Başbakan Başdanışmanı Yiğit Bulut'tan, Yılmaz Özdil'in Hürriyet gazetesinden ayrılmasına yorum: O hakareti yaptığı gün o gazeteden gönderilmesi gerekiyordu. Hürriyet gazetesi bizim verdiğimiz parayla ayakta duruyor.

A Haber’de Banu El’in sunduğu ‘Aklın Yolu’ programına konuk olan Başbakan Başdanışmanı Yiğit Bulut, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yiğit Bulut'un açıklamaları şöyle:

“BASIN PATRONLARI GAZETECİLERİ PARANOYAK YAPTI”

Malum medyanın, ‘Paralel’ medyanın çarpıtmalarına kapılmadan halkımız Sayın Başbakan’ın açık ve şeffaf adımlarını bugün bir kere daha gördü. Her şey istişareye dayanır. Çoğunluğun fikri tezahür bulur. Kamuoyunun önüne bu fikir çıkar. Sayın Başbakan’ın gizli ajandası yoktur. Türkiye’de basın patronları gazetecileri hasta ettiler. Ben hepsiyle çalıştım. Gazetecileri sürekli aldattılar, kandırdılar, üçkağıda alıştırdılar. Gazetecilerin çoğu paranoyak oldu. Sen ne kadar fitne ekmeye çalışsan da bu mekanizma artık yürümüyor. Sokakta da yürümüyor. Gezi olaylarında halkı kandırıp sokağa döktüler. Kullanılarak polisle karşı karşıya geldi. Gezi olaylarının yıl dönümü dediler, sözde sanatçılar imza attı. Sokağa 100 kişi çıkmadı. Yani vatandaş sokağa çıkmadı.

“YILMAZ ÖZDİL HAKARET SONRASI ATILMALIYDI”

Eski bir gazeteci olarak bir gazetecinin işsiz kalmasına ben üzülürüm, kim olursa olsun. Ama Yılmaz Özdil artık bir gazeteci değildi. Gazeteci olmakla militan olmak arasındaki farkı kaçırdığınız zaman siz artık gazeteci değilsinizdir. Bir gazeteci bu ülkenin başbakanına “Senin mezarına tüküreceğiz, tükürmeyelim diye başında TOMA bekleyecek” yazamaz. Bu cümleyi yazamazsın. İstediğin kadar eleştir ama T.C. hükümeti başbakanına bu hakareti yapamazsın. O hakareti yaptığı gün o gazeteden gönderilmesi gerekiyordu onun. Vicdan, akıl bunu gerektiriyordu. Hürriyet gazetesi bizim verdiğimiz parayla ayakta duruyor. Bu artık köşe yazısı değildir. İstediği kadar eleştir ama saygı sınırları içinde kalmalısın. (gazeteport)