İngiliz Daily Telegraph gazetesi, Türkiye’deki alkol satışına sınırlama getiren son uygulamaya yönelik olarak Türkiye kamuoyundan gelen tepkileri sayfalarına taşıdı.

Gazetenin muhabiri Justin Vela’nın İstanbul’dan kaleme aldığı haberde, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin ülkeyi İslamileştirdiği yönünde kaygıları bulunan kesimlerin bu son uygulamaya gösterdikleri tepkiye yer verildi.

Gazeteye konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen Beyoğlu’ndaki bir Tekel bayisi işletmecisi, uygulamayı İslami faşizm olarak değerlendirmiş.

Gazetenin görüşüne yer verdiği Erdeniz Ucan adlı bir kişiyse uygulamanın laikliğe aykırı olduğunu söylemiş.

YASAK, TURİSTLERİN DURUMUNU ETKİLEYECEK Mİ?

Daily Telegraph uygulamanın, her yıl Türkiye’ye gelen 2.5 milyonu İngiliz olmak üzere 30 milyon turistin durumunu etkileyip etkilemeyeceğininse belirsiz olduğunu yazıyor.

Gazete bu konuyla ilgili bir İngiliz turizm firmasının yetkilisinden görüş almış:

“Londra merkezli turizm firması Cachet Travel’dan Ghislain Sireilles Başbakan Erdoğan’ın Türkiye için birçok olumlu adım atmış olduğunu ama diğer yandan alkol kısıtlaması gibi uygulamalar nedeniyle ‘biraz kaygılı’ olduğunu söylüyor. Sireilles, ‘Bu, Türkiye’yi biraz daha tutucu, belki biraz daha muhafazakâr ve özgürlüğünü biraz kaybediyor gibi gösteriyor’ diyor.”

Bununla birlikte firma yetkilisi Sireilles, alkol kısıtlamasının Türkiye’yi daha az cazip bir gezi istikameti haline getireceğine çok ihtimal vermemiş:

“Müşterilerimiz Türkiye’ye sadece içki içmeye gitmiyor. Türkiye’ye mekânları görmeye gidiyorlar, arkeoloji için, tarih için gidiyorlar.”

WSJ’DEN DE İÇKİ YASAĞI YORUMU: ÜRETİCİLER KAYGILI, LAİKLER TEPKİLİ

Wall Street Journal gazetesi de Türkiye’nin içki satışlarını sınırlamak ve içki reklamını yasaklamak için harekete geçtiğini belirterek atılan adımın “üreticileri kaygılandırdığını ve hükümeti, İslamcı bir gündemi olmakla suçlayan laik Türkler arasında sert tepki yarattığını” yazdı.

ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, TBMM tarafından onay verilen yasal düzenlemenin içeriğine ilişkin bilgi verdikten sonra üreticilerin kaygılarına vurgu yaptı. Buna karşın gazete, yasanın, ülkenin turizm sanayinde fazla bir etkisinin olmayacağı görüşünü de dile getirdi.

WSJ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen ay ayranı “ulusal içki” ilan ederek içki konusundaki “niyetinin sinyalini” verdiğini belirttiği haberinde başta "daha laik" Türkler olmak üzere eleştirenlerin içki düzenlemesine yönelik tepkilerine de yer verdi.

“TÜRKİYE OECD’DE SON SIRADA”

İktidar milletvekillerinin kısa bir süre önce AB ülkelerinden Filandiya’nın içki satış saatlerini sınırlandırdığına dikkat çektiklerini kaydeden gazete, buna karşın “Eleştirenler, Türkiye’nin benzer içkiye bağlı sorunlarının olmadığını söylüyorlar” dedi ve Türkiye’nin içki tüketimi açısından OECD üyesi 35 ülke arasında son sırada bulunduğuna, ailelerin sadece yüzde 4.8’inin içki tükettiğine dikkat çekti.

“HAYAT TARZI SEÇENEKLERİNİ HEDEF ALIYOR”

WSJ, THY’de “daha muhafazakar” hostes kiyafetleri ve “ruj yasağı” planlarına da işaret edildiği haberde “Bazılarının, hükümetin içki azaltmasının, iktidarının ilk beş yılında gördüğü geniş tabanlı desteğini zedelebileceğini söyledikleri”ni kaydetti.

Bunun ardından üreticilerin yankılamalarına da yer veren WSJ, “İçki sanayi yöneticileri, yeni yasanın kuralları iyileştirmeye yönelik olmadığını, hayat tarzı seçeneklerini hedef aldığını öne sürüyorlar” dedikten sonra bir Türk üreticisinin “Bu noktada insan hakları kısıtlanıyor” sözlerinini aktardı.

“HÜKÜMET, ÜRETİCİLERLE BULUŞMAYI REDDETTİ”

Haberde bazı şirketlerin, Wall Street Journal’a hükümetin yasayı hazırlarken, işadamları ve üreticileri temsil eden grupları ile buluşmayı reddettiğini söylediği de belirtildikten sonra merkezi Londra’da bulunan Mey İçki sahibi Diageo’nun bir sözcüsünün şu açıklamasına da yer verildi:

“Türkiye’de içki promosyonu ve satışlarına ilişkin yasal çerçeveye yönelik olarak önerilen değişiklikleri görüşmek için aylarca, adeta bir yıldan beri hükümet ile temas kurmaya çalışıyoruz.”

“HER SEÇİMDE OY ARTTI, 2010 REFERANDUMUNDA DARALDI”

WSJ, yasanın TBMM’den geçmesi üzerine bira şirketlerinin hisselerinin önemli ölçüde düştüğüne dikkat çektiği haberinde Başbakan Erdoğan’ın 2002 yılından bu yana yapılan her seçimde oy payını artırarak 2011 yılında yüzde 50’e çıkarttığını anımsattıktan sonra şöyle devam etti:

“Ancak Sayın Erdoğan’ın politikalarına olan destek, son yıllarda daraldı. 2007’deki referandumda yüzde 69 olan destek 2010’daki referandumda yüzde 58’ye indi. Her ikisi de, anayasal hakları genişleterek ve hukuk üstünlüğünü güçlendirerek askerlerin siyasi gücünü azaltmayı hedefliyordu.”

Bu bağlamda haberde Londra’daki Economist Intelligence Unit’in kıdemli analisti Robert O’Daly’nin değerlendirmeleri de aktarıldı.

Robert O’Daly, “2007 sonrası biraz azalmış olsa da o kadar yüksek halk desteğinin yanısıra parçalanmış ve etkisiz bir muhalefetin varlığı, hükümet üzerindeki sınırlayıcı unsurları azaltıyor” dedikten sonra şu savları da öne sürdü:

“Hükümetin, fazla istişare etmeden yasal düzenlemeleri gerçekleştirme eğilimi var. Aynı zamanda öyle görünüyor ki Erdoğan’ın partisi üzerine demir gibi sıkı bir kontrolü var ve kendisi kararlaştırmadıkça kararlar verilmiyor. “ (Gazeteport)