Demokrat Haber yazarı Doğan Akhanlı’nın 15 Haziran tarihinde yapılan duruşmasında, savcıdan beraat mütalaası bekleyen avukatları, müebbeden mahkumiyet istemesi karşısında şaşkınlığa uğradı.

Uzun yıllar yaşadığı Almanya’dan 2010 yılında Türkiye’ye girerken tutuklanarak aylarca cezaevinde tutulan Doğan Akhanlı, kendisi üzerine atılan ‘döviz bürosu soygunu ve adam öldürme’ eyleminin failinin olmasının gerçek dışılığının ispatı nedeni ile tahliye edilmiş idi.

Tahliyesi ile birlikte aynı zamanda Türkiye’ye bir yıl girişi de yasaklanan Doğan Akhanlı, kendisini savunma olanaklarından da yoksun bırakılmış oldu.

Vekilleri marifetiyle savunması yapılan Doğan Akhanlı, ilk duruşmada 1989 yılında soyulan ve sahibinin öldürüldüğü döviz bürosu baskınında fail olarak arandığını yirmi yıl sonra Türkiye’ye geldiğinde öğrenmişti. Yazarımızın yakalanma ve tutuklanmasının hemen arkasından mahkemeye başvuran ölen Yaşar Tutum’un her iki oğlu da soygun ve öldürme eyleminde Doğan Akhanlı’nın bulunmadığını, yirmi yıl önce kendilerine Doğan’a ait bir fotoğrafın bile gösterilmediğini dilekçe ile bildirmişler, ilk duruşmada da hazır bulunarak beyan ve teşhislerini tekrar etmişlerdi.

Savcı ilk duruşmada ölen Yaşar Tutum’un iki oğlu ve avukatını da suçun faili imiş gibi duruşma boyunca sıkıştırmış ve tümüne de sert davranarak duruşmaya katılan herkesi şaşırtmıştı.

Her iki tanık da kati olarak Doğan Akhanlı’nın döviz bürosu soygununda bulunmadığını, bundan emin olduklarını, babalarını öldüren şahsın suratını nerede görseler tanıyacaklarını beyan etmişlerdi.

Dün yapılan duruşmada mütalaa veren savcı, teşhis için kendisi her iki tanığı da duruşmaya çağıran taraf olduğu halde, tanıkların duruşmada verdiği ifade ve o dönem terörle mücadele şubesinde kendilerine hiç fotoğraf gösterilmediği ile ilgili ithamları karşısında sinirlenerek, duruşmanın ardından, Doğan Akhanlı hakkında TCK 146/1’den mahkumiyet istedi.

Mütalaasında savcı olay yerindeki tanıkların ifadelerini inandırıcı bulmadığını ve korku ile böyle ifade verdikleri kanaatinde olduğunu beyan etti.

Doğan Akhanlı davası Türkiye’nin sergilediği hukuk skandallarından en komiği olarak anılacak gibi görünüyor. Bir yandan aylarca yok yere içeride tuttukları masum bir insanı ilk celsede tahliye eden bir hayat, ondan sonra pasaport yönetmeliğinde olmayan bir hükümle Türkiye’ye girişini engelleyen böylece kendisine ithaf olunan suçtan savunma yapmasının önüne geçen idari kararlar ve ardından da savcının kişisel mesele haline getirerek babası öldürülen tanıkların korku ile yirmi yıl sonra tanımadıkları bir adamı tanımadıklarını söylemelerini garipseyerek verdiği mütalaa…

DEMOKRAT HABER