekleştiren Genelkurmayı sahiplenmiş, böylece Roboski katliamının siyasi sorumluluğunu da üstlenmiş oldu. Recep Tayyip Erdoğan Roboski ile ilgili mücadele yürüten her kesimi birçok kez hedef aldı.
 
2) (Dönemin Genelkurmay başkanı ) Em. General Necdet Özel gelen tüm doneleri araştırdıktan sonra Roboski katliamının yapılmasına olur verdi. Genelkurmay eski başkanı Necdet Özel ise yine katliamı gerçekleştiren pilotların bağlı olduğu Hava Kuvvetleri komutanı Org. Mehmet Erten'e katliam ödülü vermişti.
 
3) (Dönemin Genelkurmay ikinci başkanı)Genelkurmay başkanı Org. Hulusi Akar da MGK toplantısında olan Necdet Özel'e var olan bilgileri ve haritayı göndermiş, hava hareketine onay istemiştir.
 
4) (Dönemin Genelkurmay İstihbarat başkanı ) Org.Yaşar Güler görüntüleri izleme merkezine giderek heron görüntülerini izlemdi. Genelkurmay’da bulunan 2. Analiz ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olan Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu tarafından bölge ile ilgili istihbari bilgiler ve bölgedeki son faaliyetler ile topçu atışının kabulüne ilişkin bilgiler verildi.
 
Daha sonra burada ne yapılması gerektiği tartışıldı, bu tartışmaların sonucunda Org. Yaşar Güler de oradakilerin PKK'li bir gurup olduğunu savundu ve yetkililerce hava harekatı için karar alındı. Yaşar Güler almış olduğu kararın ardından bu karara olur almak için dönemin Genelkurmay ikinci başkanı olan Org. Hulusi Akar'ın makam odasına gitti.
 
Roboski katliamı gerçekleştiğinde dönemin başbakanı Erdoğan ve nerede ise tüm hükümet kabinesi Roboski katliamını savunmuşlardı. O dönemde İdris Naim Şahin içişleri bakanıydı. Uzatmadan İdris Naim Şahin de sivil köylüler için bunlar PKK'nin kaçakçıları anlamına gelen bir cümle ile katliamı savunmuştu.
 
Uzun iktidar savaşları sonrası İdris Naim Şahin AKP'den ayrılarak ayrı bir parti kurdu. Daha sonra AKP karşıtı söylemleri ile gündeme gelmeye başladı. AKP ile birlikte hareket ederken Roboski katliamını savunan Şahin daha sonra Roboski katliamında Genelkurmay'ı yanıltan MİT'i sorumlu tutmuştu. Hatta bununla ilgili Meclis'te de bir açıklama yapmıştı.
 
Genelkurmay başkanlığı Roboski katliamının önce MİT'ten gelen bilgi ile yaptığını kabul etse de daha sonra, bu durumu önce Mit yalanlamış, daha sonra askeri yargılama esnasında nerede ise MİT görünmez hale gelmişti.
 
Acaba, yakalanan Gülen Grubu ile ilişkili bir binbaşının görev yerinin Roboski sınırındaki bir birlik olması ile harekete geçen hükümet ve ona yakın medya, bu binbaşıya Akın Öztürk ve İdris Naim Şahin'i de ekleyerek Roboski katliamını Gülen hareketine yıkmak mı istiyor? Bunun için mi, kim olduğu bilinmeyen bir avukat tarafından darbe sürecine dahil olmaktan ve Roboski katliamı da dahil birçok cinayeti gerçekleştirdikleri iddiası ile İstanbul adliyesine suç duyurusunda bulunuldu?
 
AKIN ÖZTÜRK DEĞİL MEHMET ERTAN
 
O dönemki hava kuvvetleri komutanı Org.Mehmet Ertan olmasına rağmen, sık sık Akın Öztürk ismini duyduk ve hala da duymaya devam ediyoruz. Oysa o dönem katliamdaki başarısından dolayı Genelkurmay başkanı Necdet Özel Hava Kuvvetleri komutanı olan Mehmet Ertan'a ödül dahi verdi. Dönemin başbakanı da yine katliamdaki başarısı yüzünden Genelkurmay başkanını tebrik etti.
 
Tüm bunlara rağmen ısrarla darbe girişiminde 1 numara diye adlandırılan Akın Öztürk Roboski katliamı ile ilişkilendirilmeye çalışıldı. İşte bugün de bir avukat tarafından hakkında suç duyurusu geldi. İdris Naim Şahin, tutumlarından dolayı pek de sempati duyduğum birisi değildir. Hatta döneminde yaptığı açıklamalardan dolayı yargılanması gereken bir kişi olduğuna da inanıyorum. Fakat iş hukuki sorumluluklara gelince orada durup iki kere düşünmek gerekiyor.
 
Hükümet ve ona yakın medya yıllardır verdiğimiz mücadeleyi istismar edip, bu durumun üzerinden geçmişte olduğu gibi rant devşirmeye mi çalışıyor acaba? Çünkü, Roboski katliamında askeri anlamda düşünüldüğünde Eski genelkurmay başkanı Necdet Özel ve yine döneminin genelkurmay 2. başkanı Hulusi Akar'dan sonra üçüncü sırada hukuki anlamda sorumluluğu olan eski Genelkurmay istihbarat dairesi başkanı Org. Yaşar Güler, dün yapılan YAŞ kararları sonrası Jandarma Genel Komutanı yapıldı.
 
EĞER SAMİMİYSENİZ HODRİ MEYDAN
 
AKP hükümeti ve beş sene aradan sonra bugün büyük bir hevesle Roboski katliamının çözülmesi için uğraşanlara bir samimiyet önerim var. Biz aradan beş sene geçmemiş gibi varsayalım ve Roboski aileleri dahil bizleri engellemek için hiçbir şey yapmadığınızı da varsayalım.
 
Demagoji ve diğer duygusal şeyleri bir tarafa bırakalım, bugün hiç olmadığınız kadar güçlüsünüz, her şeyi yeniden kendi istediğinize göre dizayn yapabilecek kudrete de ulaştınız. Biz bunu da demokrasi kazancı olarak varsayalım, o binbaşı da dahil olmak üzere kamuoyunun önüne taşıdığınız İdris Naim Şahin de dahil hiçbirinin bu katliamda hukuki sorumluluğu yok, fakat onlar da yargılansın, o dönem hava hareketi düzenleme kararını alan ve onay için Org. Hulusi Akar ve Org. Genelkurmay Necdet Özel'in de onayını alan bugün Jandarma Genel komutanı yapılan Org. Yaşar Güler de dahil tüm komuta kademesindeki isimler yargılansın.
 
Tabi dün olduğu gibi bugün de bu kişilere sahip çıkarak siyasi sorumluluğu kabul eden siyasi erk de beraberinde yargılansın.
 
Tüm bu dediklerime onay veriyorsanız, bizim de bugün yapılmaya çalışılan bu yargılamayı gönülden destekleyeceğimizi buradan duyuruyorum.
 
Bu söylediklerime bu güne kadar Roboski katliamının aydınlatılması için mücadele yürüten hiç kimse karşı çıkmayacaktır.
 
Sizin amacınız bağcıyı döğmek değilse, yani sadece adalet ise hodri meydan!
 
Bu önerime ne diyorsunuz?....