Son günlerde sosyal medyada hızla yayılan, “Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurlar’a Çin Zulmü” yalan haberlerine inanan bir grup, İstanbul’da Türklerin işlettiği Çin lokantasını bastı.

"Yaşasın Bağımsız Doğu Türkistan" yazılı pankart önünde yapılan basın açıklaması yapan grup, “Türkiye’nin tamamına belki de çok sempatik gelen, çekik gözlü, ufak adamlar, ata topraklarımızda sadece bu boyuttaki bebekleri sadece Türk oldukları için, ileride Türkçe konuşmak isteyecekleri, oruç tutmak isteyecekleri için, Müslüman gibi ibadet yapmak için öldürüyorlar” dedi.

Diken’in haberine göre
, ardından lokantanın içine girerek ‘Yaşasın bağımsız Doğu Türkistan’ diye bağıran Turancılar, lokantaya kundağı kırmızıya boyanmış bir de oyuncak bebek bıraktı. Grup, aynı zamanda lokantanın önüne de mavi boya fırlattı.

'DOĞU TÜRKİSTAN' YALANLARI

Çin'in Doğu Türkistan'da Uygurların özgürlüğünü ve kendi kaderini tayin hakkını tanımadığının bilinen bir gerçek olduğu ancak son dönemde yayılan haberlerin uydurma olduğu değerlendiriliyor. Bu kampanyanın Uygurlar arasında örgütlü cihatçı ve ırkçı gruplar tarafından manipülasyon amacıyla yürütüldüğü düşünülüyor.

Sol.org’un haberine göre, soyal medya üzerinden "Doğu Türkistan"da yaşananlarla ilgili olduğu söylenen pek çok fotoğraf ve haber, doğru değil ya da başka olaylarla ilgili.

Sosyal medya üzerinden yayılan pek çok fotoğrafın Çin Halk Cumhuriyeti'nin Şincan bölgesindeki Uygurlara ait olduğu söyleniyor, ancak bu fotoğrafların çok büyük bir kısmı başka bölgeler ve olaylarla ilgili.

Çin'e dair "oruç tutmak yasaklandı", "Ramazan'da zorla içki içirdiler" gibi kimi haberler ise gerçekten uzakta. Örneğin, Çin'in Şandong bölgesindeki bira festivalinden alınan fotoğraflar, Çin'in "müslümanlara zorla içki içirdiği" şeklinde yansıtılıyor.

İşte Türkiye'den bu haberlerin yayıldığı gibi fotoğraflar:



80lerde çekildiği bilinen, ancak kaynağına dair pek çok tartışma olan bir fotoğrafı kullanan onedio.com sitesi, kaynak göstermeksizin Çin'in "halkı İslam'dan vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yöntemi"ni kullandığını iddia ediyor.



Bir kadının boynuna tuğlaların asılı olduğu ve ölü bir kadın olan iki ayrı fotoğraf kullanıyor. Bu fotoğraflardan ilkinin Falun Gong inancına mensup olanlara yapılan işkencelerle ilgili bir çizim olduğu görülürken, ikincisinin de uzun yıllardır internette dolaşan bir otopsi fotoğrafı olduğu anlaşılıyor.

Benzeri otopsi fotoğrafları, trafik kazaları, cinayetler sanki "Doğu Türkistan" içerisinde yaşanmış gibi gösterilerek milliyetçi ve İslamcı duygular kışkırtılmaya çalışılıyor.

Aynı şekilde 7 Temmuz 2009'da Hürriyet, Milliyet, Posta, Radikal ve Sözcü gazetelerinin Çin'deki bir trafik kazasını yine "Uygur katliamı" olarak gösterdiği de biliniyor.



Bu fotoğrafın Burma'da çekildiği anlaşılırken, yine aynı şekilde İslamcı ve milliyetçi duyguların kışkırtılması amacıyla fotoğraf Çin'denmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Fotoğraf'ın üzerindeki kaynağın ise siyah çizgi ile kapatılması dikkat çekiyor.



Sosyal medyada  yayılan pek çok fotoğrafın da benzer şekilde Uygurlarla alakasız ve kaynaksız olduğu görülüyor. Yukarıdaki fotoğrafın yine Falun Gong inancını taşıyanlara yapıldığı iddia edilen işkence biçimlerinden biri olduğu söylenirken, fotoğrafın 2004 yılından olduğu düşünülüyor.

İnternette bu tarz pek çok yalan haber ve kaynaksız fotoğraf ile "Doğu Türkistan'a dikkat çekme" amacı taşındığı iddia edilirken, pek çok kişinin "Çin zulmünü engellemek" için para topladığı da görülüyor. Toplanan paraların nereye gittiği ise bilinmiyor.