Kalıcı sıkıyönetim yasası olan ‘Güvenlik Yasa Tasarısı’ karşısında tarihsel bir sınav vereceksiniz!

Tarih sizi ya faşizmin, polis devleti rejiminin emir kulları olarak adlandıracak ya da demokrasinin, hak ve özgürlüklerin savunucuları olarak adlandıracak.

Vereceğiniz her kabul oyu faşizmin ayak seslerini hızlandıracak, polis devletinin kapısını korkunç bir şekilde aralayacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyu yeni yargısız infazların, gözaltında kayıpların, işkencelerin fermanı olacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyu, Vali ve mülki amirlerini bir derebeyi haline getirecek, yargı mekanizmasını devreden çıkaracaktır.

Vereceğiniz her kabul oyu kişi özgürlüğü ve güvenliğini ortadan kaldıracak, devlet güvenliği adına ülkeyi korku imparatorluğuna dönüştürecektir.

Vereceğiniz her kabul oyu özel hayatın gizliliğini ve dokunulmazlığını kaldıracak, yönetilenleri yaşayan özneler olarak değil, bir diktatörlüğün nesneleri haline getirecektir.

Vereceğiniz her kabul oyu, yönetilenlerin ifade özgürlüğüne, toplanma ve gösteri hakkına zincirler vuracak, bir diktatörlüğün demir ökçesi için topluma dayatılan suskun köleliğin aracı olacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyu iletişim özgürlüğünü, bilgilenme hakkını, yönetilenlerin gerçekleri öğrenme hakkını ortadan kaldıracak, diktatörlük telekulağı beyin tarayıcısı olacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyuyla gözaltılar ve tutuklamalar bir azgın dalgaya dönüşecek, zaten demokratik olmayan cumhuriyet bir uçtan bir uca çivileme-çitleme- f tipi zindanlar cumhuriyetine dönüşecektir.

Vereceğiniz her kabul oyuyla demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan demokratik muhalefet hakkı ortadan kalkacak, kaldırıldığı ileri sürülen askeri vesayetin yerine tekçi, polis ve istihbarat vesayeti gelecektir.

Vereceğiniz her kabul oyuyla polis kurşunları cezasız kalacak ve polis cinayetleri günlük yaşama hakim olacaktır. Unutmayın ki PVSK 16. madde de 2007’de yapılan değişiklikten bu yana tam 179 insanımız polis kurşunuyla can verdi. En temel hak olan yaşam hakkını ihlal eden görevlilerin büyük çoğunluğu yargı önüne dahi çıkartılamadı. Çıkartılanlarda gülünç cezalarla korundular. Yeni yetkilerle bu cinayetler yüzlerle değil binli rakamlarla ifade edilir hale gelecek.

Vereceğiniz her kabul oyuyla polis hem savcı hem yargıç olacaktır. Bu tasarıyla zaten gerçek anlamda olmayan kuvvetler ayrılığının kırıntıları da ortadan kalkacak; yürütmenin tamamen egemen olduğu plebisiter bir diktatörlük kalıcı olarak yerleşmiş olacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyuyla, zaten uyulmayan ‘dürüst yargılanma hakkı’ ortadan kalkacak, her türlü sözde delilleri polis üretecek, savcı ve yargıç tamamen polisin tasdikçisi durumuna gelecektir.

Vereceğiniz her kabul oyuyla demir bilye, sapan gibi çocuk oyuncakları bile silah sayılacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyu ile demokratik haklarını kullanan, devleti eleştiri hakkını kullananlar sadece özgürlüğü bağlayıcı cezalara değil, ekonomik cezalara da çarpıtılacaklardır.

Vereceğiniz her kabul oyuyla özgürce seyahat hakkı dahi denetime ve takibata uğrayacak, araç kiralama hali dahi emniyet denetimine sokulacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyuyla emniyet teşkilatında kökten değişiklikler yapılarak adeta diktatörlüğün ordusu oluşturulacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyuyla biometrik veriler dahi aile kütüklerinde yer alacak, özel hayatın gizliliği tamamen ortadan kalkacaktır.

Vereceğiniz her kabul oyuyla özgürlükler iktidarın kamu düzeni, din ve ahlak anlayışına feda edilecektir.

Vereceğiniz her kabul oyuyla suç işleyen görevlilerin yargılanması imkansız hale gelecektir.

Vereceğiniz her kabul oyuyla toplum bugününe ve yarınına güven duymayan, ‘düşman olan’, ‘düşman olmayan’, ‘ne zaman düşman olacağı belirsiz ama potansiyel’ gibi tehlikeli ölçütlerin temel alındığı düşmanla savaş hukukuyla yönetilen bir toplum olacaktır.

KABUL OYU VERENLERİ TARİF AFFETMEYECEK

Vereceğiniz her kabul oyu bizi ulusal-üstü insan hakları hukukundan temelli olarak koparacak, halkların barış hakkı darbe yiyecek, Kürt sorunu başta olmak üzere temel problemlerimizin çözümü daha da zorlu çıkmaz bir yola girecektir.

Sizler milletvekilleri olarak tarih önünde ve insanlık vicdanında önemli bir sınav vereceksiniz.

Bu faşist yasa tasarısına kabul oyu verenleri tarih de, insanlık da affetmeyecektir.

Benjamin  Franklin’in sözünü size hatırlatırız. Unutmayın. “Biraz güvenlik için özgürlükten vazgeçebilenler ne özgürlüğü ne de güvenliği hak ederler”

Gerçek güvenlik herkes için sürekli, en geniş özgürlüklerdir.