Türkiye’de eğitim seviyesinin hala düşük olmasından kaynaklı, okuyan kesim her ne kadar iş sahibi olamaz, devlet tarafından değer göremese de, toplumun birçok kesimin de eğitimli kişilerin sözleri değer bulur ve önemsenir.

Peki eğitimli kişiler yeterince eğitimli mi?

Kesinlikle yetersiz!

Sadece insan da değil; tüm canlıların yaşam hak ve özgürlüklerinin bilincinde olmayan bir kişi hala eğitimsizdir. Matematik, Fizik, Kimya vb. dersler önemli olduğu gibi, en önemli bir ders var: ‘Yaşam hak ve özgürlüklerimiz!’ Tabii bu ders ülkemiz eğitimcilerinde eksik olduğu gibi, eğitim müfredatında da eksik. Bundan kaynaklı ‘zorunlu din’ dersi, ‘katliamlarla övünen taraflı tarih’ dersleri ön plana çıkarılmaktadır. Yetişen nesil ise iktidarını koruyabilmek ve kirli yüzünü gizleyebilmek için; ‘din, vatan, millet, bayrak’ kisvesi altında bir sonraki nesillere bunu aktarmaktadır.

Bu devinim içerisinde olan kötü bir sistemdir.

Bu şekilde yetişen neslin şuan eski kuşağı olan Hayrettin Karaman’da bunlardan birisi. Kendisi yeni şafak gazetesi köşe yazarı ve aynı zaman da ‘İslam Hukuku Profesörü’ imiş.

Cumhurbaşkanı, siyasetçiler, medya gibi ülkenin görünen tüm yüzleri nefret söylemlerinde bulunurken, Hayrettin Karaman’da bunlardan geri kalmak istemedi sanırım.

Son yazdığı köşe yazısında: ‘Ateistlere ve eşcinsellere kötü bakmak haktır!’ diyerek, birçok nefret söylemlerinde bulunmuş kendisi.

Tabii bu şekilde gündeme gelip, iktidara daha fazla yanaşıp, popülistliğini daha fazla arttırmaya veya tahtını korumaya çalışan birisi ne bilsin söylediği sözlerin ne derece de tehlikeli olduğunu!

Ama tutmaz!

Bu ülke de her geçen gün nefret kültürü artarken, bu nefretten zararsız kurtulan birisi olmaz! Sen de alırsın nasibini!

Bu süreç böyledir, devinim gösterir. Bkz: 80 darbesi!

O dönemler de darbecilere çanak tutanlar, arka bahçesinden pay almaya çalışanlar, bugün Kenan Evren’e lanet okuyor!

Nedeni çok basit. O dönem geçici bir süreçti ve bitti. Dün askeri darbeye sebep olan ve çanak tutanlar, nefret kültürüne ortak olanlar bugün o nefretin payı aldılarsa; yarın da muhafazakar/ milliyetçi sivil darbeye sebep olanlar, çanak tutanlar ve o nefret kültürüne ortak olanlar nasibini alacaktır. Bu süreç böyledir devinim gösterir.

Kısacası;

LGBTİ’lerin, Ateistlerin bu kişi hakkında ‘halkı nefrete davet ve tahrik’ etmekten suç duyurusunda bulunmaları vazifeleridir!