Bir kere yazıya hemen şu kırmızı forma meselesi ile başlamak istiyorum. Beşiktaş'ın forma rengi kırmızı değildir Siyah-Beyaz'dır. İki yıl önce de kırmızı renkli forma seçenekler arasındaydı ve takıma uğur getiriyor diye bolca izlemiştik bu formayla, o zamanlar da içimize sinmemişti, şimdi de içimize sinmiyor.

Maça gelelim, her iki takımın da bolca sakat ve cezalı oyuncuları söz konusuydu maç öncesi.

Siyah-beyazlılarda, Pedro Franco, İsmail Köybaşı kırmızı kart cezalısıyken Tomas Sivok, Tolga Zengin ve Uğur Boral sakatlıkları nedeniyle Kasımpaşa karşısında forma giyemedi.

Bu arada, kart cezaları biten Gökhan Töre, Veli Kavlak ve Olcay Şahan ile sakatlığı geçen Mustafa Pektemek ise kadroda yer aldı.

Kasımpaşa'da da durum Beşiktaş'tan farklı değildi. Lacivert-beyazlılarda defansın ortasında görev alan Ryan Donk ile Barış Başdaş kart cezalısıyken, Tabare Viudez, Orhan Şam, Eren Derdiyok ve Sanharib Malki sakatlıkları nedeniyle kadroda yoktu.

BILIC'IN KADRO MUHAFAZAKARLIĞI

Beşiktaş savunmanın ortasında Franko ve Sivok'un yokluğunda Ersan-Necip ikilisiyle başlamayı tercih etti. Böylelikle Bilic'in kadro konusunda ki muhafazakarlığını bir kez daha görmüş olduk zira stoper yokluğunda Atınç'ı tercih etmemiş ve Necip ile başlamayı uygun görmüştü.

Aslına bakarsanız bir taraftan fazlasıyla adilane bir taraftan da 3.seçeneğinde kalan oyuncular için fazlasıyla üzüntü verici. Mesela Uğur Boral'ın bunca sakat içerisinde kadroda yer bulup süre alabileceğini düşünüyordum yazık ki sakatlandı. Bu maçta stoper yokluğunda tercihin Atınç olmayacağını tahmin edebiliyorduk ancak alt yapıdan yetişen bir oyuncuyu sahada görmenin mutluluğunu yaşamak adına hani umutlanmamış değildik. Onu oynatması demek Necip'e güvenmemesi demek, Necip varsa önceliği Necip... Ya da şöyle anlatsam daha iyi olacak Uğur Boral'ın forma şansı bulabilmesi için hem İsmail'in, hem de Motta'nın sakat olması gerekiyor. Uğur'un orta sahanın solunda da oynayabileceğini düşünürsek o bölge için durum daha vahim... Olcay'ın, Gökhan Töre'nin, Sosa'nın ve en son Kerim Frei'in başına bir şey gelmesi lazım... Bu oyuncular varken Bilic için öncelik bu oyuncularda.

İKİ KAFA TOPUYLA GELEN GALİBİYET

Nitekim Necip tercihi Bilic’e ve Beşiktaş’a galibiyeti getirdi zira Necip’in iki kritik kafa topu maçın kaderini belirledi.

Maça her iki takımda hızlı başladı ilk tehlikeli atak Demba Ba’nın kafa şutuyla Siyah-Beyazlılardan geldi. Ardından 7.dakikada Sosa ceza sahası içinde yerde kaldı ancak hakemin kararı devam oldu. 23.dakika ya geldiğimizde ise Kasımpaşa’nın en tehlikeli atağı geldi, topa Tunay vuracak top kaleci Cenk’i geçecek ancak Necip çizgiden kafasıyla çıkartacaktı.

26 dakikada ise maçın ilk golü geldi Siyah-Beyazlıların kazandığı korner vuruşunda Ersan düşürülünce hakem Özgür Yankaya bu sefer penaltıyı es geçmeycek ve beyaz noktayı gösterecekti.

DEMBA BA'NIN KALECİLERLE İMTİHANI

Demba Ba ise kaleci ile yine bir düelloya girecekti. Düelloyu kaybeden ise sola yatmayı tercih eden İsakson olacaktı. İsakson muhtemelen Demba Ba’nın Beşiktaş’ta kullandığı penaltılara aldanarak solunu tercih etti. Ancak Demba Ba’nın tarzı kalecinin atlayacağı yeri sonuna kadar beklemek, onun penaltısını kurtarmak istiyorsanız Tottenham maçında kaleci Lloris’in yaptığı gibi sonuna kadar ayakta kalmayı tercih etmeniz gerekiyor. Nitekim İsakson sola atlarken Demba Ba sağa bıraktı. Yalnız bu penaltı atış tarzı kalbi olanlara zararlı elbet. Zira kaleciyle bildiğiniz dalaşıyor.

Siyah-Beyazlı ekip öne geçtikten sonra bu sefer arkaya yaslanmadı. Oyun karşılıklı ataklarla sürse de oyunun sürekli hakem düdüğüyle kesilmesi oyuna bir türlü akıcılık kazandırmadı. Tabi bunda futbolcuların rakibi durdurmak için sürekli faule başvurmaları ayrı bir etkendi. Bu oynatmama hali bir ara öyle bir noktaya geldi ki 32.dakikada bir dakika içinde Demba Ba, Kerim Frei, Veli faulle durdurulurken pozisyon en son Motta’nın ofsaytta düşmesiyle son buldu.

SOSA, KERİM VE GÖKHAN TÖRE ESTETİĞİ

Bununla birlikte özelikle ilk yarıda kısacık zaman dilimlerinde olsa da oyunun akıcılık kazanmasında Sosa, Kerim ve Gökhan Töre üçlüsünün payı büyüktü, özellikle Sosa oynatmama üzerine kurulu futbol anlayışımızda sakin ve tek pas ile futbol nasıl oynanır, oyun nasıl rahatlatılır uygulamalı olarak göstereceklerdi bizlere… Ve oyunun bu kısa anlarında da olsa pas yapmak çok yakışacaktı Siyah-Beyazlılara...

Nitekim bunca duran oyunda ikinci golü de Siyah-Beyazlılar yine bir duran toptan bulacaktı. Sosa’nın kullandığı vuruşta Necip topu Demba Ba’ya kafayla aşıracak ve Beşiktaş ikinci golü bulacaktı. Böylelikle Necip iki kafa vuruşu maçın kaderini de belirleyecekti.

İkinci yarı Kasımpaşa daha baskılı oyuna başladı, ilk yarıda görmediğimiz ama beklediğimiz kalesine yaslanma hali Siyah-Beyazlılar için ikinci yarı aktif hale gelmişti ki bu da Kasımpaşalıların daha baskın olmasında etken olacaktı. Ancak Siyah Beyazlı ekip bu sefer savunmada sağlam duracaktı, Serdar adam geçirmeyecekti, Necip kafa toplarını alacaktı, Veli ve Atiba’ysa en iyi yaptıkları şeyi yapacak orta sahada rakibi ilk karşılayıp defansın yükünü hafifleteceklerdi. Bu hafifletme halindense Kasımpaşalı futbolcular bolca serbest vuruş kazanacaktı. Aynı bölgeden 3 vuruş. Bu serbest vuruşlardan 75. Dakikada Babel’in kullandığı direkte patlayacaktı. Bu dakikadan sonra Kasımpaşa’nın skoru kabullenişi izledik. Beşiktaş ise fırsattan istifade üçüncü golü arasa da etkili olamadı ve maç ilk yarıda atılan gollerle tamamlandı.

Siyah-Beyazlılar bu maçı her oyuncunun eşit düzeydeki katkısı ile alacak ve takım olma yolunda bir adım daha atacaktı.

çArşı DA, GEZİ DİRENİŞİ DE BEŞİKTAŞ TARAFTARININ KİMLİĞİDİR

 Son olarak Beşiktaş Yönetimi için bir iki söz... 15 Kasım'da gerçekleştirilen Beşiktaş Divan Kurulu toplantısında bir üyenin '2000 kişinin üyeliğinin 8 aydır neden bekletildiği' sorusuna siyah beyazlı yönetim adına cevap veren Basın Sözcüsü Metin Albayrak, "Gördük ki başvurular arasında Geziye'ye katılanlar da var. Bir kez daha incelemeye aldık" cevabını verdi, verebildi.

Geçen sezon Gezi Direnişi nedeniyle nerdeyse tribünlere taraftar gelmesin diye dua edecektiniz. Bugünse tribünde neden taraftar yok diye şikayet ederken bu açıklamayı yapıyorsunuz. Tavsiyem Beşiktaş'ın taraftar kimliğini ve semtin kültürünü biraz daha öğrenmeye çalışın. çArşı da, Beşiktaş semti de Beşiktaş taraftarının kimliğidir.

Bu arada yine bu toplantıda Beşiktaş Kulübü’nün net borcunun 666 milyon 689 bin 723 lira olduğu açıklandı. Yıldırım Demirören döneminde bu borcun miktarı 550 milyon civarındaydı. Yönetim olarak seçimlerdeki vaadiniz Yıldırım Demirören'e hesap sormak ve borçları azaltmak yönündeydi. 3 yıl geçti rakamlar borçların azaldığını değil arttığını gösteriyor. Yıldırım Demirören'e hesap sorma işi ise başka bahara kaldı anlaşılan.

Her iki konu da elbet ayrı bir yazı konusu ve daha geniş konuşulmayı hak ediyor.