BirGün gazetesinin kapağında gazeteye katılacak yeni yazarların tanıtımı yapılırken, Başbakan Erdoğan'ın gözlerine bant çekilmiş fotoğrafı kullanıldı.

Banu Güven, Ertuğrul Mavioğlu, Nuray Mert, Ahmet Şık, Ece Temelkuran ve Yıldırım Türker'in yakında BirGün gazetesinde yazacağı duyurusu yapılan kapakta, Başbakan Erdoğan'ın gözlerinin üzerine siyah bant çekilerek, bantın üzerine yazarların soyadları yazıldı.

Çok konuşulan, kimisince beğenilen kimisince eleştirilen kapağa gazetenin yeni yazarları da eleştiri getirdi.

Ece Temelkuran, twitter’dan “Birgün'ü şimdi gördüm, hiç hoş bulmadım. Yazmak kimsenin gözüne bant çekmek değildir. Benim yazılarım da Başbakan'la sınırlı olmadı, olamaz” yazarken, Banu Güven de “Birgün'ün ilanından yeni haberdar oldum. Bizim işimiz gözleri açmak. Gazeteci olarak derdimiz, sadece başbakana muhalefet değildir. Olmadı... Birgün'de adımın geçtiği ilandan bugün haberdar olmam da kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Ertuğrul Mavioğlu ise “BirGün'ün Başbakanlı reklamı maksadını aşmış görünüyor. Burada asıl dert kalemlere yönelik yasağa vurgu yapmaktı ama algılar binbir çeşit. Banu ve Ece doğru yazmışlar, gazetecinin işi sadece Erdoğan'a muhalefet değil, gerçekleri eğip bükmeden yazmak. Bant çekmek değil göz açmak” diye yazdı.

“BU ANLAYIŞTA OLAN GAZETEYLE DEVAM ETMEK İSTEMİYORUM”

Gazetenin anonsladığı yazarlardan bir diğeri olan Nuray Mert, Medyatava'ya yaptığı açıklamayla BirGün'ün ilanına tepki gösterdi:

"Bana danışılmadan yapılmış bir iştir. Lanse ediliş şeklini tasvip etmiyorum. Ortada netleşmemiş bir durum varken emrivaki diye nitelendiriyorum bu durumu. Çok yadırgadım. Bu anlayışta olan gazete ve ekiple devam etmek istemiyorum."

“KARA BANTIN ÜSTÜNDEKİ İSİMLERDEN TÜRKER İLE BİR İLİŞKİM YOKTUR”

BirGün’e en sert yanıt Yıldırım Türker'den geldi. İşte Türker'in Medyatava'ya yaptığı açıklama:

"Bugün Birgün Gazetesi'nde dev Erdoğan fotoğrafının gözlerini örten kara bantın üstündeki isimlerden Türker ile bir ilişkim yoktur. Hayatım boyunca kendimi kimsenin gözüne kara bant olma işleviyle tanımlamadım. Tanımlanmasına da izin verecek değilim. Pek dahiyane bulunduğu anlaşılan bu tanıtım faaliyeti için ne demeli? 'Deve cilvesi' mi yoksa  'Reklamcıdan al haberi' mi? Her halükarda bu erken uyarı için belki de müteşekkir olmalıyım. Yıldırım Türker"

“MAKSADINI AŞAN, KÖTÜ BİR ÇALIŞMA”

Ahmet Şık da, T24′e, BirGün reklamının maksadını aşan, kötü bir çalışma olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

“Birgün’deki reklamın meramını anlıyorum; susturulanların yeri olarak gazeteyi, susturan kişi olarak da sistemi temsil eden Başbakan Erdoğan gösteriliyor. Ancak Başbakan bir figür, sistemin kendisi değil ve eleştirinin de tek kişiye indirgenmesi doğru değil. Ayrıca, eğer temsilden gidilecekse gazetecileri susturan medya patronlarının da, gazete yöneticilerinin de, bu susturulmayı sessiz kalarak onaylayan gazetecilerin de fotoğrafları o karede yer almalıydı. Birgün’ün reklamı anlatmak istediğini anlatamayan, maksadını aşan, kötü bir çalışma. Böyle bir reklam kullanılıyorsa, muhataplarının fikrini almamak da saygı sınırını aşan bir durum.”

Twitter’da yazılanlar: